Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Adli yıl' açılış törenine katılmayacağını açıklaması ile birlikte sürece TBMM Meclis Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile hükümet üyelerinin dahil olmasını ibretle izlemiştik.
Ülke gündemindeki 'ibretlik durum' bugün Çankırı'da gerçekleşen 'adli yıl açılış' törenine de yansıdı. Başta Çankırı Valisi Vahdettin Özcan olmak üzere, Belediye Başkanı İrfan Dinç, AKP İl Başkanı Salim Çivitcioğlu ile bölge milletvekilleri Av. İdris Şahin ve Hüseyin Filiz yapılan törene katılmadılar.
Çankırı Adalet Sarayı'nda gerçekleşen 'adli yıl açılış' törenine başta Çankırı Cumhuriyet Başsavcısı Doğan Kaya olmak üzere, Baro Başkanı Av. Erkan Köroğlu, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hayrettin Çelikten, Çankırı Esnaf Odaları Birliği Başkanı Osman Karadeniz, Ticaret Borsası Başkanı Oğuz Ak, Çankırı Emniyet Müdürü Cengiz Öztürk, İl Milli Eğitim Müdürü Yusuf Yazıcı, İl Özel İdare Genel Sekreteri Hasan Yıldız, Çankırı Barosu Yönetim Kurulu üyeleri ile avukatlar ve hakimler katıldı.
Baro Başkanı Av. Erkon Köroğlu, adli yıl açılış töreni nedeniyle yaptığı konuşmada;
"Bu coğrafya yönetim şekli olarak Teokratik Monarşi'den, Demokratik Cumhuriyet'e büyük mücadelelerle geçmiş insanların coğrafyasıdır. Bizler ‘asmayalım da besleyelim mi’ düsturunu kabul etmiş bir demokrasi anlayışından gelen bir milletiz. Bugün geldiğimiz noktada bu söz dahi demokrasimizin ve hukuk devletimizin çok mücadeleci bir yoldan geçtiğinin en büyük göstergesidir. Fakat geldiğimiz nokta yeterli midir? Ülkemizde demokratik hukuk devleti hedefimize ulaştığımızı söylemek ne yazık ki mümkün değildir. Yani Türkiye’nin geçen yüzyıldan devir aldığı 'hukukla olan imtihanı' devam etmektedir.
Bu imtihanı geçmenin iyi bir ekonomik performans veya sandıkta oy kullanarak olmayacağını son dönemdeki olaylar bize net bir şekilde göstermiştir. Bu imtihanı geçmek için bize çok büyük görevler düşmektedir. Bu görevi yerine getirirken öncelikle cesur olmalıyız. Güçlünün ‘hoşuna gideninden’ olmayacağımız gibi, toplumun her hangi bir kesimini incitecek, şoke edecek ya da kızdıracak diye, doğru söylemlerimizden taviz vermemeliyiz. Tarih bize göstermiştir ki kimsenin hukuku kimseyi kurtarmaya yetmemiştir. Hukuk herkes içindir...
Ülkemizde 'Cüppeliler' olarak nitelendirilen ve yargının üç ana aktörü olan iddia, savunma ve yargılama makamlarını oluşturan Hakim, Savcı ve Avukat olarak bizlerin kutup yıldızı Adalet'tir. Amacımız, halkımızı adi (basit) yargılamak değil, adil yargılamaktır. Çünkü adil yargılanmak vatandaş için hak, adil yargılamak devlet için bir görevdir.
'Yaşamak için adalet değil adalet için yaşamak isteyen' bizlerin bir çok sorunu bulunmaktadır. Fakat hiçbir sorunumuz mesleğimizin onur ve şerefine sistemli ve sistematik olarak yapılan saldırılardan daha önemli değildir. HSYK Kanunu'nun yap-boz tahtasına çevrilmesi, avukatların mutabakatı alınarak yeni bir Avukatlık Kanununun çıkarılmaması, hakim, savcı ve adliye çalışanlarımızın ekonomik durumlarının iyileştirilmemesi öncelikli sorunlarımız arasında yer almaktadır.
