Mehmet Alkan'ın duruşmasında olaylar çıktı

Ankara 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve çok sayıda şehit yakını, izleyici ile avukatın Mehmet Alkan'a destek vermek amacıyla katıldığı duruşmanın başlangıcında, emekli Jandarma Kurmay Albaylar Güven Şağban ve Aziz Yılmaz tanık olarak dinlendi.

2015 yılında Şırnak Beytüşşebab'ta PKK'lı teröristlerle girdiği çatışmada şehit düşen Jandarma Yüzbaşı Ali Alkan'ın ağabeyi Yarbay Mehmet Alkan hakkında “FETÖ/PDY üyesi” olduğu iddiasıyla açılan davanın bugünkü duruşması olaylı geçti. Aleyhinde ifade veren gizli tanık kod Abdullah duruşmaya mazeret bildirerek katılmayınca Alkan, Mahkeme Başkanına, “3 ay geçmiş getirtememişsiniz. Siz Yargıtay üyesi olacaksınız diye mahkeme salonunu oyuna çevirdiniz” diye bağırınca, bu sözleri tutanağa geçiren Başkan, bir yandan Alkan'ın salondan çıkmasını isterken, öte yandan, “Nasıl iftira atılabiliyor böyle. Yargıtay üyeliği falan yok” karşılığını verdi. İzleyiciler de, “Burada şehit yakınını yargılıyorsunuz” sözleriyle heyete tepki gösterdi.

Odatv'den Müyesser Yıldız'ın haberine göre; Ankara 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve çok sayıda şehit yakını, izleyici ile avukatın Mehmet Alkan'a destek vermek amacıyla katıldığı duruşmanın başlangıcında, emekli Jandarma Kurmay Albaylar Güven Şağban ve Aziz Yılmaz tanık olarak dinlendi.

ALKAN'IN İHRACI BİR FETÖ OPERASYONUDUR
Mehmet Alkan'ın Jandarma Teşkilâtı'ndan ihracına ilişkin kararın alındığı komisyon toplantısına katılan isimlerden birisi olan Güven Şağban, 15 Temmuz'dan sonra kurulan ve Jandarma Genel Komutanını bilgilendirmek, yanlışlığa mahal vermemek için oluşturulan komisyonun resmiyeti bulunmayan idari bir kurul olduğunu, burada herhangi bir oylama yapılmadığını, kararı Komutanın verdiğini anlattı. Şağban, Mehmet Alkan'ın durumunun görüşüldüğü iki toplantıda yaşananlar hakkında da şu bilgileri verdi:

“Değerlendirme Komisyonu'nda gayet güzel çalışmalar yapıldı. En az mağduriyetin yaşandığı komisyon bu oldu. Çok seçici davranıyordu. Ağustos 2016'daki toplantıda İstihbarat Başkanı Alkan'la ilgili dişe dokunur hiçbir bilgi, belge getirmedi. Nuh Köroğlu da hakkındaki bazı haberler ve telefon irtibatlarına ilişkin bir çizelge sundu. Kafasından yazdığını sanmıyorum, ama çok zayıf bilgilerdi. Kardeşi şehit olunca, bazı açıklamaları olmuştu. Bir de bunlar yazılmıştı. Ancak bununla ilgili Yüksek Disiplin Kurulu bir soruşturma başlatmıştı. FETÖ'yle ilgisi yoktu. İhracı gündeme geldi. 'Bu bilgilerde ihraç yaparsak, Jandarma'da personel kalmaz' dedim. İhracına sadece o dönemin Jandarma Genel Komutan Yardımcısı Ata Kalkan itiraz etmedi, bilgilerin yeterli olduğunu söyledi. Söz aldım, şayet cenazedeki konuşması için ihraç edilecekse, bu kararı ancak Yüksek Disiplin Kurulu'nun verebileceğini hatırlatıp, 'Bilgiler zayıf. Mağdur olmasın. İhraç düşünceniz varsa, söyleyelim emekli olsun' dedim. Mesela 2 yıl önce gazi olmuş, halen hastanede yatan askerlerin bilgisi geliyordu, ByLock çıkmış. Şimdi ihraç mı edeceğiz? Mesela bunları da emekli ediyorduk. Jandarma Genel Komutanı Yaşar Güler, 'Tamam. Haber verin, emeklilik dilekçesi bir sonraki toplantıya kadar gelsin' dedi. Birliğine haber verdik, ancak prosedür gereği olsa gerek, dilekçesi Karargâha ulaşmadı. Yaklaşık 2 hafta sonraki toplantıya Yaşar Güler ve Ata Kalkan beraber geldi. Kalkan daha yerine otururken, 'Dilekçesi gelmemiş. İhraç edeceğiz' dedi. Ben ve birkaç kişi yine itiraz ettik. Dilekçeyi gönderdiğini, yolda olduğunu belirttik. Ancak Ata Kalkan, 'Bakanlık ihraç edilmesini istiyor' dedi. Hukuka uygun olmayacağını hatırlattık. Komutan araya girip, 'Başka bilgiler de var' gibi bir şeyler söyledikten sonra, 'Konuyu kapatıyoruz. İhraç ediyoruz' dedi.”

