Meral Akşener: Yahu insan biraz utanır

Partisinin grup toplantısında konuşan İYİ Parti lideri Akşener, "Hâlâ utanmadan çıkıp, yastık altı diyor. Bu sefer de, kur korumalı döviz hesaplarıyla, milletimize, dövizi ve altını bozdurma çağrısı yapıyor. Yahu insan biraz utanır." dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu.

Akşener, 6 parti liderinin görüşmesi hakkında, "Kurumsal anlamda ve fikren farklılaştıkları noktalar da olsa da 6 partinin bir araya gelmesi önemlidir. Biz İYİ Parti olarak bu toplantıyı önemli bir başlangıç olarak görüyoruz" diye konuştu.

Akşener'in konuşmasından satır başları:

"Geçtiğimiz hafta sonu sayın Kılıçdaroğlu’nun ev sahipliğinde Ankara’da yaptığımız toplantı ülke gündemine oturdu. Toplantımız büyük bir heyecan yarattı.

Milletimiz artık ortak akıl için bir araya gelebilen, milletin ve memleketin meselelerini birbiriyle konuşabilen siyasetçiler istiyor.

"BİR GARİP RAHATSIZLIK"

’Ben yaptım oldu’ anlayışından bıkan milletimiz, unutulan istişare kültürünün önemini görüyor. 6 siyasi parti liderinin memleket meseleleri için bir araya gelmesi önemli.

Bu toplantı nedeniyle Cumhur İttifakı bileşenlerini bir garip rahatsızlık almış gibi görünse de biz İYİ Parti olarak önemli bir başlangıç olarak görüyoruz. Çünkü ortak aklın ışından çözümleri konuşabilmeyi aklın gereği olarak görüyoruz.

Baştan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere toplantıya iştirak eden genel başkanlara teşekkür etmek istiyorum. Bu girişimimize destek veren aziz milletimize bir kez daha teşekkür ediyorum.

"YALANCILAR İÇİN ARTIK YATSI VAKTİ GELDİ"

Her sıkıştığında yalana ve kutuplaşmaya sığınan AK Parti iktidarının artık elinde hiçbir bahanesinin kalmadığını biliyoruz.

Türk ekonomisini büyük bir uyum içerisinde el ele verip batırdıkları damat bakanda bir gece ansızın ortadan kaybolmadan önce tam böyle söylüyordu. ‘Mart Şubattan, Nisan Marttan daha iyi olacak’ diyordu. Peki sonra ne olmuştu?

Damat bakan paket olmuştu. Artık sayın Erdoğan ufukta görünen seçimin sonuçlarını görmeye başlamış. Demek ki damadıyla aynı yolun yolcusu olduklarını artık kendisi de anlamış.

Yıllardır milletimize anlattıkları masallar artık gün gibi ortaya çıktı. Yalanların son kullanma tarihi geçti, yalancılar için artık yatsı vakti geldi.

YASTIK ALTI ALTIN DÜZENLEMESİNE TEPKİ…

Gelin, birlikte hafızamızı tazeleyelim. Yıl 2016, dolar 3.51'ken sayın Erdoğan çıkıp, milletimize, yastık altındaki dövizleri bozdurma çağrısı yapmıştı.

Yıl 2018, dolar 4.75'ken “ver yetkiyi gör etkiyi” diye dolara, enflasyona ve faize, sözüm ona meydan okumuştu.

Yıl 2019, dolar 5.64'ken geçen zamana rağmen, etkisini nedense bir türlü göremediğimiz, bu arkadaşımız çıkıp “Bunlara göre dolar 10 olacak, enflasyon yüzde 30'u aşacak. Ne oldu? Bunların hiçbiri oldu mu?” diye sormuştu.

Sonra ne oldu? 2021 yılında, dolar 18 oldu. Enflasyon, yüzde 50'ye dayandı. Kendisi, bu sefer de çıkıp zerre utanmadan, “Rekabetçi kur” diyerek, döviz kuru arttıkça, Türkiye'nin de zenginleşeceğini söyledi.

Ama ne ilginçtir ki sürecin devamında, doların 13'e inmesini de, bir başarı olarak, milletimize pazarlamakta, en ufak bir tutarsızlık görmedi.

Ve bugün, 2022 yılındayız. Dolar da, 13.62 lira. Sayın Erdoğan ise, hâlâ 2016 yılındaki sözlerini tekrar ediyor.

"YAZIKLAR OLSUN"

Gerçekler ortadayken, hâlâ utanmadan çıkıp, yastık altı diyor. Bu sefer de, kur korumalı döviz hesaplarıyla, milletimize, dövizi ve altını bozdurma çağrısı yapıyor.

