2013’ün Eylül ayında Kadıköy’deki polis saldırıları sırasında gözaltına alınarak haklarında dava açılan 16 protestocunun 15’i beraat ederken, bir ABD vatandaşının ifadesi alınamadığı gerekçesiyle yargılanmasına devam edilmesine hükmetti.
İstanbul 19. Asliye Ceza Mahkemesi, beraat kararında dileyen her yurttaşın “izin almadan yürüyüş düzenleme hakkına sahip olduğunu” vurgulayarak, bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının esas alınması gerektiğini belirtti.
İZİNSİZ GÖSTERİ POLİS İÇİN GEÇERLİ SEBEP DEĞİL
Karada ayrıca gösterilerin izinsiz olmasının polise gaz bombası gibi silahlarla “müdahale” hakkı tanımak için yeterli olmadığının altı çizildi.
Mahkeme kararında şu ifadelere yer verdi: “Yani böylesi bir durum, ilgili gösteriyi tek başına 'Kanunsuz' hale getirmemektedir. Demokratik hukuk toplumunda yaşayan her birey, hoşnutsuzluğunu, itirazını ve taleplerini; toplanarak, gösteri ve yürüyüş yaparak, bu şekilde kamuoyuna sesini duyurarak, cebir ve şiddete, tehdit yöntemlerine başvurmadan, korku ve baskı ile gizlenip hukuka aykırı faaliyetlere kalkışma ihtiyacı duymadan dile getirebilmelidir.”
POLİS GÜÇ KULLANMAMALI
Mahkeme ayrıca toplantı ve gösterileri dağıtırken kolluk kuvvetlerinin silahsız protestoculara güç kullanmaması gerektiğini belirtirken, göstericilerde baret ve maske gibi polis saldırısından korunmak için kullanılan cisimlerin de suç sayılamayacağını vurguladı.
Kararında “insanların yoğun gösterilerin olduğu bir dönemde kendilerini atılan gaza karşı korumak için bu şekilde tedbir almasının normal olduğunu” belirten mahkeme, savcıların şüpheli sıfatıyla adliyeye sevk edilen göstericilerle ilgili herhangi somut bir delilleri bulunmadığını da ifade etti.
YEDİ YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTENİYORDU
Oysa Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan beş sayfalık iddianamede, Gezi direnişi eylemleri kapsamında sosyal medya üzerinden 12 Eylül'de saat 21.00 sıralarında Kadıköy’de toplanan grubun polisin ihtar ve zor kullanmasına rağmen direndikleri ve cebir kullandıkları belirtiliyordu. Bu durumu güvenlik güçlerine karşı görevlerini yaptırmamak için mukavemet” olarak değerlendiren savcılar 16 kişi hakkında “Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” ve “Görevi Yaptırmamak İçin Direnme” suçlarından, bir yıl iki aydan başlayan ve yedi yıla kadar hapis cezası isteniyordu.
