Yaz aylarına rastlayan Ramazan ayı ile birlikte kişisel olarak kullandığım "habersiz izinleri" bir araya getirdiğimizde son iki aydır Çankırı ile ilgili olarak yaptığım "özel haberlerimin" (benden beklenenin aksine) reytinginde önemli düşüşler görüldüğü gün gibi aşikar.
Bu durumun gerek okuyucu üzerinde gerekse sözcü18.com'u kendileri için adeta bir "sözcü" olarak gören Çankırı insanı bağlamında önemli boşlukları da beraberinde getirdiğini biliyor ve görüyorum.
Ancak hak verirsiniz ki "madalyon" devamlı surette "iki yüzlü"dür. Tek yüzlü bir madalyon bugüne kadar imal edilmemiştir!
Yazı ailesi olarak vali kuyruğunda otlamadan uzakta bir yayın içeriğiyle "dijital cazgırlık"tan çok "özel haber" yapma gayretinde olduğumuzdan ortadaki madalyonun "çift taraflı" ve bizlere "bedel" ödeten faturalarını da önümüze aldığımızda ister istemez kendi özel yaşantımızı da dengede tutabilme çabalarımızın "Çankırı kavgasının" önüne geçtiğini de itiraf etmekte hiçbir beis görmüyorum.
Ancak yine de (özellikle İbrahim Zencirci ile birlikte) "Çankırı rüyamızın" kesintilere uğramaması amacı güden "kutsal topraklara ziyaret" programlarımızı da şartlar elverdiğince yerine getirmenin gayretini bugüne kadar gösterdiğimiz gibi, bundan böyle de göstereceğimizin "delili" olarak yine yollara düştük!
Eldivan, Çankırı Merkez, Ilgaz, Kurşunlu, Çerkeş ve son olarak uğradığımız Bayramören ilçelerinde 72 saat süresince elde ettiğimiz bilgiler ve kişisel izlenimlerimizi "heybemize" doldurarak ben Ankara'ya, sayın Zencirci de İzmir'e dönüş yaptı.
Seyahatimizin en belirgin gözlemi, Çankırı'ya ulaşımı sağlayan Ankara - Çankırı ve İstanbul yönünden gelenlerin kullandığı E-80 güzergahı, İndağı - Ilgaz arasındaki yolun içler acısı hali dışında büyük ölçüde rahatlatıcı ve olması gereken şartlara kavuşmuş. Bu yolların dışında Eldivan - Çankırı ve Ilgaz - Kastamonu yolunun Çankırı sınırları dahilindeki yollardaki çalışmalar da sürücüleri rahatlatan bir durum arzetmekte.
Sözün kısası, 2010 yılı tamamlandığında Çankırı'ya "ulaşım sorunu" geçtiğimiz 4 yılın acı olaylarını kısa sürede unutturarak, sürücülerin ve seyahat edenlerin can güvenliğini sağlayacak konuma geldiğini ve daha da ilerleyerek uluslararası standartlar düzeyine kavuşacağını görmek beni fazlasıyla mutlu etti.
GÜNDEMİN BAŞINDA ILGAZ'A TELESİYEJ GELİYOR
Çankırı Merkezde yaptığım ikili görüşmelerde birinci gündem maddesi olarak Köy Hizmetlerinde yapılacak seçimle birlikte, 2 Ekim tarihinde yapılacak olan Baro Başkanlığı ve yönetimi seçimi vatandaşı meşgul eden konu başlıkları.
Tabii ki 12 Eylül'de yapılan ve yüzde 77.02 ile sandıktan çıkan "evet" oylarına karşın 22.8'lik "hayır" oylarının kime ait olduğu da az konuşulan konular arasından sıyrılmış durumda!
Çankırı Merkez'deki sohbetlerin bir diğer ana gündem maddesi de Ilgaz'a yapılacak "telesiyej" ile ilgili olarak "malum şahıs" ile altına imza attığım "Yıldıztepe'ye değil telesiyej, çivi bile çakılamaz" cümleli haber ve yorumlarım!
"Yıldıztepe'ye telesiyej" ben dahil her Çankırılı'nın hele hele Ilgaz'da yalşayanların öncelikli rüyası! Bunun aksini söylemek abesle iştigalin en zirve örneği olur. Malum şahıs tarafından "vatan hainliği" ve "şerefsiz"likle suçlanan birkaç isimden biri olarak konu ile söyleyebileceğim tek cümle; "Gelecek yıl malum şahsın gö.ünde pireler uçarken, ben yine Çankırı yollarında gündem yaratacak olayların peşinde olacağım" (!)
Çankırı Merkez'de yaptığım önemli görüşmelerden birisi de Safir markası ile tuz üretimi yapan Nimet Tuz A.Ş'de gerçekleşen sermaye değişimi sonrası, şirketin büyük hissedarı işadamı Ahmet Yıldız ile yapmış olduğumuz yaklaşık 40 dakikalık üçlü görüşmedir.
