Kış Olimpiyatları ve biz...

İsmail YILMAZ

7-23 Şubat 2014 tarihleri arasında Rusya'nın Sochi şehrinde düzenlenen 22. Kış Olimpiyatları,           23 Şubat 2013 akşamı Fisht Olimpiyat Stadı’nda düzenlenen kapanış törenleri ile sona erdi. Sochi’de 1864 yılında Çerkes halkının Ruslar tarafından soykırıma uğratılması ve göçe zorlanmalarının 150. yılında böyle bir olimpiyatın düzenlenmesi çeşitli platform ve stk tarafından protesto edildi.

Yedi ayrı dalda, on beş kış sporu 2014 Kış Olimpiyatları'nda yer aldı. Buz pateni disiplininde; artistik buz pateni, sürat pateni ve kısa mesafe sürat pateni, kayma sporlarında; alp disiplini, kayaklı koşu, serbest stil kayak, kuzey kombine, kayakla atlama ve snowboard,  kızak disiplininde; bobsled ve skeleton diğer dört dal ise; biatlon, körling, buz hokeyi ve luge oldu.

Sochi kentinde 7 Şubat'ta resmi açılışı yapılan ve 17 gün süren oyunlarda toplam 33 madalya elde eden Rus sporcular, olimpiyatların sonunda ülkelerini zirveye taşıdı. Olimpiyatları 26 madalya ile noktalayan Norveç 2. sırayı, Kanada 25 madalya ile 3. sırayı aldılar. 88 ülkeden yaklaşık 3000 sporcunun katıldığı kış olimpiyatlarına 6 sporcu ile katılan ülkemiz sporcuları dereceye giremedi.

Sochi 2014 Kış Oyunları'nda; sporcumuz Kelime Çetinkaya kayaklı koşu/skiatlon 7,5 km. klasik + 7,5 km. serbest dalında 47.17.7'lik derecesiyle 61. olurken, kayaklı koşu/serbest sprint’de ise 3:05.00'lık derecesiyle 67. olarak elemeleri geçemedi, kayaklı koşu/10km klasik dalında ise 32:58.0'lık derecesiyle 56. oldu. 

Sabahattin Oğlago; kayaklı koşu/serbest sprint dalında 4:02.03'lük derecesiyle 75. olarak elemeleri geçemezken, kayaklı koşu/15 Km klasik’de ise 45:16.0'lık derecesiyle 71. oldu.

Buz dansı/kısa dans programında Alisa Agafonova - Alper Uçar çifti 49.84'lük dereceleriyle 22. olarak elendiler.

Alp disiplini/büyük slalom dalında sporcumuz Tuğba Kocaağa İlk turda 1:36.04'lük derecesiyle 70. olurken, ikinci turda 1:33.76'lık derecesiyle 59. oldu ve toplamda 3:09.80'lik derecesiyle 63. sırada yarışmayı tamamladı. Tuğba Kocaağa alp disiplini/slalom yarışmasında ilk turda 1:06.22'lik derecesiyle 51. olurken ikinci turda 1:02.74'lük derecesiyle 40. oldu ve toplamda 2:08.96'lık derecesiyle 41. olarak yarışmayı tamamladı.

Alp disiplini/büyük slalom bölümünde sporcumuz Emre Şimşek ilk turda 1:40.26'lık derecesiyle 76. olurken, ikinci turda 1:37.38'lik derecesiyle 67. oldu ve toplamda 3:17.64'lük derecesiyle 68. sırada yer aldı. Alp disiplini/slalom bölümünde ise Emre yarışı tamamlayamadı.

Gönlümüzden elbette 2014 olimpiyatlarında sporcularımızın altın madalyalar alarak ülkemize dönmelerini geçiriyorduk ancak bu sonuçlara da çok üzülmemek lazım. Nihayetinde, olimpiyat oyunları ülkelerin en iyi sporcularını gönderdikleri bir organizasyon ve her spor müsabakasında bir birincinin birde sonuncunun olacağı kaçınılmazdır. Sadece bu sonuçlardan ders alması gerekenler vardır.

Ülkemiz hakkında konu açıldığında böbürlenerek dört mevsimin yaşandığını, üç tarafının denizlerle çevrili olduğunu konuşuruz ama ülkemizin bu özelliklerinden spor anlamında ne kadar yararlanabildiğimizi hep göz ardı ederiz. Örneğin su sporlarında dünya ülkeleri arasında kaçıncı sıradayız hiç merak ettiniz mi? Ya da ülkemiz kayak merkezlerinin bulunduğu bölgelerin idarecileri TV programlarında bölgenin kapasitesini, tesislerin modernliğini coşku ile anlatırlar ancak iş olimpiyatlara gelince küçücük bir ülke olan Andorra bile olimpiyatlara 7 sporcu gönderirken bizim ülkemiz 6 sporcuyu isimleri incelediğinizde görüleceği üzere zor buluruz.