Bugün ülkemizde, özellikle yargı içerisinde, milletin istemediği bir amaca mevcut yasalarımızı kötüye kullanarak gitmek isteyen bir paralel yapıdan söz edilmektedir. Kanunları adeta bir silah gibi kullanıp, hukuk yolu ile toplumu değiştirmek ve dönüştürmek isteyen bu yapıyla mücadele son derece yerindedir. Fakat hukuk kurallarından ayrılarak, adalet duygumuzu yitirerek yapılacak mücadele yine ülkemiz adalet sistemine ve insanımıza zarar verecektir.
Her şeyin bir son kullanma tarihi olduğu gibi kanunların da bir son kullanma tarihi vardır. Parlamentoların görevi yeni kanunlar çıkarmaktır. Fakat kamuoyuyla paylaşılmadan, yeterli hazırlık ve istişare yapılmadan, üzerinde toplumsal bir mutabakat sağlanmadan ve alelacele torba torba çıkarılan kanunlar biz hukukçuların dahi takip etmekte ve bağlantılarını kavramakta zorlandığımız bir mevzuat yığını oluşturmuştur. Yasa koyucunun toplumsal mutabakata önem vermesi gerekir.
Çankırı Adliyesinde hakim, savcı, avukat ve adliye çalışanları olarak tam bir uyum ve iş birliği içerisindeki çalışmalarımız, Ülkemizdeki adalet çevrelerince hayranlıkla izlenmekte, övgüyle söz edilmektedir. Yeni Adli Yıl içerisinde bu uyum ve iş birliği içerisindeki çalışmalarımızın artarak devam edeceğine inancımız, Çankırı Barosu olarak tamdır.
Çankırı Adliyesinin ve özellikle Çankırı Barosu'nun Adliye binasına hapsolmayacağını herkesin bilmesi gerekir. Çünkü, bizim yaptığımız her işin merkezinde insanımız vardır. Bu bağlamda adalet hizmetlerinin yanı sıra şehrimiz ekonomisine çok büyük katkı sağlayacak hafif suçluların kaldığı Açık Cezaevi'nin Çankırı Merkez'e yapılması için geçmişte olduğu gibi Bakanlık düzeyinde görüşmelerimiz devam edecektir. Bu proje ile yüzlerce infaz koruma memuru şehrimize taşınacak, doğrudan ve dolaylı olarak şehir ekonomimiz canlanacaktır. Yine TBB'den alınan para ile Çankırı Barosu tarafından 825.000.- TL ye yer satın alınmış ve adına ‘Baro Bahçe’ denilerek Çankırı halkının kullanımına sunulmuştur. Bu yerin restorasyon ve çevre düzenlemesi için yaklaşık 800.000.- TL lik Proje çalışmamız tüm engellemelere rağmen devam etmektedir. Rant için değil hizmet için yola çıktığımızdan sonuca en kısa sürede ulaşacağımıza inancımız tamdır.
Yeni Adli Yılda; Hukukun, hukukun üstünlüğünün, insan haklarının, adil yargılamanın, Demokrasinin, barışın, hoşgörünün ve sağduyunun egemen olmasını, çatışma kültürü yerine, uzlaşma kültürünün benimsendiği, üstün'ün hukuku değil, hukuk'un üstün olduğu günler dileğimle tüm adli aktörlerin ve halkımızın adli yılını kutluyorum." dedi.
Tören, verilen kokteyl ile sona erdi...
SAVCI HALUK GÖRGÜ'NÜN VEFATI TÖRENE DE YANSIDI
Öte yandan, Cankırı Cumhuriyet Savcılarından Haluk Görgü'nün emekliliğe ayrılması nedeniyle geçtiğimiz Cuma günü onuruna verilen 'veda yemeği' sonrası geçirdiği kalp krizi ile birlikte 3 gün süresince tedavi gördüğü Çankırı Devlet Hastanesinden eve çıktığı dün gece vefatı bugünkü adli yıl açılış törenine de yansıdı.
Savcı Görgü'nün ani vefatı ile birlikte törende müzik yayını yapılmadı. Savcı Görgü'nün memleketi Bursa'da toprağa verileceği öğrenildi.