Yahu insan biraz utanır. Hiç değilse, yüzü kızarır. Devletin tüm kaynaklarını tükettiniz. Merkez Bankası'nın tüm rezervlerini erittiniz.

Hâlâ milletimizin kenardaki birikimine, kadınların bileziklerine, takılarına göz dikiyorsunuz. Yazıklar olsun...

Madem öyle o zaman, sana bir sorum olacak. Madem milletimize, 'Döviz ve altınlarınızı bozdurun.' çağrısı yapacaktın, o zaman, sen ve damadın, Hazine'yi, neden döviz ve altınla borçlandırdınız?

Madem kenara döviz koymak, kötü bir şeydi, o zaman, yandaşlarınıza, neden dövizle gelir garantisi verdiniz?

Bak, seni şimdiden uyarıyorum. Şayet, milletimizden topladığın altınlarla, yine yandaşlarının cebini doldurmanın peşindeysen, hiç kusura bakma, bu defa başaramayacaksın. Bu cefakar millete, aynı kazığı bir defa daha atamayacaksın. Bunu böyle bilesin.

AK Parti sayesinde Türkiye dünyanın en eğitimli motokurye ağına sahip oldu. Can güvenlikleri olmadan çalışıyorlar. Motokuryeler, kadrosuz bir şekilde çalıştırılıyor. Sağlık sigortaları, yasal güvenceleri yok.

"BAK BAKALIM O GÖZLERDE NELER GÖRECEKSİN"

Sanki zamların sorumlusu kendisi değilmiş gibi sayın Erdoğan da, ona çalışan milletvekilleri de isyanda.

İşi gücü bırakmış muhalefeti ‘yaygaracı’ diye suçlamakla meşgul. Zamları ben mi yaptım kardeşim? Yalan atacağınıza, çık gez gör. Elini tutan mı var?

Cesaretin varsa vatandaşın içine kendin çıktı. Süslü açılışlardan bahsetmiyorum. Mesela bir gün Ankara’da, İstanbul’da esnaf gez. Nebati Bakan 'gözler çok önemli' diyor ya, bak bakalım milletimizin gözünde neler var? Neler göreceksin o gözlerin içinde.

"KDV DÜŞÜRÜLMESİNİ OLUMLU KARŞILIYORUZ AMA…"

KDV oranının düşürülmesini olumlu karşılıyoruz ama bu indirim bir defalık bir indirimdir. Bazı ürünlerde fiyatlarda yüzde 7 gerileme olabilir ancak bu yöntemle enflasyon düşmez. Enflasyon fiyatların genel seviyesindeki artıştır.

Nedenleri ortadan kaldırmazsanız gelecek ay fiyatlar yeniden artmaya devam eder. Politika faizini etkisiz hale getirdik diyebilen parlak zekalı Hazine ve Maliye Bakanı varken enflasyonu aşağı çekmek mümkün olmaz.

Mesela enflasyonu düşürmek için mücadele timleri kuran, polisiye filmlere fevkalade düşkün Ticaret Bakanı varken enflasyonu düşürmek mümkün olmaz.

Fantastik açıklamaları ile piyasaları allak bullak eden, anı yaşamaya meraklı bir Cumhurbaşkanı varken, enflasyonla mücadele asla mümkün olmaz.

"AMPULÜ BULAN ADAM ISPARTA’YI KARANLIĞA MAHKUM ETTİ"

Ampulü de bizzat Sayın Erdoğan ve arkadaşları keşfetmiş. Allah onlardan razı olsun. Gelin görün ampulü bulan adam ve yönetimi Isparta'mızı tam 78 saat boyunca karanlığa mahkum etti.

Isparta’da il merkezi ile 8 ilçe merkezi ile 188 köyde toplamda 113 bin abone elektriksiz kaldı. İktidar mensupları ise hiçbir şey yapmadı. Biz aslında Isparta’da 30 cm karla bile mücadeleyi beceremeyen bir yönetim anlayışının pişkinliğine şahit olduk.

İstanbul’daki karda MOBESE kaydı peşine düşenlerin mesele Isparta olunca araziye nasıl uyum sağladıklarını ibretle izledik. Yazıklar olsun hepinize.

Isparta’da yaşanan bu utanç verici olay sırasında Ispartalı vatandaşlarımızla birlikteydik. Karantinada olduğum için bizzat bölgeye gidemedim.

An be an Isparta’daki durumu takip ettim. Bir daha böyle utanç verici bir olayın yaşanmaması için çözüm önerilerimizi hazırladık.

İlk olarak Isparta’nın afet bölgesi olarak kabul edilmesi için kanun teklifimizi sunduk. Isparta’yı bir an önce afet bölgesi ilan ederek oluşan zararları karşılayın."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.

Türkiye Gündemi Haberleri