İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ifadeye çağrılması yönündeki haberlere ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, "Bugün bazı yazılı basın organlarının internet sitelerinde CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu hakkında, Cumhuriyet Başsavcılığımız kaynaklı bir çağrı kağıdı çıkartıldığı yolunda çıkan haber doğrultusunda yapılan araştırmada; Çağrının sehven çıkartıldığı ve geri alınması için işlem başlatıldığı kamuoyunun bilgisine duyurulur" denildi.
SAVCI: GERİ ALDIK
Çağrı kağıdını Kılıçdaroğlu hakkındaki "hakaret" iddiasıyla açılan soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Demir’in gönderdiği öğrenildi. Savcı Mehmet Demir ise çağrı kağıdını yanlışlıkla gönderdiğini belirterek geri aldığını ifade etti. Çünkü milletvekilleri hakkında savcılık bir işlem yaptığında ya takipsizlik ya da fezleke hazırlayarak Meclis'e göndermesi gerekiyor.
Savcı Mehmet Demir 17 Aralık ve 25 Aralık süreçlerinde yaptığı açıklamalarla dikkat çekmişti.
CHP ÇAĞRIYI İADE ETTİ
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, bu çağrının, ’Cumhuriyet savcılarının değil, emir ve talimat altında hareket eden iktidar savcılarının uygulamalarına tipik bir örnek’ olduğunu belirterek, "Hukuka, yargısal teamüllere, genel uygulamaya ve nezaket kurallarına aykırı davetnameyi kabul etmiyor ve iade ediyoruz" dedi. Bülent Tezcan hukuka aykırı bu davetle ilgili olarak HSYK’ya da başvurulacağını açıkladı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’ın 22.04.2014 tarihini taşıyan ve CHP Özel Kalem Müdürlüğü’ne dün (28.04.2014) teslim edilen çağrı kağıdı ile ilgili olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu’na gönderdiği iade yazısı şöyle;
"Cumhuriyet Savcısı Mehmet DEMİR (28466) imzasıyla gönderilen çağrı kağıdı tebliği alınmıştır. Genel Başkanımız Sn. Kemal Kılıçdaoğlu’na ’şüpheli sıfatıyla’ gönderilen çağrı kağıdı Anayasa’nın 83. maddesinde düzenlenen yasama dokunulmazlığına, Adalet Bakanlığı’nın bu konudaki iç genelgelerine ve yargı teamüllerine tamamen aykırı olup cumhuriyet savcılarının değil, emir ve talimat altında hareket eden iktidar savcılarının uygulamalarına tipik bir örnektir. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekilidir. Bağımsız Türk yargısı ve cumhuriyet savcıları önünde her zaman hesap vermeye hazırdır. Hiçbir zaman yasama dokunulmazlığı zırhının altına sığınmamış, bütün siyasetçilerin yargı önünde hesap vermeleri gerektiğine inanmıştır. Ancak burada tabii ki asıl olan evrensel hukuk ilkelerine bağlı, bağımsız, tarafsız ve eşitlik ilkesine uygun hareket eden bir yargının ve soruşturma makamının bulunmasıdır.
Hükümetin başındaki ya da bakanlık makamındaki iktidar siyasetçileri söz konusu olduğunda Anayasa’nın 83. maddesini hatırlayan soruşturma makamlarının, muhalefet partisi mensupları söz konusu olduğunda bunu göz ardı etmeleri başlı başına bu davete itibar ve icabet etmememizin haklı gerekçesidir. Şayet Sn. Kemal Kılıçdaroğlu hakkında bir suç işlediği kanaatiniz hakimse fezleke düzenler ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na gönderirsiniz. Herhangi bir suç işlendiği kanaatiniz oluşmamışsa yapacağınız iş takipsizlik kararı vermektir. Bugüne kadarki uygulama da bu yöndedir. Bu nedenle hukuka, yargısal teamüllere, genel uygulamaya ve nezaket kurallarına aykırı davetnameyi kabul etmiyor ve ekte iade ediyoruz."