Kitabın adı "Hayrettin Çelikten Fırsatları" olmalıydı!

Çankırı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hayrettin Çelikten’in,

başkanlığını yaptığı odanın “avukatlığı” görevine Ankara Barosuna kayıtlı bir avukatı belirlemesinden sonra, gündeme yeni bir “icraati” daha düştü!

Çankırı Ticaret ve Sanayi Odasının 4. Teşvik Bölgesi kapsamına alınan Çankırı’nın mevcut potansiyelini ortaya koyan bir çalışma olan “Yatırım Fırsatları” başlıklı 96 sayfalık bir kitaptan 4 bin adet bastırdı! Gelin kitabın bugünkü halini alıncaya kadar geçirdiği süreci kısaca özetlemeye çalışalım...

PEKİ AMA, KİTAP KİME VE HANGİ "KOLAYLIKLARLA" BASTIRILDI!
Oda’nın bastırmayı düşündüğü kitapla ilgili Çankırı’da işi yaptırabileceği sayılı firmalara “şahsen” davet çıkardı! Davete icabet eden firmalara yaptırılacak iş ile ilgili bilgiler verildi ve daha sonra “tekrar” buluşma dileği ile bu görüşmeler sonlandırıldı! (Topu topu 3 kişi arandı, iki kişiden 'teşekkür' yazısı alındı ve iş önceden tespit edilen 'adrese' teslim verildi!)

Ve kitabın basım işi halen Oda Meclis Üyesi ve “Katip üye” olarak görev yapan Yenigün gazetesi imtiyaz sahibi Ömer Karaman’ın sahip olduğu firmaya yaptırıldı!

İşin teknik detayına fazlaca girerek okuyucuyu sıkmak istemiyoruz! Ancak Oda tarafından 4 bin adet (4.000) 96 sayfalık kitabı ve “ödenen faturayı” önümüze koyduğumuzda “fahiş bir fiyat” ve hiç de hoş olmayan “kokular” alıyoruz!

ORTADA SORULACAK SORU ÇOK FAZLA…
Öncelikli olarak Çankırı Ticaret ve Sanayi Odasının mevcut başkanı Hayrettin Çelikten, yapılan son seçimlerde “bir önceki yönetime çok ağır eleştiriler” getirerek önce meclis üyeliğine, daha sonra da “başkanlık” görevine seçildi!

Bu yazıları kaleme alan isim olarak da, Ticaret Odası seçimlerinde “nasıl bir habercilik” yaptığımız ortadadır! Bugün, Çankırı Ticaret ve Sanayi Odasının hemen hemen “ilk icraati” olarak sayabileceğimiz “Yatırım Fırsatları” isimli çalışmanın hayata geçiş sürecini masaya yatırdığımızda seçimler öncesi “Hayrettin Çelikten ilkeleri” ile göreve geldikten sonra icraate dökülen “Hayrettin Çelikten ilkeleri” arasındaki tutarsızlığı görmemek mümkün değil!

Çankırı’daki matbaacıları ya da yöneticilerini Oda’ya çağırarak “teker teker” görüşmeler yapacaksın, sonra da işi “habersiz” ve “ben verdim oldu” (!) felsefesi ışığında götürüp Oda meclis üyesi ve katibi olan Ömer Karaman’a, yani Yenigün gazetesi sahibine vereceksin!

Peki işin ederine gelelim! İşin bugünkü ederi Ankara piyasasında “zil taka taka” 7-8 bin TL’ye önüne gelene yaptırabilecekken, sen 13.000 (on üç bin) TL + KDV’ye yaptıracaksın! (İşi yapanın beyanı: “Ben işi Ankara'ya 8.700 TL’ye yaptırdım")

Hani, “iş ehline” verilirdi! Çankırılı avukatlar “yüz göz oldukları için tahsilat yapamıyorlar”dı! Siz de bu yüzden “Ankara Barosuna kayıtlı avukata işi vermek” ihtiyacı hissetmiştiniz!

Şimdi, önümüzdeki kitabı Çankırı’da basabilecek matbaa yok iken, bunu da siz bilirken, neden gidip de işi Ankara’da yaptıracak Çankırılı matbaacıya (!) (pardon, hem meclis üyeniz hem de katip üyenize) hem de “Oda’yı mali açıdan zarara uğratan” bir rakama verme gereği duydunuz?

Avukata gelince, “işi bilene yaptırırız” (!) Matbaacıya gelince “İşi fazla kar edene bir de hemen yanı başımızda durana veririz” (!) öyle mi? Çünkü onun gazetesi de var! Yeri gelir o da size güzelliğini yapar! (mı acaba?)

ZOR OLAN “TUTARLI” OLMAKTIR!
Bir örneği önümüzde duran “Yatırım Fırsatları” başlıklı kitapta “acayip” bir başka tuhaflık daha var!

O da; Kitabın kapağında oldukça irice Çankırı Ticaret ve Sanayi Odasının bir “logosu” mevcut. Hemen biraz altında ikinci bir logo ve “3 kelimelik” bir cümle mevcut!

Çankırı Valiliği logosu ve “Çankırı Valiliği Katkılarıyla” ibaresi!

İlk bakışta okuyucu olarak “kitabın baskı maliyetine” Çankırı Valiliğinin “katkısı” olmuştur düşüncesine girdik! Ancak sonradan öğrendik ki, kitabın içeriğine Çankırı Valiliğinin “bilgi katkısı” olmuş!

Ve bastırılan kitabın kapak mizampajında Valiliğin yapmış olduğu katkı belirtilmiş! Şayet "iddia edildiği gibi" kitabın içeriği ile ilgili Valilik tarafından bir katkı yapılmış ise, bu katkı gelenek olarak kitabın "önsöz"ünde belirtilebilirdi! Bunun ötesinde, Çankırı Valiliği, kendisinden "talep edilen" her bilgiyi (yasal çerçeve içerisinde olmak kaydıyla) vermekte mükelleftir ve "verdiği rutin bilgiler dolayısıyla da" ayrıca bir "teşekküre" gerek var mıdır orasını bilemeyiz ama bize göre "hiç mi hiç de gerek yoktu" böylesi bir ibareye!

Kapakta yer alan "dayatmacı" ibareye gösterilen “gerekçeye” 100 kişiden kaç kişi inanır bilmiyoruz ama, "biz inandık" diyenlerin dışında kalanlarınhiç de azımsanmayacak ölçüde olduğunu söylemek kehanet olmasa gerek!

Kitabın kapağındaki “komik” duruma şunu söyleseler hiç mi hiç takılmayacağım: Sayın Valimize güzellik yapalım dedik! O cümleyi de kapağa o yüzden koyduk!

Bazen "bedeli" oluyor “okey masasında 4’üncü sandalyeye oturmanın” (!) Hele hele masaya oturup da sonrasında “bitmiş eli bozmak” (!) hiç de kolay olmuyor!

Ve Çankırı, öyle de yapsak, böyle de yapsak “kaybetmeye” devam ediyor…

SON CÜMLE: Hayrettin Çelikten “icraatleri” devam edecek! Sırada… (Haber/Yorum: Vedat Beki) 

Fotoğraf 1: Çankırı Ticaret ve Sanayi Odasının "Yatırım Fırsatları" başlıklı habere konu olan kitabın kapağı. Fotoğraf 2: Oda Başkanı Hayrettin Çelikten.
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.

Çankırı Gündemi Haberleri