Türkiye'nin kaderinin belirleneceği seçime sadece 2 gün kaldı. Bu süreçte Millet İttifakı bileşenleri de il il gezerek yurttaşlarla buluşmaya devam ediyor.
Son olarak Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve 13. cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, İBB Başkanı ve cumhurbaşkanı yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun durağı Samsun oldu.
ERDOĞAN'A KRONOMETREYİ HATIRLATTI
Samsun'da gençlere, emekçilere ve kadınlara seslenen Kılıçdaroğlu, 'milliyetçilik' başlığı altında da AKP'li Cumhurbaşkan'a Erdoğan'a yüklendi.
Erdoğan ve heyetinin 2020'de 33 askerin şehit edildiği saldırıdan sonra Putin tarafından kapıda bekletildiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "33 askerimiz Suriye'de şehit edildi, Putin'in kapısına gittiler. Putin koridorda bekletti, kronometreyi açtı, bütün dünyaya seyrettirdi. Benim ağırıma gidiyor. Bu mudur milliyetçilik?" diye sordu.
NE OLMUŞTU?
Rus devlet televizyonu 'Rossiya 1' kanalı, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan ve bakanların bekletildiği dakikaları 2020 yılında ekranda 'kronometre' ile yayımlamıştı.
İdlib için ateşkes mutabakatının çıktığı görüşme öncesi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Erdoğan ve yanındaki heyeti koridorda 2 dakikadan fazla bekletmişti. Görüntülerde Erdoğan'ın beklemekten yorulduğu ve bir yere oturduğu görülmüştü. Öte yandan Türk heyetine yapılan hareket sosyal medyada büyük tepki çekmişti.
"BU MİLLETİ YENİDEN GÜLDÜRECEĞİZ"
Samsun'da kürsüye önce İmamoğlu çıktı.
İmamoğlu, mitingde toplanan kalabalığı görünce sözlerine "19 Mayıs’ı erken kutlayan bir Samsun var" diyerek başladı.
Özel olarak gençlere seslenen İmamoğlu, "Bu ülkede büyük işler yapmak isteyen herkes gençlere güvenmek, onlara adil fırsatlar yaratmak lazım" derken üniversitelerin baskı altında tutulduğunu, konser ve festivallerin yasaklandığını hatırlatarak gençlerin yaşam tarzına saygı duyulmadığını dile getirdi.
Ekrem İmamoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
"Demokrasi bayramına iki gün kaldı. 19 Mayıs'ı erken burada kutluyoruz. Öğleden sonra Ankara'da Cumhuriyet bayramı için bir erken kutlama yapacağız. Bize gülmeyi unutturdular. Biz milleti yeniden güldüreceğiz. Sandıklar açıldığında demokrasi bayramı başlayacak. Bu demokrasi bayramının mimarı gençler olacak.
Bu ülkede büyük işler yapmak isteyen herkes gençlere güvenmek, onlara adil fırsatlar yaratmak lazım. Köşeye sıkıştıklarında düşman yaratma derdindeler. Gençler, 14 Mayıs günü kendilerine gülmeyi, eğlenmeyi unutturan bu iktidarı tıpış tıpış evine yollayacak. Sandıklar açıldığında demokrasi bayramı başlayacak. Bu bayramın mimarı siz olacaksınız gençler. Ekonomiyi batırdılar, işsizliği enflasyonu patlattılar. Depremde o canım insanlarımıza beyefendi talimat vermedi diye 48 saat depremzedelere yardım edilmedi. Ama bunlar giderse devlet bitermiş. Hadi oradan, hadi oradan!
Devleti çökerttiniz. Bu ülkenin pırıl pırıl gençlerini mülakat adı altında ezdirdiniz. Torpilli yakınlarınızı en güzel makamlara getirdiniz. Sözde dernekleriniz, vakıflarınız milletin vergilerini geçim kaynağı yaptı. Memleketimizi milyonlarca mülteciyle bunlar doldurdu.
Enflasyonu yüzde 100’ün üzerine, bu beceriksiz adamlar çıkarmadı mı? Millet geçim derdinde ama bunlara sorsan onlar giderse ülke bitecek. Siz gidince memleket güzelleşecek, huzur gelecek, bereket gelecek, bolluk gelecek. Siz gidince memleket güzelleşecek, huzur, bereket, bolluk, gelecek, insanın insana saygı duyduğu bir dönem gelecek.
"SEN GAFFAR OKAN'I ŞEHİT EDEN ANLAYIŞI İTTİFAKINA KATTIN"
7 düvel 14 Mayıs'ı bekliyormuş... Bak sen ya... Dünyanın başka işi yok sizinle uğraşacak. Ben gülüyorum bunlara. Bunlar giderse devlet gidermiş. Hadi oradan. Devleti çökerttiniz. Torpilli yakınlarızı en güzel makamlara getirdiniz.