Tesisleşmek önemli özellikle bu kış sporları ile ilgili olunca elbette ki çok daha önem kazanıyor. Ancak yarım yamalak tesisleşme ile de bu iş gerçekleştirilemez. Pisti bile halen hazır olmayan bir kayak merkezi için başkentte dört sene önce kayak yapmaya bekliyoruz afişleri asmak ile bu iş yürümez. İlkokul, lise çocuklarını okullarından alıp 'size kayak yapmasını öğreteceğiz' diye kayak merkezlerine sadece 1 günlüğüne götürüp ter içinde ayaklarına kayak taktırıp takatlerinin sonuna kadar telef etmekle sporcu yetiştirilmez. Bunun devamının getirilmesi gerekir. İl Spor Müdürlüklerinin konu üzerine önemle eğilmesi sporun sadece futbol ya da voleyboldan ibaret olmadığının ailelere anlatılması ve yetenekli çocuklarımızın özellikle dünya kupası ve olimpiyatlara hazırlanması gerekmektedir.

Geçtiğimiz sene kar yağdı ama bu sene kar yağmadı elimizden ne gelir mi, diyeceğiz. Tesislerimizi yaparken fizibilite çalışmalarını iyi yaparak gerçekten tesis kurulduktan sonra olabilecekleri de iyi değerlendirmek lazım. Aksi takdirde kar yağışı olmayınca sadece bürokratlarımıza telesiyej ile dağ manzarası seyrettiririz. Son yıllarda yeterli ya da beklenen kar yağışı gerçekleşmediğinden suni kar gündeme gelmekte fakat bu da birbirimizi kandırmak ya da insanlara 'bak biz iş yapıyoruz' gösterişinden daha doğrusu “dostlar alışverişte görsün” deyiminden öteye gidemiyor. Sonra, “genelde yapılaşma çalışmasıyla ilgilendik, kar sıkıntısı yaşanmadığı için işin bu boyutuna bakmadık” acıklı açıklaması yapılmak zorunda kalınır ve komik duruma düşülür. O zaman bu spora gönül veren bir kişi olarak şu soruyu yöneltme hakkını kendimde görürüm; Otuz yıldır küresel ısınmanın doğuracağı sonuçlar için dünya davulun kasnağına vururken kurulan ya da bundan sonra kurulacak tesisler için ileri dönük hiçbir hesap kitap yapmadan mı onca parayı akıttınız? Cevap hazır; “suni kar makinesi alacağız”. Alın, alın da bizde kayak yapalım.

Suni kar yapma makinesini aklınızda nasıl tasavvur ediyorsunuz bilmiyorum ama kısa bir araştırma yapma zahmetinde bulunursanız anlarsınız. Hatta ben sizin için araştırdım.

“Yapay kar üretimi için, dışarıdaki sıcaklığın 0 ya da daha düşük olması gerekiyor. Bunun nedeni çok basit. Yapay kar üreten kar makineleri dışarıya, 80 bar basınçla (bu, musluktan akan suyun basıncının yaklaşık 40 misli), her birinin çapı milimetrenin onda biri olan küçük su zerrecikleri püskürtüyor. Eğer dışarıdaki hava 0 derecenin altındaysa, su zerrecikleri anında donuyorlar ve yere kar taneleri olarak düşüyorlar. Aksi takdirde bu gerçekleşmiyor ve yapılan işlem etrafı sulamaktan öteye gitmiyor. Ancak hava sıcaklığının 0 derecenin altına düşmediği zamanlarda da, özel kar makineleri kullanılıyor. Bu makineler, su damlacıkları yerine buz tanecikleri püskürtüyor. Bunun için dışarıdaki hava sıcaklığının 0 ya da altında bir derecede olması gerekmiyor. Ne var ki, bu tür makinelerle sınırlı genişlikte alanlar için kar üretilebiliyor. Ayrıca, dış sıcaklık ne kadar yüksek olursa, yapay kar o kadar kısa sürede eriyor.”

Elin oğlu, beğenmeyip dudak büktüğümüz Rusya katlettiği Çerkesler ile değil de olimpiyatlar ile anılmak için yarışmalar düzenleye dursun biz dört bir tarafımız denizlerle çevrili olan ülkemizde aynı anda dört mevsim yaşanıyor gururu ile yaşamaya devam edelim.

Tüm dostlara rastgelsin.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.