CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'na ziyareti hakkında konuşan Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin iyi yönetilmediğini biliyorsunuz. Kağıt toplayan da manav da kasap da biliyor. Ama bu devlet bizim devletimiz. Devletin kurumlarına sahip çıkmak en çok CHP'ye yakışır. Fiyatlar durmuyor, TL kar gibi eriyor. Sorumlu Merkez Bankası. Siyaset, Merkez Bankası'na müdahale ediyor, sağlıklı ve tutarlı karar almasını engelliyor. Herkes zam bekliyor. Gittik Merkez Bankası'na 'Bankanıza sahip çıkın' dedik. Sıradan bir banka değildir. Bankanın kendi kültürü, çok iyi yetişmiş kadroları vardır'' ifadelerini kullandı.
'GÖREVİNİZİ YAPIN DEDİM'
Kılıçdaroğlu, ''Bir video paylaştım. Devlet memurlarınıza görevinizi yapın dedim. Siz Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin memurlarısınız. Pazartesi kim yasa dışı talimat verirse orada durun ve yapmayın. Doğru söylüyorum, haklı söylüyorum değil mi? Onlar malı götürürken bunları söyledim Saray ve şurekası baştan aşağı bunları söyledi: Vesayetmiş, darbeci zihniyetmiş. Allah akıl fikir versin. Hırsızlığa bulaşmayın dedim. Savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarmış bulunmazsanız namertsiniz'' ifadelerini kullandı.
'KANUNDA YERİ VARDIR'
Kılıçdaroğlu, ''Saray'ın baş memuru var. Fuat Bey. Vesayet ve paralel yapı oluşturmaya çalışıyormuşum. Çalışanlarımızın diyor. Kimsin sen? Devlet memuru ne zamandan beri çalışanlarınız oluyor. Bu lafı kullandığın andan itibaren toplumu bölüyorsun. Devletin memuru milletin işini yapar. Kullandığım her cümlenin kanunda yeri vardır. Gideceksin Erdoğan ailesinin vakfından torpil yapacaksın, devlete yerleşeceksin. Biz bunu yapınca kıyamet kopacak. Bürokratlar emir aldık diyebilir. Yasa dışı emri yapmayacaksın. Kanun bunu söylüyor'' dedi.
TÜGVA HAKKINDAKİ İDDİALAR
''Vakıflar kamu için çalışırlar. Elde ettikleri gelirleri, yaptıkları harcamaları açıklarlar'' diyen Kılıçdaroğlu, ''Erdoğan ailesinin vakıflarının belediyelerden, devletten, vatandaşlardan, tahsis edilen binaların kiralarından ne kadar para topladıklarını bilmiyoruz. Mahkemelerin bağımsızlığı üzerine inşa edilen 138. madde hiçbir makam, organ, mevki yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere talimat veremez diyor. Vakıf var TÜGVA. Belediye diyor ki tahsis edilen yer amaca uygun kullanılmıyor. Mahkeme iade edeceksin diyor. İtiraz ediyor. İdare Mahkemesi de iade edeceksin diyor. Gidiyorsun teslim almaya polisler diziliyor. Devletin polisine talimat veriliyor yargı kararının uygulanmaması için. Polisler emir kulu. Sorun kimde talimatı verende. Sen hangi gücüne yetkine dayanarak yargı kararını uygulamıyorsun. Böyle bir yetkiyi sana kim verdi? Millet zenginleş, malı götür, yolsuzluk yapanları koru diye sana o yetkiyi vermedi'' dedi.
BİLAL ERDOĞAN'A TEPKİ
Kılıçdaroğlu, ''Bir cumhurbaşkanının oğlu babasının mevkisini ve makamını bilerek davranmak zorundadır. Davranışları görev aldığı yerler itibariyle örnek olmak zorundadır. Gidip de oğlu Milli Eğitim Bakanlığı'nın bürokratlarını tamamını toplayıp onlara milli eğitim politikasını anlatıyorsa bir sorunumuz var demektir. Kimsin sen ya! Kimsin sen de bu yetkiyi kimden alıyorsun? Cumhurbaşkanının oğlu olmak bu kanunsuzlukları yapma hakkını veriyor mu? Cumhurbaşkanının oğlu her şeyden önce mahkeme kararını uygular. Bir cumhurbaşkanının oğlu torpille devlete adam yerleştiremez. Cumhurbaşkanının oğluna ulaşamayanlar ne yapsın? Sürünsün! Cumhurbaşkanının oğlu devlete torpille adam yerleştiriyorsa o yerleştirilen kişi devletin değil sarayın memuru olur. Gençlere sözümdür iktidarımızda sözlü sınav kalkacak'' ifadelerini kullandı.