Tanıyanlar bilir, her ay en az bir sefer kırsal kesime yolum düşer. Adım atmadığım köy kalmadı desem fazlada abartmamış olurum. İnanın resim ve notlarımı tasnifte zorlanıyorum. Güzel anılar, güzel karelerle birlikte düşündürücü, acıklı konuşmalara şahit olur ve not düşerim. Bazen detaylı bazen özet olur bu notlar.
Çankırı köylerinin birinde anlattılar bu olayı. Köyün çobanı Kör Şükrü, hep köyde yaşamış bir vesile ile Ankara'ya gelir. Şehri ilk defa görüyor. Topraklık semtinde oturan akrabalarında misafir olur. Etrafı gezmeye çıkar. Kör Şükrü köyünün pınarlarını, otlarını, ağaçlarını, yayla ve meralarını keşfederken bir de şehri keşfedeyim der. Biraz gezinir, su içmek ihtiyacı hisseder. Ama su yok. Köyünde nerede pınar, çeşme, kuyu var ezbere bilirken burada su aramaya başlar. Bakar ki bir dere akıyor. (Topraklık yakınından İncesu deresi geçer. Şimdilerde üstü kapalı. 70li yıllara kadar açıktı.) Soğukkuyu lastiklerini çıkarır, paçaları sıvar ve dereye dalar. Kana kana suyu içer.
Akşam olur akrabalarına anlatır durumu. Akrabaları 'ne yapmışsın sen' diye veryansın ederler; 'Orası lağımlı dere' derler. Bir endişe ve telaş başlar. Numune hastanesine götürürler 'bu adam lağım suyu içmiş' diye. Doktor sorar: 'Miden bulanıyor mu? İshal ve ateş var mı?'
'Hiç biri yok'.
'Neden o suyu içtin?' der.
Kör Şükrü: Doktor bey ne bileyim bizim köyde derelere ara sıra hayvanlar yapar o da akar gider, akan su pislik tutmaz, nereden bilirim insanların dereye şaptıklarını.
Bir hafta hastaneye taşınır Kör Şükrü. Neyse hiçbir mikrop kapmamış. Köyüne döndükten sonra daha uzun yıllar yaşamış.
Teknolojinin, iletişimin bunca geliştiği günümüzde maalesef kirli dereden su içecek kadar bilinçsiz, bilgisiz Kör Şükrüler acaba hala var mıdır? Bilinmez. İşin ilginç tarafı artık hiçbir köyde, mezrada dahi büyük şehir ve şehirleri görmeyen yok.
Adam kirli suyu içecek kadar körse ve suyun kirli olduğunu bilmiyorsa en azından burnu ile koklar, dili ile tadar.
Kör Şükrüler oldukça, bunlar refahtan, medeniyetten, gelişmişlikten faydalanamz. Bunlara birde körü körüne kananları ve yalancıların, istismarcıların, bezirganların peşine takılır gidenleri de eklemek gerekir.
Not: Okuyucudan gelen 'olumsuz tepkiler' nedeniyle yazar, 'Kör Şükrü' yazısını yeniden kaleme almak ihtiyacı hissetmiştir. Bilginize. (Editör)