Bugün (14 Aralık) Ankara'da Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılacağı Ak Parti İl Başkanları toplantısı gerçekleşiyor. Toplantının birincil amacı, teşkilatlardan istifa edeceklerle kalanların bir anlamda vedalaşması görülebilir. Ancak bunun yanında bizatihi partinin genel başkanı Erdoğan tarafından, seçim startının teşkilatlara verilmesinin de milatı olarak değerlendirilebilir.
Toplantının ayrıntıları bu yazının yayımlandığı ilk saatlerde ortaya çıkabilir. Toplantının bitimi ile birlikte 81 Ak Parti İl Başkanından bir çoğunun milletvekili aday adaylığı müracaatında bulunma fırsatını yakalamak için istifa edeceği bilinmekte. 2007 seçimleri öncesi 36 il başkanının istifa ettiğini ve aday adaylığı müracaatında bulunduğunu hatırlarsak, bugün için istifa edecek il başkanları sayısının 40'tan az olmayacağını söylemek herhalde safdillik olur.
Kişisel kanaatim odur ki, 40 sayısının da aşılabileceğini düşünmekteyim.
Bilinmektedir ki, Ak Partinin Çankırı İl Başkanı da "istifacı" il başkanları arasında olacak.
Kendisi ve Çankırı adına hayırlı olsun...
Seveniyle sevmeyeniyle Çankırı hinterlandı içerisinde bir İdris Şahin fenomenliği mevcut!
Hele hele koltuğu altında barındırdığı stk başkanlığı (baro başkanı) + işadamlığı + siyasetçi kimliği üçgeni içerisinde özellikle muhalifleri tarafından karşılaştığı eleştirilerin ayrıntılarına bu satırlardan girecek değilim. Ancak "ötegeçeli" olarak gündemde zirve yapan eleştirilerin temelinde kedinin erişemediği ciğer modelinin yatmakta olduğunu da gören gözlerin farkında olduğunu düşünüyorum!
Şahin'in milletvekili aday adaylığı yolunda başlangıç olacak olan "il başkanlığından istifası" ile birlikte kendisine yöneltilen eleştirilerin her geçen gün artarak büyüyeceğini de öngören bir kalem sahibi olarak "istifanın" hem Şahin'e hem de "muhaliflerine" şimdilik, kolaylıklar getirmesini dilemekten başka bir temennim olamaz!
Siyaset de zor zenaattır! Eleştirilere tahammül etmek de!
Bunun yanısıra "eleştiri" ile "hakaret" sınırlarının tayini açısından Çankırı önümüzdeki süreçte kendisine yakışan sınavı başarıyla yerine getirir.
* * *
"Kurşunlu Geleceğini Planlıyor" konu başlıklı toplantının davetini aldığımda farklı bir heyecan yaşadığımı söyleyebilirim!
SSS Yıldızlar Holding'in bölgede almış olduğu yatırım kararı ile bir anda "makus talihi" tahmin edilemeyecek şekilde değişen Kurşunlu, böylesi bir başlık altında gerçekleştireceği toplantıda, "gelecek"le ilgili yapılanma modeli arayışı içerisine girdiğini gösteriyor.
Bütün bunlar sevindirici gelişmeler.
Fakat komplo teorisi yerine geçmemesi dileğimi öncelikli olarak belirterek, günümüzde geçerliliğini hala koruyan bir konuya değinmeden de duramayacağım!
O da; böylesi toplantılar ortaya koydukları "başlıklar" altında gerçekleşirken, konuyu tartışanların ya da fikir yürütenlerin gündemi bir anda "konunun özünden uzaklaşan eleştiri ve de övgüler" demetine dönüştürmesidir!
Ve bu durum üst üste iki isim tarafından tekrarlandığında, toplantının ahengi de, heyecanı da tarumar olur gider!
