CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalar bulundu. Kılıçdaroğlu’nun Meclis gündemine gelen Suriye-Irak tezkeresi ile ilgili şunları söyledi:
AKSİNİ SÖYLEYENİ DÜŞMAN İLAN EDİYOR: Erdoğan ben bilirim ben yaparım diyor aksini söyleyeni de düşman ilan ediyor. Gönül isterdi ki gruplara bilgi verirsin tezkere geldi. Bürokratlar gitsinler grup başkanvekillerinin veya partilerin genel başkanlarını ziyaret edip “Efendim biz bu tezkereye şu şu şu şu gerekçelerle geçiriyoruz dolayısıyla burada bizim milli çıkarlarımız var” deselerdi.
HAKİM DE BİLMİYOR AVUKAT DA BİLMİYOR: İktidarın eskiden gelen başka önemli özelliği daha var, biz torba kanuna alıştık, 20 kanun bir seferde çıkarıyorlar, bir kanun diyorlar 20 kanunu çıkarıyorlar, hakim de bilmiyor hangi kanun hangi maddesi değişti avukat da bilmiyor. Olay önüne gelince birisi çıkarıp gösterince o zaman fark ediyor.
TORBA TEZKERE DÖNEMİ BAŞLADI: Ama şimdi torba tezkere dönem başladı. Her şeyi koymuşlar bir tezkerenin içine, gelin buna evet deyin. Niye kardeşim hangi gerekçeyle kardeşim? Biz senin her dediğinin altına gidip mühür mü basacağız? Sen bir bak bakalım kardeşim ya gel otur bir bilgi ver nedir ne değildir diye! Bize bir anlat bunları anlatmıyorsun.
HERKESİ PAPAĞAN GİBİ GÖRME ALIŞKANLIĞI VAR: Değerli arkadaşlar; tezkereler gelirdi terörle mücadele konusunda altı ayda bir. Bilgi verilir vs. falan arkasından da yeni bir tezkere gelir veya olay biter. Şimdi iki yıl. Niçin iki yıl bilen var mı? Bu işle ilgilenenler de bilmiyorlar gazeteciler de bilmiyorlar akademik dünyada bilmiyor. Neden iki yıl? Niye iki yıl? Ben iki yıl getiriyorum sen de oy vermek zorundasın! Niye kardeşim? Herkesi papağan gibi görme alışkanlığı var.
DAVULLA ZURNAYLA GÖNDERECEĞİZ: Onu başkaları yapabilir ama biz Cumhuriyet Halk Partisiyiz. Biz bu milletin bu ülkenin menfaatini ve çıkarlarını düşündük. Senin her dediğine 'evet-iyi' deseydik o zaman ayrı parti niye kuruyoruz biz? MHP söyleyebilir, senin her dediğine evet diyebilir ama biz ayrı partiyiz. Biz iki yıl içinde bütün Suriyeli kardeşlerimizi kendi ülkelerine göndereceğiz diyoruz, davulla zurna ile göndereceğiz diyoruz, huzur içinde göndereceğiz diyoruz.
DAHA FAZLA MÜLTECİ İSTEMİYORUZ: Kavga olmayacak barış olacak diyoruz. Suriye'de savaş değil Suriyeli ile barışacağız. Büyükelçilikleri açacağız kardeşim. Daha fazla mülteci istemiyoruz. Bunu öngören bütün düzenlemelere karşıyız. Hiçbir askerimizin polisimizin Suriye'de şehit olmasını istemiyoruz. Suriye'de askerimiz ve polisimiz gitti mücadele ediyor, ne mücadelesi kardeşim? Barış varken neden kavga?
KOMUTANLARI DA BİLAL ERDOĞAN OLSUN: Suriye’yle savaş değil, barışacağız. Büyükelçilikleri karşılıklı açacağız. Suriye’de askerimiz, polisimiz şehit olsun istemiyoruz! Barış varken neden kavga? 33 askerimiz şehit edilirken sen ne yaptın? Koşa koşa Putin'in ayağına gittin! Niye bizim askerimiz şehit olsun? TÜGVA’cılar komando marşı söylüyor. Gönder kardeşim o zaman onları Suriye’ye. Oradaki komutanları da Bilal Erdoğan olsun. Hiçbir askerimizin hiçbir evladımızın burnunun kanamasını istemiyoruz. Niye yapıyorsunuz siz bunu? Hangi gerekçeyle yapıyorsunuz?
SEN ÖNCE KENDİ TOPRAĞINA BAK: Bu tezkerede de ayrıca yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması. Bu kuvvetlerin cumhurbaşkanlığının belirleyiciliği esaslara göre kullanılması var. Yabancı devletlerin askerlerinin potinlerinin Türkiye Cumhuriyeti topraklarını çiğnemesini istemiyoruz! Uyuyan hücrelere neden müdahale etmiyorsunuz? Sen önce kendi toprağına, vatanına bak! Bu tezkerede ayrıca yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunması var, bu ne ne demek? Bahçeli’ye soruyorum! Söyle bakalım milliyetçi sen misin biz miyiz?
Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında ekonomiye ve gündemdeki gelişmelere dair ise şunları söyledi:
TARİHİ BİR GÖREVİMİZ VAR: Çok ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğumuzu ben de biliyorum; esnafımız da, vatandaşımız da. CHP olduğu sürece hiç kimse endişeye kapılmasın. Bu ülkenin demokrasisini büyütmek, gelirini büyütmek gibi tarihi bir görevimiz var. Bu görevin başındayız.
VAR OLAN KADROLARI KİM BOŞ TUTUYOR?: Pandemi döneminde ciddi sorunlar yaşadık. Sağlık çalışanlarımız 36 saat çalıştılar. Büyük mücadeleler verdiler. Onlara minnet borcumuzu alkışlarla dile getirdik. Bir sağlık çalışanının 36 saat çalışması demek kadro eksikliği var demektir. Dışarıda atama beklemeyenleri neden atamıyorsunuz? Var olan kadroları kimler boş tutuyor? 2 Temmuz günü bakan, ‘Atama bekleyen sağlıkçıları atayacağız’ diyor, ne oldu?
740 BİN SAĞLIK ÇALIŞANI ATAMA BEKLİYOR: 740 bin sağlık çalışanı atama bekliyor! Vatandaş düşünsün, neden atama yapılmıyor. Personel eksikliği nedeniyle sağlıkçılar olağanüstü çalışıyor. Biz onları başımızın üstünde taşıyacağız. Atama bekleyen sağlıkçıların atamasını biz gerçekleştireceğiz. Dünyada hastanesi olmayan tek ordu Türk ordusu. Eskiden 600 yataklı, 400 yataklı askeri hastanelerimiz vardı. Askeri hastaneleri neden kapattınız? Defalarca söz verdiler askeri hastaneleri açmadılar. İçeride FETÖ’cü varmış. Saray’a baktığın zaman FETÖ’cü ordusu görürsün!
20 BİN ASKER VE POLİS GAZİ SAYILMIYOR: 7 aydır MHP’nin verdiği kanun teklifi bekliyor. 20 bin asker ve polis gazi sayılmıyor! Gazi saymıyorlar ama biz onları gazi sayıyoruz. Gazi arkadaşlarım Saray kimin yanında diye soruyorsanız sizin yanınızda değil ben size söyleyeyim beşli çetenin yanında!
CEBİM “NE OLUR BANA İŞ BULUN” KAĞITLARIYLA DOLU: Serhat şehri Kars’a gittim. Son 20 yıldır kan kaybına uğruyor. Gezdiğim her yerde ceplerim “ne olur bana iş bulun” kağıtlarıyla doldu! Ekonomik açıdan ülkede kan kaybı olduğunda en çok kan kaybı da kimsenin görmedikleri, uzakta gördüğü yerlerde oluyor…
CANLI HAYVAN İTHALATINA 7.3 MİLYAR DOLAR: 9 milyar 171 milyon doları ithalata ödemişiz! 7 milyar 365 milyon dolar canlı hayvan ithal etmişler, buna ödemişler! 373 milyon 215 bin dolarlık küçükbaş hayvan ithal etmişiz! 1 milyar 433 milyon dolar kırmızı ete ödemişiz.
ELİNDEN GELSE CEP TELEFONU DA ALACAK: Besici kardeşlerime sesleniyorum bu iktidar Batı’nın çiftçisine çalışıyor size değil. Size sırtını dönmüş vaziyette. Yem hammaddesine dışarıdan 58 milyar dolar ödemişiz. Sonra dalga geçiyor; cep telefonun var mı? Elinden gelse onu da alacak. Tam bir ahlaksız siyaset algısıyla karşı karşıyayız.
ARABASI VAR DİYE ZENGİN SANIYOR: “Her evde araba var” diye bir şey söylemiş bu şahıs. Buna mı göz diktiniz? Arabası var diye zengin sanıyor. Kaç lira vergi ödediğini biliyor musun sen? Apartman görevlisi kaç lira alıyor, biliyor musun? O insanların rutubet içinde yaşadığını biliyor musun? Bilmiyorsan git, Güngören’e bak, onlar sana anlatsın.
IŞİD’İN BANKA HAREKETLERİNE SES ÇIKARMIYORLAR: Mali Eylem Görev Gücü (FATF) terörü finanse eden alanlarla ve kara parayla mücadele edecekler. Türkiye’yi gri listeye aldılar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin itibarını ayaklar altına almaya bu hükümetin ne hakkı var? Terörle mücadele ediyoruz diye laflar ediyor. Ama IŞİD olunca, El Kaide olunca banka hareketlerine ses çıkarmıyorlar. Zannediyorlar ki dünya görmüyor, bilmiyor!
DOLAR TIRMANDI, KİM KAZANDI?: Dolar ne oldu? Fatura kimin sırtına yüklendi? Bir devleti bir kişinin iki dudağına teslim ederseniz büyükelçilik gibi garip olaylarla karşılaşırsınız. Dolar tırmandı, kim kazandı? Esnaf, manav, berber kazanamadı. Dolar endeksli alıp TL ile satıyorlar. Kazanan devlete dolarla borç verenler, dolarla ihale alanlar, köprü ücretini dolarla garanti altına alanlar.. Kaybeden: 83 milyon.