Adaleti unuttular. Sen Gaffar Okan'ı şehit eden anlayışı ittifakına kattın, İstanbul'dan vekil adayı koydun.
Kalplerdeki buzları eritmek için hazır olun. Seçim günü kimseyi kırmayın. Elinizde de mutlaka Türk bayrağı olsun. Her şey çok güzel olacak. Aramızda kalsın Samsun; KAZANIYORUZ, KAZANIYORUZ, KAZANIYORUZ SAMSUN."
KARAMOLLAOĞLU: UZUN BİR YÜRÜYÜŞÜN SONUNA GELDİK
İmamoğlu'nun ardından kürsüye Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu Samsunspor atkısı eşliğinde çıktı.
Karamollaoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
"Selamünaleyküm Samsunlular. Muhterem kardeşlerim, uzun bir yürüyüşün sonuna geldik. Pazar günü hep beraber sandığa gideceğiz ama yakınlarımızı ikna edeceğiz. Yeni bir anlayışa, yeni bir iktidara ihtiyacımız olduğunu hatırlatacağız. Belki ilk başlarda bazı konular fazla önemsenmemiş olur. Ama bugün geldiğimiz noktada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yönetemediği ortada. Adalet mülkün temelidir. Adalet olmadan hiçbir ülkede huzur ve barış olmaz.
Merkez Bankası'nın rezervi yok ne demek? İş para noktasına gelince kesenin ağzı açılıyor ama kesenin dibi delik.
Siyaset hayatımın son devrini yaşıyorum, 80'e merdiven dayadım, çok şükür Allah sağlık verdi. Cumhurbaşkanı adayımız Kılıçdaroğlu. Ben kendisini tanıdım, ben güveniyorum. Güvendiğim için de kendisinin cumhurbaşkanı olması için her türlü desteği veriyorum.
"ERDOĞAN'A BİR SARAY DA YETMİYOR..."
İsraf bütün kaynaklarımızı tüketebilir. 'İtibar kazanmak için israf edebilirsiniz' diyor. İtibar kazanmak için yaptığınız harcama her türlü haramdır. Yazlıkları var kışlıkları var, bir saray da yetmiyor. İnsanlar karnını doyuramazken, aldıkları ücretle geçinemezken nasıl saraylarda geçinirsiniz! Nerede oturuyor şimdi bizim Cumhurbaşkanımız? Külliyede. Keşke bir tane olsa... Biz ayıp olmasın diye 'Beyaz Saray' diyoruz. Aslında onun adı 'Beyaz Ev' (White House). Koskoca Amerikan Başkanı bir evde oturuyor.
Ülkemizin kalkınması, milletimizin geçinebilmesi için yüksek ücretlere ihtiyaç var. İsrafı kaldıracağız. İsraf kalksın milyarlar tasarruf edilir, yolsuzluk kalksın yüz milyarlar tasarruf edilir. Yanlış yatırımlar da kalksın, topladınız mı bunları cebimizde 350 milyar lira kalır. Dibi delinen Merkez Bankası'nın kasası dolmaya başlar.
Devlet Planlama Teşkilatında görev yapmış, belediyecilik yapmış bir kardeşiniz olarak söylüyorum: 3 israf musluğunu kapatalım, yüz milyarlar birikir. İşçi kardeşlerimize güzel bir zam verdiler. Bunların kıymeti yok. Kaçakları tıkamadıktan sonra ne verirseniz verin enflasyon eritir."
DAVUTOĞLU: İKTİDARI KAYBEDECEKLERİNİ ANLAYANLAR HER YOLA BAŞVURUYORLAR
Karamollaoğlu'nun ardından kürsüye Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu çıktı.
Davutoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
"Akademik hayatta Samsun'a geldiğimde 'meşale' adını vermiştim. Tam bir karamsarlık içindeyken bir istiklal meşalesini yakan şehirdir Samsun. İnşallah iki gün sonra da 'demokrasi meşalesini' yükseltmeye var mısınız?
BAHÇELİ'YE SERT TEPKİ
İktidarı kaybedeceklerini anlayanlar her yola başvuruyorlar. Hakaret ediyorlar, yalan söylüyorlar, tehdit ediyorlar. Bahçeli diyor ki, 'Onların hak ettikleri müebbet hapis ya da mermi.' Ali Fuat Başgil'den ders almış birisi olarak söylüyorum. Bahçeli'nin tehditleri bize sökmez. Bu vesayetçi, otoriter sistem gidecek, güçlendirilmiş parlamenter sistem gelecek.
