Ben de bir parti kuruyorum; partinin adını ve manifestosunu yıllar önce bir dostum bana önermişti: Meleşen Önder Türkiye...
Boşverin adını, kısaltılmış hali bile halkın büyük desteğine mazhar olması için yeterli.Parti programını, büyük başarılara imza atan politikacıların yaptıklarını inceleyerek uzun çalışmalar sonucunda uzman bir ekiple hazırladık. İktidara gelince yapacağımız ilk iş kim ne verdiyse üç katını vermek olacaktır. Örneğin rakibiniz 3 çocuk mu dedi? Biz altı çocuk…
O beş mi istedi? Biz on…
Kürtajı mı yasakladı? Biz prezervatif satışını bile yasaklayacağız, var mı öyle doğmamış çocukları poşete koyup çöpe atmak?
Benzin 5 lira mı biz 15 lira yapacağız.
İçki, sigara içenin, satanın çanına ot tıkayacağız. Bütün kaçakçılara "devlet nişanı" vereceğiz. Kaçakçılar sınırdan geçerken zorluk çekmesin diye sınıra özel demiryolu hattı döşeyeceğiz.
Kaçakçıyı, teröristi vuran, cezalandıranları hapse mi atıyorsunuz? Biz idam edeceğiz.
Bütün komşularımızla sürekli kavga edeceğiz ve adına 00 sorun politikası diyeceğiz.
Orduyu terhis edip, bir tane bile kalmamak üzere bütün muvazzaf subayları sabah 03.00'de tutuklayacağız.
Patrona Halil isyanını araştırmak için meclis komisyonu kuracağız. Hatta en süper devlet olduğumuz için Sezar'ın öldürülüşünde Brütüs'ün rolünü ve Ergenekon bağlantısını ortaya çıkarabilmek amacı ile Flavianus Amfitiyatro, diğer adıyla Kolezyum'da kazı çalışması başlatıp zeminde gömülü olduğu tahmin edilen kılıç ve mızrakları gün ışığına çıkartacağız.
Türklerin Ergenekon'dan niye çıktığını, bu çıkışın altında derin devletin rolünün ne olduğunu araştırmak için bir komisyon kurup Orta Asya'ya göndereceğiz.
Sekiz, on tane anayasa yapıp çarkıfeleğin çarkına bağlayacağız, MAli hergün sabah 07.00 canlı yayında çarkı çevirecek hangi anayasada durursa o gün o anayasa uygulanacak; böylece insanımızın ruhuna uygun bir anayasal zemin hayata geçirilmiş olacak.
Telefon-ortam dinleme, görüntü kaydetmeye son verip her vatandaşın tepesine kameralı bir kask yerleştirerek, bu kayıtların internet vasıtası ile tek bir merkezde toplanmasını sağlayıp bilgi ve yetki kirliliğine bir son vereceğiz. Böylece vatandaşlar "dinleniyor muyum, izleniyor muyum" gibi paranoyak ruh halinden kurtulup kesinlikle izlendiğini bilecek.
Okulları kapatıp, her çocuğun tablet bilgisayarı ile internetten dersleri takip etmesini sağlayacağız; asıl amaç okul arazileri ve binalarını satarak para kazanmak, personel giderlerinden kurtulmak olduğu için okulları kapatarak elde ettiğimiz rant ile İstanbul Boğazının üzerini tamamen örten tek bir köprü yapacağız.
Bu "zırdeli proje" sayesinde köprü kirliliğine son verip boğazın üzerini tek bir köprü haline getireceğiz ve böylece "Dünya Çevre" ödülüne aday gösterileceğiz.
Yediğimiz, içtiğimiz ayrı gitmeyen patronlarımızla, halkın önünde sürekli kavga edeceğiz ki böylece ne kadar cesur olduğumuz düşünülecek.
Herkesin karısının, kızının, saçının, başının, ahlakının bekçisi olacağız ama bu arada her gördüğümüzü dul, genç, yaşlı, bekâr, evli demeden ikiz yatak koleksiyonumuzu incelemeye zorla da olsa ikna edeceğiz.
Yok, yok bu olmadı… Bu zaten mevcut ama bunun üç katı nasıl verilir bilmiyorum ki?
Offf, offf… Kolay değil siyaset, bir yer geliyor tıkanıyorsunuz…