Eleştirel yazılardan gocunanlar var. Çok rahatsız oluyorlar. Buna rağmen gereğini de yapmıyorlar veya güçsüzler yapamıyorlar. Başta mangalda kül bırakmayan ocak bucak başkanından en üst tepedeki yerel siyasetçiye kadar havanda su dövmekle yıllar gelip geçiyor.
Kırsal kesimde altyapı tamamdır, eksik yoktur diyenler her ne hikmetse eleştirilere kulak tıkayıp hemen arkasından şu kadar yol, şu kadar parke, şu kadar LAĞIM borusu, diyerek allı pullu açıklamalarda bulunuyorlar. Akılları sıra muhatap almadan, bir yapılanın bin gösterilerek propagandasını yapıyorlar. Akıllarınca da halkın inandığını zannediyorlar.
Üç köy derneği yerel seçimlerde oy kullanmama kararı almışlar. Nedeni SUSUZLUK. Gerekçelerini de açıklamışlar. Hani susuz köy yoktu? Var olmayanı varmış gibi gösterenlerin ne kadar gülünç duruma düştüklerini artık siz tahmin edin.
Ankara-Çubuk-Şabanözü-Orta Kurşunlu yolu Ankara-Kurşunlu arasındaki en kısa yoldur. Ama kullanılmaz. Öncelikle Çubuk sonrası karayolu standardı düşüktür. İyi kötü Orta'ya kadar gittiniz. Kurşunluya gitmek istiyorsanız hiçbir alt yapısı olmayan, toz toprak, çamur içinde bağlantı yolunu kullanmak zorunda kalırsınız. Bu yol üzerinde en kısa olanı Orta-Kırsakall-Sakaeli-Sünürlü-Demirciören-Dağören bağlantı yoludur. Uzunluğu ise 35 km. kadardır. Bir saatte zor alırsınız. Yuttuğunuz toz, belendiğiniz çamur yanınıza kâr kalır.
Seçimi boykot edecek Demirciören-Dağören-Sünürlü köyleri Kurşunlu ilçesine bağlı köyler olup bu yol üzerinde yer alırlar. Yolları yoktur, suları yoktur. İlgilenilmez. Gerekçe, gerekçe yok. Belki köy nüfuslarının azlığı, belki yolun yapımını sağlayabilecek irade buna neden olabilir.
Sadece Kurşunlu köyleri mi? Hayır Bayramören ve Yapraklı, bir kısım Çerkeş köyleri maalesef yolsuz ve susuz. Köylüler tepki vermekle, seçimi boykot etmekte hiç de haksız değiller. Ne yazık ki seslerini duyuramıyorlar. Boykot ederek dikkatleri çekmek içme suyu ve yola kavuşmak hayali kurmuş olabilirler. Başka da çıkış yolları kalmamış olsa gerek.
Özetle gözden çıkarılan köyler ve alt yapıları vardır. Ne hikmet se seçim zamanı gider oylarını kendilerine hizmet getirmeyenlere verirler. Bu da anlaşılır bir olay değildir. Hizmet gelmesin önemli değil bana söz verip yapmayanlar seçimi kazansın. Ne güzel felsefe değil mi? Bunu bilen hiçbir siyasi de iş yapmaz, hizmet götürmez. Götürse de gecikmeli ve kalitesiz hizmetler olur.
Bölgeyi gezen ve bilen olarak istedim ki kırsal kesimin sesini duyurmasında katkımız olsun. Sorunlarında yalnız olmadıklarını bilsinler. Sakın ola siyasiler ve bürokratlar bu köylere eleştirmelerinden dolayı ceza vermeye kalkmasınlar. Onları azarlamasınlar, kovmasınlar, dertlerini dinlesinler. Çözüm bulsunlar.
Maalesef bu konuda bana çok kötü bir örnek aktarıldı. Siyasinin birisi yapmış olduğum eleştirilerden dolayı köy muhtarını fırçaladığını anlattılar. Sanıyor ki muhtar bilgi veriyor. Hiç alakası yok. Hizmet gelmez korkusuyla seslerini bile çıkaramıyorlar. Zaten tehditte ediliyorlar. Eksiklerinizi gelin bize söyleyin diye. Sanki yerine getiriyorlarmış gibi.