Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satırbaşları şu şekilde;
TERÖR OLAYLARI
“13 yıldır iktidardasınız iktidar olduğunuz gün terör yoktu Abdullah Öcalan tutukluydu. İçimiz kan ağlıyor, çocuklarımız şehit olarak geldiğinde bunun acısını hiç kimse sırtında taşıyamaz. Yola ‘analar ağlamasın diye başladık’ geldiğimiz noktada analar ağlıyor. Bu konuyu bütün vatandaşlarımın oturup düşünmesi gerekiyor. 13 yılda ne oldu da analar ağlıyor. 2 ton patlayıcıyla saldırıya gidiliyor. Bu ülkenin istihbaratı nerede?” dedi.
ÇÖZÜM SÜRECİ
5 Ocak 2013′te Kürt sorunun çözülmesi için 4 temel koşula uyulması gerektiğini söyledim. Birincisi samimi ve dürüst olacaksınız. İkincisi gizli kişisel bir ajandanız olmayacak. Üç: millete izah edemeyeceğiniz angajmanlara girmeyeceksiniz. Dört: muhalefete bilgi vereceksiniz. ‘Bunları yapıyorsanız size kredi verdik buyrun sorunu çözün’ dedik. Bunların hiçbirisinde uyum olmadı. Samimi ve dürüst bir politika uygulanmadı.
Sürecin bozulmasındaki en önemli aktör sayın Erdoğan’dır. Çözüm sürecine açıkça karşı çıktı. Hangi gerekçeyle karşı çıktığını topluma açık bir şekilde anlatmalı.
KOALİSYON ÇALIŞMALARI
Cumhurbaşkanı kanunlar gereği en yüksek oy alan partiye hükümet kurma görevi verir ve gerisine karışmaz. Fakat başbakanın görevi olan bütün alanlara müdaha ediyor. Ahmet Davutoğlu koalisyon kurmak istiyor fakat Cumhurbaşkanı Erdoğan buna izin vermiyor. 13 yıl bu ülkeyi sen yönettin ne oldu da ülke bu hale geldi? Adım gibi biliyorum yarın kalkacak yine CHP’yi suçlayacak. Siz kalkıp da başbakanın görev alanına niye müdahale ediyorsunuz? Seçimi gündeme getiren, ilk telafuz eden Bahçeli’den sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır.
CHP 14 temel ilke ile ülkenin 5 temel sorununu çözmek istiyoruz. Davutoğlu’na görev verilmeden önce ilkelerimi açıkladık. Koalisyon konusunda en hazırlıklı parti biziz. İlk sürede, son sürede neler yapılabilir, eğitimde neler yapılabilir, çözüm süreci konusunda sorulan soruların hepsini görüşmelerde açıklayıp cevapladık.
CHP’ye yönelik hiçbir suçlamanın olmaması lazım. Kurulur veya kurulmaz, onların bileceği iştir. AKP ve CHP için koalisyon kurmak zordur. AKP için neden zordur, 13 yıldır tek başlarına iktidarlar ve 13 yıldır onları eleştiren bir partiyle yan yana gelecekler. Tüm sorun aslında bu. Eğer biz masadan kalkarsak diyecekler ki, tam dış politikayı soracaktık, Kürt meselesini soracaktık CHP masayı devirdi. Fakat bunu diyen parti bize dış politikada ne düşünüyor hiçbir şeyden bahsetmiyor.
ERKEN SEÇİM NASIL OLACAK?
Ülke seçime giderse azınlık hükümetiyle değil, bütün partilerden oluşturulan bir Bakanlar Kurulu ile seçime gidilmelidir.
Mevcut yönetim zaten azınlık hükümeti, şu anda kabinede bulunan isimlerin çoğu milletvekili bile değil fakat yasalara uygundur. Seçime gidilecekse Anayasa’nın 114. maddesine uyulmalıdır. Teamüllere uyulursa bana görev verilmesi lazım.
AKP ile koalisyonun bizim için ağır bir bedel olduğunu biliyoruz fakat ülkenin bulunduğu bu bataktan kurtarıcaksak bu sorumluluğu alacağız. Karşı taraf bize bir öneri getirmedi. Ortada bir müzakere alanı yok şu anda. Siyasette olumsuzluğa kapılmamak lazım. Umutsuzluluğa yer vermemek lazım.