Yarın kendi saha ve seyircisi önünde önemli bir maça çıkacak olan Çankırıspor ile ilgili yerel basında çıkan haberler Çankırıspor Kulübü Başkanı Sevda Karaali'yi Sözcü18 Genel Yayın Yönetmeni Vedat Beki'ye açıklama yapmaya zorladı.
Başkan Karaali'nin açıklamasında; Özellikle yeni yılın ilk ayından itibaren Çankırıspor'da yaşanan sıkıntıları nedenleriyle ve yaşadıklarıyla ortaya koymaktan imtina etmediği gibi, içinde bulunduğu durumu da daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor.
İki gündür bulunduğu Çankırı'dan akşam saatlerinde Ankara'ya dönen Başkan Karaali "Yarın takımımız ve Çankırı için önemli bir maça çıkıyoruz. Ancak bazıları kulüp olarak yaşadığımız sıkıntıları görmezden gelerek kulaktan dolma bilgilerle bizleri sırtımızdan hançerleme ihtiyacı hissediyorlar" dedi. İşte Başkan Karaali'nin Sözcü18'e yaptığı özel açıklama:
HERKES AKLINI BAŞINA ALSA İYİ OLUR
"Kulübün geçmiş borçlarıyla alakalı şimdiye kadar yaptığımız planlamalar ve ödemeler, tesisimiz olana kadar bizim belirlediğimiz ödeme tablosu doğrultusunda gerçekleşiyordu.
Ancak, büyük emek ve gayretlerle devletin bir kuruş katkısı olmaksızın tamamen kişisel ilişkilerle çankırıya kazandırdığımız 5 milyon tl değerindeki tesis, öncelikle Çankırıyı gerçekten sevenler için mutluluk kaynağı olurken, bitmek bilmeyen eski alacaklılar başta olmak üzere kötü niyetli pek çok insanın iştahını kabartmıştır.
Hatta ve hatta görevli Futbol Federasyonu aracılığıyla alacağını tahsil edenler, uyuşmazlık çözüm kurululunun fes edilmesiyle doğan hukuki boşluklardan faydalanarak bugüne kadar gün yüzüne çıkmayan bazı senetleri icra kanalıyla tekrar tahsil etmek gibi bir yola başvurmuşlar. Bu noktada icra müdürlükleri aracılığıyla tesiste haciz işlemi uygulatmışlardır.
Hiçbir şekilde uzlaşmaya yanaşmayan kötü niyetli bu alacaklılar, ancak şahsımdan kişisel taahhüd almak kaydıyla, haciz işlemini durdurmuşlardır. Ocak 2012 tarihinde başlayan bu haciz işlemlerine verilen taahhüd ödemeleri peyderpey devam etmektedir.
Bu süreçte taahhüd edilen ödemelerin bir kısmı zamanında gerçekleştirilememiş ve taahhüd ihlali yargıya intikal etmiştir. Kulüp Başkanı olarak iki aydır taahhüt ihlalinden dolayı yargılanmaktayım.
Teknik heyetimiz ve futbolcularımız yaşanan bu süreçte kulüp yönetimine fazlaca destek olmuşlardır. Hatta bir dosyanın taahhüdünü şahsım yurt dışındayken Teknik Drektörümüz kendisi vermiş ve vaktinde ödeme yapılamadığı için Hakan Yılmaz'ın arabasına yakalamalı haciz işlemi Çankırı Emniyet Müdürlüğünce uygulanmıştır.
Çankırıspor'a içeride ve dışarıda zarar vermek isteyen kötü niyetli insanların eninde sonunda bu tavırlarından vazgeçecek duruma geleceklerine inancımız tamdır.
Bu noktada oyuncularımızın, teknik heyetimizin ve bir enkazı temizlemeyi kendisine onur mücadelesi haline getiren, mevcut düzeni korumak adına ucunda hapis cezası alması sözkonusu olan kişisel taahhüt verecek kadar Çankırıspor kulübüne sahip çıkan, duyarlılık gösteren sayın kulüp başkanımız Sevda Karaali'ye teşekkür ediyoruz.
Kulüp tüm bu olayları yaşarken, her zamanki gibi iyiniyetten uzak, karalayıcı, asılsız, bilgi alma ihtiyacı hissetmeyecek kadar aciz, kendilerinin de ifade ettiği gibi oyun masasında sporcuların koltuklarının altına sıkışıp, laf cambazlığıyla, şark kurnazlığı peşinde koşarak dedikodu ve fısıltıdan ibaret haberlerle kamuoyunu meşgul edecek kadar yaptıkları işten uzak insanların çirkinliklerini şaşkınlıkla izliyor ve kınıyoruz.
Bu noktada, bütün futbolcuları çekip gitmiş, eski borçlardan lisans çıkaramayacak bir borç batağına saplanmış, başını sokacak bir çatısı, antreman yapacak bir sahası, futbol camiasında adı ve itibarı olmayan bir kulübü bu noktaya getirmek hiç de kolay olmadı.
