Ve de; "biz Çankırı’da dalkavuğun önde gideniyiz" diyen troykaya.
Öğrendim ki, Sizin atanız da böyleymiş. 1939 yılında Çankırı’da Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’yü karşılarken; “Ulu İsmet’i Görmekten Bahtiyarız” diyenlerin arasındaymış, dedeleriniz. O yıllarda minarelerden, ezan “Tanrı Uludur, Tanrı Uludur” diye okunurmuş, bilir misiniz? Arkasından da “Dalkavuklar da İsmet’in kuludur.” derlermiş atalarınız.
Siz kimin kulusunuz?
Valilik troykası!
Kurmuşsunuz sac ayağını valiliğe, hem devletten maaş al, hem mesai saatinde adı “dijital cazgır’”a çıkmış internet gazetesi yayımla. Esnafın gözünü Vali ile korkutarak, reklamları cukkala!
Oh ne ala!
Devletin kamerası, fotoğraf makinesi ile iş yap, araba devletten, benzin devletten, elektrik devletten, çay kahve devletten
Oh ne ala! Salla başı al maaşı.
Her gelen İlbay Paşa’yı kafakola alarak kılavuzluk ediyorsunuz. “Kılavuzu karga olanın…” demiş atalarımız. Sizde hem kuş hem de karga cinsi kuş olduğunuzdan adamcağızların burnu bir türlü pislikten çıkmıyor.
Sallabaşı al maaşı.
Dalkavukluğunuz o boyutta ki, sizin yüzünüzden her gelen İlbay Paşa kendini Çankırı’nın padişahı sanıyor.
Şahsi çıkarlarınız için yalanlarla kişileri karalıyor, doğruları yazmaya çalışanların otuz beş sene önce ölmüş babasının lakabını soruşturuyorsunuz. Halbuki, Sarıbaba Kırklar'daki mezar taşına yazdırmıştım o çok merak ettiğiniz lakabı. Sizin de soyunuzu, sopunuzu da merak edenler olabilir mi?
Sallabaşı al maaşı.
Memleketi için yazıp çizen, düşünenlere yaşama hakkı vermiyor, emeklerini çalıyorsunuz. Valilikte sıcacık odanızda oturup köşelerinizden küçücük aklınızla sağı solu tehdit etmeye çalışıyorsunuz.
Sallabaşı al maaşı.
Siz, korkak ve yüreksiz olduğunuz için, ancak takma isimle “dijital cazgırda” kişileri tehdit edebilirsiniz.
Ama bu harmanın da sonu geldi artık, kafakola aldığınız ve çok güvendiğiniz vali babanız emekli olduğunda, ilk iş olarak yeni gelecek valiye bu yaptıklarınızı bir bir sıralamazsam, bana da “Çakma Çankırılı” desinler.
Bu güne kadarki suskunluğum, geçmişte kalan kuru bir merhaba ve sizlere acıdığım içindi, çünkü siz zavallıydınız. Ama artık çizmeyi aştınız.
Az kaldı. Göreceğiz bakalım; “El mi yaman bey mi yaman”
Buraya kadarmış valilik troykası.