CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkezi'nde, Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin 10. gününde açıklamalarda bulundu.
AKP iktidarının bölgeyi kaderine terk etmesini sert bir dille eleştiren Kılıçdaroğlu, iktidardan gelen 'seçimlerin ertelenmesi' yönünde taleplere de tepki gösterdi.
"YSK DİLLENDİRİRSE 'DARBE' KABUL EDERİZ"
"Açık ve net söylüyorum, seçimler zamanında yapılacak" diyen CHP lideri, "Anayasa çok açık, afette seçim ertelenemez. TBMM’de de YSK’da da afet halinde seçimi erteleme diye bir olay yoktur, böyle bir yetki de yoktur. Söylüyorum, aklınızdan bile geçirmeyin. Bunu YSK talep ederse demokrasiye darbe talebinde bulunmuş olur" ifadelerini kullandı.
Öte yandan AKP'nin deprem sonrası sorumluluktan kaçmak için ortaya attığı 'asrın felaketi' ifadesine de değinen Kılıçdaroğlu, "Bu ülke için asrın felaketi tek adam rejimidir, Erdoğan'dır. Art arda felaketler yaşadık. Beceriksizliği ile bir önceki felaketi arar oldu. Asrın ihanetidir, asrın iş bilmezliğidir, asrın beceriksizliğidir" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
"GÖRDÜKLERİMİ UNUTAMIYORUM"
"Deprem bölgesini karış karış gezdim. Gördüklerimi unutamıyorum. Gecelerdir uyumak mümkün değil. Duygularım karmakarışık. Devlet nerede diye haykıranları duydum. Kulaklarımdan silinmiyor.
Acım tarifsiz. Deprem bölgesi karış karış gezdim. Duygularım karmakarışık. Ailesiz kalan çocuklar gördüm, evlat kaybetmiş anneler gördüm. Babalarla ağladım. Enkaz altında kalan sevdiklerinin sesini duyan çaresiz kalan kadınların feryadını dinledim. Devlet nerede diye haykıranları gördüm, her gittiğim bölgede. Bunlar kulaklarımdan silemiyorum. Tedbirsizlik, sorumsuzluk, rüşvet her türlü sorumsuzluktan kaçma. Açıkça söylüyorum, vatandaşlarımızın kanı bu iktidarın elindedir. Sorumlusu tek adam rejimidir.
"NASIL BİR KORKAKLIKTIR KENDİ ASKERİNDEN KORKMAK"
Asla koordine olamadılar. İnsanlarımız ölürken onlar nasıl bu işi siyaset üssüne taşırız diye özel çaba harcadılar. Nasıl bir korkaklıktır kendi askerinden korkmak. Asker bu konuda deneyimlidir. İlk 12 saat içerisinde işleri çözecek kapasiteye sahip ama askeri beklettiler. Zaten olmayan akli melekelerini kaybettiler. Tüm koordine sosyal medyaydı. Sosyal medyaya yasak getirdiler, ağırlaştırdılar. Soru soran gençler, gazetecileri, bilim insanlarını gözaltına aldılar. Haber kanallarına sorumluluğu hafifletme talimatı verdiler. Vatandaşlarımızın önünden mikrofonları çektiler. Onlara göre senin kader planında molozlar var.
"BU ÜLKE İÇİN ASRIN FELAKETİ ERDOĞAN'DIR"
Bu ülke için asrın felaketi tek adam rejimidir, Erdoğan'dır. Art arda felaketler yaşadık. Beceriksizliği ile bir önceki felaketi arar oldu. Asrın ihanetidir, asrın iş bilmezliğidir, asrın beceriksizliğidir.
"SEÇİMLER ZAMANINDA YAPILACAK"
Seçimleri ertelemeye çalışıyorlar. Açık ve net söylüyorum, seçimler zamanında yapılacak. Anayasa çok açık, afette seçim ertelenemez. YSK bu talebi dillendirirse demokrasiye darbe talebi olur. Savaş için bile TBMM kararı verir. Anayasa madde 78 çok açık. Tıpkı Anayasa 101. maddede olduğu gibi. TBMM’de de YSK’da da afet halinde seçimi erteleme diye bir olay yoktur, böyle bir yetki de yoktur. Söylüyorum, aklınızdan bile geçirmeyin. Bunu YSK talep ederse demokrasiye darbe talebinde bulunmuş olur.
"BU ÜLKE SANA BİR SAAT BİLE VEREMEZ"
Erdoğan çıkmış 'Bana bir yıl daha verin' mesajıyla ortada geziniyor. Erdoğan bu ülke sana tam 20 yıl verdi. Bu saatten sonra sana bir yıl değil, bir saat bile veremez.
Deprem aslında bu köhnemiş zihniyetin ve beceriksiz sistemin de yıkılışı. Ama Türkiye’nin büyük bir değişime ihtiyacı var. Deprem aslında bu köhnemiş zihniyetin ve beceriksiz sistemin yıkılışı. Türkiye’nin büyük bir değişime ihtiyacı olduğunu ifade ettim.
"MİLLETİMİZDEN ÇALINAN 418 MİLYAR DOLARI KURUŞU KURUŞUNA TAHSİL EDECEĞİZ"
Bu iktidarı biz değiştireceğiz halkın oylarıyla. Sadece iktidarı değiştirmek yetmez, zihniyetini değiştireceğiz. Bu zihniyet tek adam zihniyetidir. Milletimizden çalınan 418 milyar doları kuruşu kuruşuna tahsil edeceğiz ve milletin cebine koyacağız. Bu parayla Türkiye’yi ayağa kaldıracağız. Yatırım taahhütleri alıyoruz. Çok sayıda yatırımcı kapıda bekliyor. Sorun şu, para var ama dürüst insan yok. Harcadığımız her kuruşun hesabını millete vermek bizim onurlu bir görevimizdir. Dürüst ekipler, ahlaklı siyasetle, bu parayla Türkiye’yi hızla toparlar.
Yeter ki ikinci yüzyılda cumhuriyetimizi akılla, bilgiyle, bilimle, adaletle, vicdanla baştan kurmaya çalışalım. Bunun için büyük bir değişimi başlatmak zorundayız. Bu değişimle net bir çizgi çizeceğiz artık. Halkıma bütün yüreğimle sesleniyorum. Vaat ettiğim değişimle yeni bir çizgi çizmek zorundayız. Herkes düşünüp bu bağlamda tercihini yapmak zorundadır.
Halkımıza mezar olan çürük, rant düzeni bir yana; temiz ve ferah bir yana. Bir avuç çeteyi zenginleştiren sistem bir yana vatandaşı için çalışan devlet bir yana. Hırsızlık ve bencillik bir yana birlik ve insanlıktan yana olma bir yana. Herkes tarafını buna göre seçsin. Kaybedecek bir dakikamız bile yok."