Ve tüm bu zorluklar aşılırken hayatımızdan, cebimizden, ikili ilişkilerimizden ve en acısı normal şartlarda bizimle muhatap olma şansı olmayan, bizlere ancak uzaktan bakabilecek ve tek asgari müşterekimiz ÇANKIRILI olmaktan öte geçmeyecek pek çok insanın haksızlıklarına maruz kalmak şahsımı fazlasıyla yormuştur.
Sonuç olarak yerel gündemi bu denli pervasız ve kasıtlı meşgul etmeye çalışan zihniyetler kime, kimlere, hangi amaçla, ne karşılığında hizmet eder bilmiyoruz.
Bildiğimiz bir şey var; Bu hazımsızlıktan vazgeçiniz. Biz kadınlar dayanıklıyızdır. Bir evladı dünyaya getirmenin acısını yaşayan bir kadının acı eşiğiyle yarışmayınız. Biz size yine kucak açarız. Üç yıldır uğraşıyorsunuz varabildiğiniz yer 'insanlık ayıbı' işlemekten öte gitmiyor, gidemez de.
Çünkü kötüler daima kaybeder.
Tüm Türkiye'nin sorduğu bir soruyu ben size sorayım da gerçekten bunun cevabını verin kendinize: 'Koca bir şehir bir kadının sırtına koca bir kulübün yükünü atmış ve kimse rahatsız olmuyor bundan'
Hanginiz Çankırı için, Çankırıspor için kişisel bir fedakarlık yaptınız?
Hanginiz işinizi gücünüzü bırakıp Çankırıspor'daki yanlışları düzeltmek için tükettiniz tüm mesainizi?
Hanginiz ticaret yaparken kapınızı önünü ilikleyerek çalan bir banka müdürünün, Kulüp Başkanı olarak gittiğinizde size aslan kesilen tavırlarına tahammül ettiniz?
Hanginiz kendi ticaretinizden kazandığınız parayla verdiğiniz yeni araba siparişini iptal edip de futbolcuya para dağıttınız?
Hanginiz kulübün düzeni korunsun diye hapis taahhütlü imza attınız?
Hanginiz kulübün çalışanı hocasıyken hortlayıp karşınıza gelen eski futbolcu alacağı için 110 bin tl'lik senet imzaladınız?
Play-off'a giden bir kulübü Vali, Belediye Başkanı ve tüm bürokratların ziyaret ettiği akşamda, oyuncunun, hocanın tesisin içinde saldırıya uğradığında hanginiz çıkıp da 'Bu yapılan ayıptır. Böylesi bir saldırıyı yapan Çankırıspor taraftarı olamaz' diye kınayabildiniz?
Yeter artık beyler!
Bu aymazlıklara bir son veriniz. Futbol önemli bir sportif faaliyettir. Onu sağlıklı büyüttüğünüzde yaşadığınız şehrinizi kalkındırır ve onun sosyal statüsünü geliştirir.
İnanmayacaksınız belki ama kendini basın zannedenlere bile futbol bir statü kazandırır. Çapı bu denli büyük olan bir iş, sizin keyfiyetinizle, dedikodularınızla yürümez. Böylesi fitne ve fesat işleri bırakmanın zamanı geldi de geçiyor!
İyi birşey yapmaya çapınız izin vermiyor ise, hiç değilse kötülük yapmayınız.
Emeğiniz yoksa, hiç değilse emek verene saygı göstermeyi öğreniniz. Cehalet kötüdür ama 'kötü niyet'in tedavisi yoktur.
Bizler sergilemiş olduğunuz cehaletinize razıyız hiç değilse kötü niyetli olmayınız.
Beceriksiz olabilirsiniz, şehir için, kulüp için birşey yapamayabilirsiniz ama bir Çankırı kadını olarak 'Allah rızası için' sizi sırtımda taşımaya razıyım, hiç değilse sırtımdayken bıçak saplamayınız!
Bu takım yarın önemli bir maça çıkacak. Yeneriz yeniliriz. Küme düşeriz, ligde kalırız. Maç kaybettiklerinde de kazandıklarında da her zaman futbolcularımın ve teknik heyetimin arkasında durdum, durmaya da devam edeceğim.
Bu kulüp gerçekten emek verenlerin, yürekten sevenlerin kulübü. Gerisi ancak dedikodu ve fısıltı yapabilir.
Gecemi gündüzümü, malımı mülkümü, çocuklarımı yuvamı bugüne kadar sergilenen kalleş oyunlara karşı dik durmak için harcadım.
Bu saatten sonra benim kaybedecek hiçbir şeyim yok.
Bu şehir için, bu kulüp için, iyi olan herşey için herkes aklını başına alsa hepimiz için iyi olur diye düşünmekteyim."