İlerleyen yaşına rağmen, bölgeye son yıllarda yatırım amaçlı gelen işadamları arasında gösterebileceğim sayın Yıldız, önümüzdeki süreçte Safir markasının ülke genelindeki pazar payını yapacağı yeni teknoloji yatırımıyla nasıl yukarılara çıkaracağını hep birlikte göreceğiz. Kendisine bu köşeden tekrar "Çankırı'ya hoşgeldiniz" derken, görüşme sonrası üzerimde bıraktığı izlenimin göstergesi olarak "İlerleyen yaşın yatırımdan ve hayat mücadelesinden kopulmaması gerektiğini gösteren" önemli bir işadamı profili olduğunu da sizlere aktarmayı borç biliyorum.
NEVZAT AYAZ GÖRÜŞMESİ İLE
ZİRVE YAPTI
Bildiğiniz gibi geçtiğimiz hafta yaptığımız "Ahmet Çalık gözünü Melan Çayına dikti" başlıklı haberimizle birlikte Bayramören'de tüm sohbetlerin ana konusu seyir değiştirdi!
Kahve köşelerinde ve sohbet edilen tüm ortamlarda konu Melan Çayı üzerine yapılması düşünülen Hidro Elektrik Santrali!
Bayramören'in gündemine düşen bu haberle birlikte, Bayramören'in yetiştirdiği, Çankırı'nın değerli devlet adamı ve duayen politikacısı Nevzat Ayaz'ın bölgeye yapmış olduğu ziyaretle, bizim tur'umuzun aynı günlere gelmesi benim için büyük bir şanstı!
Bayramören'de yeni taşındığı evinde yaklaşık 3 saate yakın bir süre başta Bayramören Belediye Başkanı Ahmet Özen ve İbrahim Zencirci'nin de katıldığı 4'lü görüşmenin ayrıntılarını yapacağım haberlerde bulacaksınız. Bu satırlardan size aktarabileceğim, Çankırı maceramın başlangıcından bu yana geçen 5 yıllık süre zarfında, ilerleyen yaşına rağmen, her an Çankırı ile yaşayan, Çankırı'daki önemli olayları yakından takip eden, bunlarla ilgili düşünce üreten, özellikle İstanbul'daki Çankırılı işadamlarıyla irtibatını bir an olsun koparmayan değerli büyüğüm Nevzat Ayaz'ın yine beni şaşırtmayan ve "Nedir bu HES olayı? Bir de sen anlat" diyerek en ufak bilgiye dahi "saygı gösterip" dinleyen böylesi bir konumdaki ikinci bir isme ne yazık ki rastlamam herhalde bir 5 yılımı daha boş yere alacak!
Görüşme sonrası sayın Ayaz'ın Çankırı Belediyespor forması ve kaşkolu ile birlikte "18'de 18" kampanyasına verdiği destek için de "özel teşekkürüm" saklı kalmak kaydıyla...
"18'DE 18" KAMPANYASI VE...
Çankırı Belediyespor Kulübü Başkanı Sevda Karaali Şireci'nin projesi olarak hayat bulan ve bütün amacı kulübün "beyaz para" ile yönetilebilmesine imkan sağlayacak olan "18'de 18" kampanyası başta İstanbul olmak üzere yurdun dört bir yanına dağılmış olan Çankırı insanı arasında hız kesmeden devam ediyor.
Yönetimi devraldığı ilk günden itibaren Başkan Şireci'ye vermiş olduğum desteğin ardında türlü "çapanoğlu" arayan belirli zevatın çirkin iftiralarına karşın, bu gayretimden hiçbir şekilde ödün vermeden, yine bildiğim ve inandığım doğrular çerçevesinde "18'de 18" kampanyasına ilçe belediye başkanlarını da katma gayretim üç günlük gezimiz boyunca sürdü.
Kendileriyle görüşme fırsatı bulduğum başta Eldivan Belediye Başkanı Hüseyin Kantaş, Ilgaz Belediye Başkanı Cevdet Çetin, Çerkeş Belediye Başkanı Şükrü Tarhan ve Bayramören Belediye Başkanı Ahmet Özen'in kampanyaya vermiş oldukları desteğe bu satırlardan kendi adıma teşekkürlerimi sunarken, ilçesindeki bir cenaze törenine katılımı nedeniyle görüşemediğimiz ancak "18'de 18" kampanyasını yürekten desteklediğini bildiğim Kurşunlu Belediye Başkanı İbrahim Doğu'yla ilk fırsatta yan yana gelerek onun da ağzından "destek" sözünü sizlere iletmekten çok mutluyum.
Bu arada ziyaret edemediğim başta Orta, Kızılırmak, Yapraklı, Korgun ve Atkaracalar Belediye Başkanları ile belde belediye başkanlarımızı da önümüzdeki günlerde ziyaret edeceğimi bildirir, "mavi-beyaz" formalarla yeni bir Çankırı şarkısı yazma ve bunu da "bazı hormonlu vücutlara" istemeseler de "ezberletme" niyetimin giderek hız kazandığının bilinmesini isterim.
Yaşamınız huzurlu ve mutlu, sırtınızda "18" numaralı mavi-beyazlı formalı günler dileğiyle...