Bakın dün Erdoğan, cumhurbaşkanlığı makamına hiç yakışmayacak şekilde, Kılıçdaroğlu'nun videosunu PKK'lılarla birleştirip gerçek gibi anlattı. Bir montaj video...
Yine yalan dolan içindeler. Diyanet'i kapatacakmışız... Allah aşkına duydunuz mu bizden böyle bir şey? 15 Mayıs sabahı mülakat gidecek, liyakat gelecek. 15 Mayıs sabahı Cumhur İttifakı gidecek, milletin iradesini temsil eden Millet İttifakı gelecek.
14 Mayıs'ta sandıklarda nöbet tutmaya var mıyız? Türkiye'de her sandıkta bir görevlimiz olacak, tek bir sandık bile sahipsiz olmayacak. Bu kadar saldırmalarının sebebi; onlar kaybedecek! 85 milyon kazanacak!"
KILIÇDAROĞLU: SINIRDAN İZİNSİZ KUŞ UÇURTMAYACAĞIZ
Davutoğlu'nun ardından kürsüye CHP lideri ve 13. Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu çıktı.
Demokrasi için "Vatandaştan toplanan paranın nereye aktarıldığını anlatmak demektir" tanımlaması yapan Kılıçdaroğlu, her eve huzur ve bereket getireceğini ifade etti. Öğrencilerin yaşadığı yurt sorununu da 1 senede çözeceğini savunan CHP lideri, yerli üreticiyi destekleme sözü de verdi.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
"Size söz hazırım. Birlikte mücadele edeceğiz. Yaşlısıyla, genciyle, kadınıyla, erkeğiyle birlikte mücadele edip; barışı, huzuru, erdemi, kardeşliği, irfanı ve güzelliği hep beraber getireceğiz. Size söz! Sandığa gidilecek, oy kullanılacak. Bu ülkeye gerçekten demokrasi gelecek! Hiçbir çocuğun yatağa aç girmeyeceği bir Türkiye inşa edeceğiz göreceksiniz.
Emekli kardeşlerime de seslenmek isterim. Emekli dediğimiz zamanında çalışan üreten ve zamanında emekli olan kişi demektir. Emekli olunca onun insan gibi yaşaması lazım en azından arkadaşına bir çay ısmarlayacabilecek durumda olması lazım.
Sandığa gideceksiniz değil mi? Oy kullanacaksınız değil mi? Siz elektrik düğmesine bastığınızda 5 ayrı vergi ödüyorsunuz. Yeter mutfaktaki yangın, bu milleti soğana mahkum ettiler. 1 yıl içinde göreceksiniz... Yurt sorununu çözeceğim. En az 2 yıl içinde tüm Suriyeli kardeşlerimizi ülkelerine yollayacağız. Sınırdan izinsiz kuş uçurtmayacağız, herkes görecek, herkes haddini bilecek!
Parayı nereden bulacaksın diye soruyorlar ya bana... E sen beşli çetelerden buluyorsun? Esnaf kardeşim... Senin durumunu da biliyorum. Esnaf için, üretici için çalışacağım. Anadolu'nun içini dolduracağız. Anadolu büyüyecek. Kaynakları doğru kullanacağız. Her kuruşun hesabını vermek benim namus borcumdur. Türkiye'de herkes paranın nerelere harcandığını görecek. Çarşamba'ya sözüm var. Geleceğim. Çarşamba Şeker Fabrikası'nı açarken bütün Çarşambalılar orada olacak.
"İLK KEZ SANDIKLAR KONUSUNDA BU KADAR TEDBİR ALDIK"
Bay Kemal'e milliyetçilik öğretecek kişi daha anasından doğmadı. Benim size sözüm var; Allah nasip ederse, cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturduğumda hiçbirinizin yüzünü yere eğdirmeyeceğim. Cumhurbaşkanı olmamı istemeyen 2 kesim var. Birincisi 5'li çeteler. İkincisi uyuşturucu baronları. Sözüm var, onlarını kökünü kazıyacağım.
ERDOĞAN'A PUTİN HATIRLATMASI
33 askerimiz Suriye'de şehit edildi, Putin'in kapısına gittiler. Putin koridorda bekletti, kronometreyi açtı, bütün dünyaya seyrettirdi. Benim ağırıma gidiyor. Bu mudur milliyetçilik?
İlk kez sandıklar konusunda bu kadar tedbir aldık. Hiçbir sandığı boş bırakmayacağız. Her birimiz kucaklaşacağız. Her kuruşun hesabını vermek benim borcum. Herkes paranın nereye harcandığını bilecek. Kul hakkı yemedim, yedirmeyeceğim. Her şey çok güzel olacak."