Umarım bu endişem "Kurşunlu Geleceğini Planlıyor" başlıklı organizasyonda gerçekleşmez ve bölge için yeni ufuklar açabilecek farklı sosyal projelerin doğacağı bir atmosfer yaratma gayretinin başlangıcını yaşama şansı buluruz.
22 Ocak'taki organizasyona bu duygu ve düşüncelerle katılacağımın bilinmesini isterim.
* * *
16 Ocak'ta Çankırı Belediyespor'un başarısız geçen ilk yarı mücadelesini geride bırakarak 2. yarının startının verileceği tarih.
3 Ocak'tan bu yana Antalya - Kemer'de yeni teknik kadro ile lige hazırlanan mavi - beyazlılarda morallerin üst seviyede olduğu haberlerini alıyorum.
Oysa, ne çok istemiştim Kemer kampını yerinde izlemeyi.
Yaptığım Ankara - Kemer telefon konuşmaları ile bugün için tatmin olmak zorundayım.
Pazar günü Akçaabat Stadyumunda ikinci yarının ilk maçına çıkacak olan mavi - beyazlıların lige, taraftarını mutlu edecek bir başlangıç yaparak sahadan 3 puanla ayrılacağına inancım tam.
Bu takım, ne bulunduğu yeri hakediyor, ne de bugüne kadar yaşadığı olumsuzlukları!
Yazılarımı takip eden "tescilli cenah" kalemimden dökülecek "eleştiri" yazılarını dört gözle bekliyor!
Ben de onların bekledikleri yazıları kaleme almak için klavyenin başına zaman zaman oturuyorum!
Ama nedense, "kulüp yönetimini ve de takımı" eleştirme yönünde niyetlendiğim yazıyı bir türlü kaleme alamıyorum!
Nedeni çok basit!
Gözümün önüne gelmese de, aklımın ucuna kulübün Sevda Karaali Şireci'ye hangi şartlarda teslim edildiği ve teslim edenlerin o günlerdeki halet-i ruhiyeleri geliyor!
Üzerlerindeki acziyet düşüyor ekrana!
Görevde bulundukları süre içerisinde buharlaşıp giden milyon tl'lerle birlikte, hala sağda solda ahkam kesmeleri deli ediyor beni!
Bütün bunlar yetmezmiş gibi, canına ot tıkayıp kullanılmaz hale getirdikleri Fatih Stadı düşüyor aklıma!
Ve hepsinden önemlisi, kendilerinden öncesini bıkıp tükenmeden eleştirilerine devam ederken, 7 yıldan bu yana belediye başkanı olarak görev yaptıkları koltuklarda, kulüp için "gecekondu" niteliğinde bir kulübe dahi yap(a)mayışları deli ediyor beni!
Bütün bunları hafızamda alt alta sıralamaktan, Sevda Karaali Şireci'nin gündeme (bana göre) hayli sık düşen istifalarını, yönetim kurulunun kağıt üzerinde kalmaktan öte bir işlev görmediğini, istifa ederek kulübe tıpkı görev başındayken yapmış olduğu süreçteki katkıları kadar önemli fayda sağlayan Hakan Yılmaz'ın "hatalarını" sıralamaya fırsat olmadı ve olmayacak da!
Ta ki, Celal Kaman yönetimini en azından kendi beynimde "ak"layana kadar!
Böyle biline!
* * *
Yeni yüzümüzle ilgili sizlerden gelen ve şahsımı daha da olumlu yönde motive eden eleştirileriniz için şükranlarımı sunuyorum.
Yeni yılın ilk gününden itibaren özellikle haber portalımızı ziyaret eden okurlarımızın sitede kalış sürelerindeki artış yüzdesi geçtiğimiz yıla göre üç'e katlamış durumda.
Daha önce de ifade ettiğim gibi "ötekilerle" aramızdaki makas her geçen gün giderek artarak büyümekte...
Biz habere, siz takibe devam... Sağlıcakla...