Başbakanlık tarafından hazırlanan “şifreli raporda” ismi ve belediyesi gizlenen bir belediye başkanının “Bu kadarına pes” dedirtecek yolsuzluklara imza attığı saptandı.
Başbakanlık Kamu Görevlileri Etik Kurulu, etik dışılıkla ilgili kararlarını 2010 yılına kadar Resmi Gazete’de yayımlıyordu. Kurul bu yolla, AKP’li Erzurum Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, eski Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak ve eski Bursa Mustafakemalpaşa Kaymakamı Adem Saçan ile çok sayıda bürokratla ilgili etik ihlali kararlarını kamuoyuna deşifre etmişti. Ancak Anayasa Mahkemesi, 2010 yılında kararların Resmi Gazete’de yayımlanmasına “hayır” demişti. Bunun üzerine yeni bir formül geliştiren Kurul, raporlarını “şifreleyerek” hazırlamaya başladı. Bunun ilk örneğini de bir belediye başkanı ile ilgili karar oluşturdu. AKP’li bir il belediye başkanına yönelik olduğu öğrenilen şikâyetler üzerine harekete geçen Kurul, belediye başkanının savunmasını da alarak hazırladığı karar metninde çarpıcı saptamalara yer verdi. Belediye başkanının “A”, akrabalarının “C”, “E” ve “F”, belediye şirketinin “XX AŞ” olarak tanımlandığı metinde yer alan “skandal” saptamalardan bazıları şöyle:
Kişiyi tarif eden eleman ilanı: Türkiye İş Kurumu (…) Şubesi’nden “C”nin niteliklerini tarif eder biçimde geçici işçi olarak istemesi ve buna bağlı olarak belediyede görevlendirmesinin, aynı şahsı mevzuata aykırı olarak belediye başkan danışmanı olarak görevlendirmesinin ve belediye ile ilgili doğrudan temin usulü ile ilgili alımlardaki bir belgenin ihale yetkilisi kısmına başkan danışmanı sıfatı ile imza atmasına göz yummasının, Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri ile Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’in 9. maddesinde öngörülen “…Kamu görevlileri, takdir yetkilerini, kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda, her türlü keyfilikten uzak, tarafsızlık ve eşitlik ilkelerine uygun olarak kullanırlar” ve 20. maddesindeki “Yönetici kamu görevlileri, kurumlarının amaç ve politikalarına uygun olmayan işlem veya eylemleri engellemek için görev ve yetkilerinin gerektirdiği önlemleri zamanında alırlar” ilkelerine aykırı olduğuna karar verilmiştir.
İhalenin başındaki kişi kendi şirketinden teklif almış: Belediyede resmi bir görevi olmayan “İ”yi, doğrudan temin yöntemiyle yapılan alımlarda görevlendirmesinin, Yönetmelik’in 9. maddesinde öngörülen ilkeye aykırı olduğuna karar verilmiştir. İ’nin aynı zamanda şirketi “X” adına teklif vermesi ve bu teklifin değerlendirilmeye alınmasının; ayrıca “J”nin kardeşi “K”ye ait firmadan teklif alınarak işin söz konusu bu firmaya verilmesinin etik davranış ilkelerine uygun olmamakla beraber, bu konuda başkanın doğrudan sorumlu tutulmasına ilişkin belge ve bilgi bulunmadığından, etik davranış ilkeleri bakımından işlem yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Kaynak: Fırat KOZOK / Cumhuriyet