Neredeyse bir suç makinesine dönen Yargıtay’da görevli hâkim Serhat Tercan 10 günlük firarın ardından İstanbul’da yakalandı. Birden çok il değiştiren, parklarda yatan Tercan, polisi görünce intihar etmeye kalktı.
Ankara’da bir iş kadınını polis süsü verdiği çete üyelerine fidye almak için kaçırtan, bankacı kuzenini kiraladığı otomobilde silahla öldürdükten sonra kayıplara karışan Yargıtay’da görevli tetkik hakimi Serhat Tercan, 10 günlük firarının ardından İstanbul’da yakalandı. Birden çok il değiştiren, sıcak havalarda park ve bahçelerde, soğuk havalarda tren garları ve otobüs terminallerinde geceleyen Tercan’ın izi parası bitip bir bankaya ait ATM’den para çekince bulundu. Tercan, otobüsle İzmir’den İstanbul’a gittiği saptandıktan sonra yakalanabildi. Tercan’ın ilk ifadesinde, kuzenini öldürdüğünü ve iş kadınının kaçırılması için çeteyi azmettirdiğini itiraf ettiği bildirildi.
Tercan’ın yakalanma süreci şöyle gelişti: Kendilerine polis süsü veren 3 kişi, 15 Mart 2013 gecesi Ankara Keçiören’de oturan iş kadını Mürvet Urgan’ın evine gitti. Urgan’a, “Ankara Emniyeti Organize Şube’de görevliyiz. Şirketlerinizle ilgili bir rüşvet soruşturması kapsamında ifadenize başvurmamız gerekiyor. Elimizde gözaltı kararı var, bizimle emniyete geleceksiniz” diyen zanlılar, sahte savcılık kararını da gösterdi. Soner Uysal, arabaya binmesine izin verilmemesi üzerine şüphelileri takip etmeye başladı. Şüphelilerin aracı durdurarak tehdit ettiği Uysal Mürvet Urgan'ın kaçırıldığını anlayınca 155 Polis İmdat Hattı’nı arayarak yardım istedi. Kısa sürede işkadınını kaçıran aracın yerini tespit eden polis, şüphelilerden birini yakalamayı başardı.
Bizi hâkim azmettirdi
Emniyete götürülen H.E., ifadesinde, işkadınını kaçırmaları için kendilerini azmettiren kişinin Yargıtay’da tetkik hakimi olarak çalışan Serhat Tercan olduğunu anlattı. H.E., uyuşturucu suçundan davası bulunduğunu, Tercan’ın, kadını kaçırmamaları halinde hayatlarını kaydırmakla tehdit ettiğini aktardı. H.E., Tercan’ın kadını kaçırmaları için kendilerine sahte gözaltı kararı yazdığını da anlattı. 15 Mart’ta yaşanan bu olaya karıştığı iddia edilen Yargıtay Tetkik Hakimi Serhat Tercan hakkında soruşturma dosyası hazırlandı. Ancak Tercan hakkında yakalama, gözaltı gibi adli işlemler yapılmadı.
20 Mart’ta cinayet
Tercan’la ilgili bu gelişmeler yaşanırken, bir devlet bankasında memur olarak çalışan Mustafa Hastürk (32) 20 Mart’ta Keçiören Ufuktepe’deki park halindeki kiralık bir otomobilde ölü bulundu. Otomobilin, Tercan tarafından kiralandığı, ölen Hastürk’ün de Tercan’ın kuzeni olduğu ortaya çıktı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Mart’taki olayın ardından yakalama veya gözaltı kararı çıkarmadığı Tercan’la ilgili dosyayı, 20 Mart’ta Hastürk’ün öldürülmesinden 2 gün sonra 22 Mart 2013’te yetkisizlik kararıyla Sincan Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Yetkisizlik kararında, şüpheli Tercan’ın işlediği iddia edilen suçların göreviyle ilgili olmamasına rağmen Yargıtay’da tetkik hakimi olarak görevli olması nedeniyle soruşturma izni için evrak tanzim edildiği ortaya çıktı. HSYK Başkanlığı, Tercan hakkında disiplin soruşturması başlatıldığını, işlediği suçların soruşturulması için izne gerek olmadığını da açıkladı.
