Tarihin farklı evrelerinde kadın memesi o kadar çok fazla anlamlar yüklenmiştir ki. Rönesans Avrupa’sında dolgun ve iri göğüsler doğurganlığın simgesi oldu. Bu yüzden dolgun olmalıydı ki sütü bol olsun. Sağlıklı kadını simgeledi, zira o dönemlerde kadın ömür de çok kısaydı. Küçük memeler korselerle dekolteden çıkacak şekilde giyinilirdi bu yüzden. Öncesi ve sonrasında ise anneliğin simgesi oldu tarih boyunca. Ama ne olursa olsun her zaman çekici kadın imajının merkezindeydi.
Birçok cerrahi yöntemlerle omuz genişliği ve kişinin boyu ile uyumlu, süt kanalları korunarak meme estetiği yapılabilmektedir. Bu şekilde kimi zaman bir memeyi büyütüyor, bazen küçültüyor, bazen de hacmi iyi ama sarkmış bir memeyi toparlıyoruz. Ne sebeple olursa olsun (başta kanserler, sonra yanıklar) memesini kaybetmiş kişilerde yeniden bir meme yapıyoruz.
Sonuçta elde edilen şey güzel bir memeden daha fazlası: kadının öz güveni…
Peki biz bu öz güveni güçlendirmek için ne yapacağız. Problem merkezli düşünmek lazım. Eğer problem memenin küçük olması ise meme büyütme yapılması gereken işin adıdır. Ama meme ister küçük ister ise büyük olsun beraberinde sarkma problemi de var ise yapılması gereken meme toparlama ya da meme dikleştirme işlemi olacaktır. Memeler hem küçük hem de sarkık ise sadece protez ile meme dikleştirme de denilen mastopeksinin yapılması gerekecektir.
Daha fazla bilgi için;
https://www.ozanbalik.com/meme-estetigi-ameliyatlari