Mahkeme Başkanı Murat Viran'ın, “5 duyu organınızla Mehmet Alkan'ın FETÖ/PDY üyeliği hakkında bilginiz var mı?” sorusuna Şağban, “Bilgi sahibi değilim. Ancak olmadığını ve ihraç edilmesinin de aynen MİT TIR'ları olayı, Rus Büyükelçinin öldürülmesi gibi bir FETÖ operasyonu olduğunu düşünüyorum. Hedefin de Mehmet Alkan değil, hükümet olduğu kanaatindeyim” cevabını verdi.

Ata Kalkan'da Bylock çıktığını, Mehmet Alkan'ın ihracından sonra toplantılara bir süre katılmadığını belirten Şağban, hakkında başka iddialar olduğu halde Kalkan'la ilgili hiçbir işlem yapılmadığını da vurguladı.

Şağban'ın beyanlarından sonra Mehmet Alkan, emeklilik dilekçesini daha onlar istemeden verdiğini söyledi. 

İkinci tanık emekli Jandarma Kurmay Albay Aziz Yılmaz ise 15 Temmuz öncesi Mehmet Alkan hakkında sadece kardeşinin cenazesindeki konuşmalarıyla ilgili Yüksek Disiplin Kurulu dosyasının geldiğini bildirdi. 15 Temmuz'dan sonra oluşturulan Değerlendirme Komisyonu'nun ilk toplantısında yaşananları hatırlamadığını kaydeden Yılmaz, ikinci toplantıya ilişkin olarak şunları anlattı:

“Toplantıdan yarım saat önce Ata Kalkan bana telefon edip, 'Mehmet Alkan'a ulaşın, emeklilik dilekçesini versin' dedi. Ben ulaşmaya çalışırken, 5-10 dakika sonra yeniden arayıp, 'Ulaşmana gerek yok' dedi. Bir gerekçe söylemedi. Komisyona gelen dosyadaki bilgiler Facebook paylaşımlarıyla ilgiliydi. Ben bilgilerin yetersiz olduğunu belirtip, itiraz ettim. Jandarma Genel Komutanı Yaşar Güler, 'Genelkurmay'da gizli tanık ifadeleri var' dedi. Herhangi bir açıklama yapmadı ve 'Karar verilmiştir. Konu kapandı' dedi.”

Başkan Murat Viran'ın sorusu üzerine Aziz Yılmaz da Mehmet Alkan'ın FETÖ/PDY üyeliği konusunda herhangi bir bilgisinin bulunmadığını söyledi.

Bu arada Alkan'ın Avukatı İlter Aksoylu, dosyaya konan Facebook paylaşımlarının Mehmet Alkan'a değil, kardeşine ait olduğunu hatırlattı. Aksoylu, gizli tanık kod Abdullah için de, “Beyanları tanıklık değeri taşımıyor, kanaat içeriyor” diyerek, Abdullah'ın dinlenilmesinden vazgeçilmesini istedi. 

BAŞKAN: KARDEŞİYLE BİZİM İŞİMİZ YOK
Beyan ve taleplerin alınmasının ardından Mahkeme Başkanı Murat Viran, ara kararı açıkladı. Başkan Viran, kod Abdullah'ın bir sonraki celse SEGBİS'le dinleneceğini bildirince Mehmet Alkan, “3 ay geçmiş. Getirememişsiniz. Daha neyi bekliyorsunuz. Verin hükmünüzü” diye bağırdı. Sonrasında şu diyaloglar yaşandı:

Başkan: Sana mı soracağız? Ne bağırıyorsun?

Alkan: Siz Yargıtay üyesi olacaksınız diye mahkemeyi oyun salonuna çeviriyorsunuz, insanlara zulmediyorsunuz. Ben burada mağdurum, sanık değilim.

İzleyiciler: Burada şehit yakınını yargılıyorsunuz!..

Başkan: Çık dışarı!.. Saygı ütüsü bozulmayan elbiseye benzer. Bize bağıramazsın. Senden mi izin alacağız. Çıkın dışarı!..

İzleyiciler: Birçoğumuz şehit yakınıyız... Yüreğimiz yanıyor...

Başkan: Kardeşiyle bizim işimiz yok. Allah rahmet eylesin. Onun için yargılamıyoruz. Nasıl iftira atabiliyor, yok Yargıtay üyesi falan...

Bu tartışmalar üzerine salon boşaltılırken Başkan Viran, bir sonraki celsenin 13 Haziran'da yapılacağını bildirdi.

Yorum Yap
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Türkiye Gündemi Haberleri