‘Kokain kullanıyor’ iddiası
15 Mart’taki olaydan sonra ne yakalama ne gözaltı kararı çıkarılan Tercan’ın, 20 Mart’taki cinayetin ardından aranmasına başlandı. 2011’deki HSYK kararnamesiyle Yargıtay Tetkik Hakimliği’ne atanan Tercan’ın Mart ayının başından bu yana işe gitmediği, bankacı kuzeninin öldürüldüğü hafta da resmi izinli olduğu anlaşıldı. Yüklü miktarda kumar borcu olduğu ve gece hayatına da düşkün olduğu iddia edilen Tercan’ın kokain kullandığı da öne sürüldü.
Tercan’ın yakalanmamak için cep telefonu ve kredi kartlarını kullanmadığı, otel ve benzeri yerlerde konaklamadığı belirlendi. Havaların sıcak olduğu zamanlarda park ve bahçe gibi açık alanlarda kalan Tercan’ın, havanın soğuduğu dönemlerde tren garları, otobüs terminallerinde gecelediği belirlendi. Hiçbir yakını ile iletişime geçmeyen Tercan, parası bitince İzmir şehir merkezindeki bir ATM’den maaşını çekti ve yakayı ele verdi.
Polise silah çekmeye çalıştı
Polis, Tercan’ın geçtiğimiz cumartesi gecesi bir yolcu otobüsü ile İstanbul’a hareket edeceğini öğrendi. Tercan’ın psikolojisinin bozuk olduğu ve cinayette kullanılan silahın üzerinde bulunduğunu belirleyen polis, otobüsteki yolcularla ilgili gerekli güvenlik önlemlerini aldı. Polis, otobüs İstanbul Dudullu girişine geldiğinde inen Tercan’ı yakaladı. Tercan’ın, polisleri farkederek cinayette kullandığı silahı çekmeye çalıştığı, ancak polisin hızlı davranarak buna izin vermediği öğrenildi. Tercan, ilk mülakatta, bankacı kuzenini öldürdüğünü ve 3 zanlıyı işkadınını kaçırması için azmettirdiğini itiraf etti.
Hâkimle birlikte 8 kişiye gözaltı
Polis, soruşturma kapsamında Tercan’ın yanısıra Ankara ve Bitlis’te düzenlediği operasyonlarda işkadını Urgan’ın kaçırılması olayına karıştıklarını tespit ettiği 7 kişiyi daha gözaltına aldı. Gözaltına alınan zanlılardan A.F.’nin, işkadınını kaçıran 3 kişiden biri olduğu, diğerlerinin ise fidye ve kaçırma olayının planlanmasında yer aldıkları öğrenildi. Polis, farklı bir operasyonla da olaya karışan D.B.’yi yakaladı. D.B’nin çıkarıldığı mahkemece tutuklandığı bildirildi. Böylece işkadınının kaçırılması olayına karıştığı belirlenen 10 kişi yakalanmış oldu.
‘Kadınlarla görüntümü çekip, şantaj yaptılar’
Hakim Tercan’ın, başta dolandırıcılıktan sabıkalı A.F. olmak üzere hırsızlık, dolandırıcılık, adam kaçırma suçlarından da sabıkaları bulunan 10 kişinin etkisiyle suçlara karıştığını söylediği iddia edildi. Önce kadınlarla ilişkide olduğunu gösteren görüntüler nedeniyle bu kişilerin şantajına maruz kaldığı, kokain alışkanlığı nedeniyle de bu şahıslarla arkadaşlığını ilerlettiği öğrenildi. Kadın kaçırma olayına da Tercan’ın bu 10 kişinin zorlamasıyla girdiği öne sürüldü.
Vatan