CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İngiltere’nin başkenti Londra’dan; KRT TV Ana Haber’de Savaş Kerimoğlu’nun sorularını yanıtladı.
"TÜRKİYE’Yİ KİRLİ PARADAN NASIL ARINDIRIRIZ, BUNUN İÇİN LONDRA’DAYIM"
"Kılıçdaroğlu İngiltere'ye niye gitti?” sorusuna Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:
"İngiltere’ye Kılıçdaroğlu, Türkiye’yi aydınlığa çıkarmak; İçinde bulunduğu krizden Türkiye’yi nasıl çıkarırız, bilgi ekonomisini ülkemizde nasıl egemen hale getiririz, nasıl bu işi çözeriz, temiz parayı Türkiye’yi nasıl getiririz, Türkiye’yi kirli paradan nasıl arındırırız… Bunun için Londra’dayım. Görüşmelerimi de bu çerçevede yapıyorum.
"KARA PARAYA İZİN VERDİLER VE MANEVİ BATIRMA SÜRECİ BAŞLADI"
Finans çevreleri ile teknoloji çevreleri ile bilgi ekonomisi konusunda yayın yapanlarla, toplumun değişik kesimleri ile... Yani ülkede, Türkiye’de; katma değeri yüksek ürün üretmek, işsizlik sorununu çözmek, Türkiye’ye temiz parayı getirmek, Türkiye’yi kara paradan nasıl arındırırız... Bunun çalışmalarını yapıyoruz. Açık ve net şunu söyleyeyim: Önce maddi olarak batırdılar, evet mi evet. Ekonomi meydanda mı, meydanda. Sonra da kara paraya izin verdiler ve manevi batırma süreci başladı.
"ERDOĞAN GÜYA, SİGARAYA KARŞI AMA, UYUŞTURUCU PARASINDA SORUN YOK"
Erdoğan güya, sigaraya karşı. Ama, uyuşturucu parasında sorun yok, Erdoğan’a göre. Ülkeyi gri listeye soktular. Kara para pisliğinin bulaştığı ülkeler listesidir bu. Bu ne demek? İş yapmamak demek. Sürekli kontrol altında tutulmamız demek. Yani Türkiye’nin sürekli kontrol altında tutulması demek.
"EVLATLARIMIZI ZEHİRLEYENLERE KARŞI ASLA VE ASLA ACIMAYACAĞIM"
Ama daha büyük bir sorun var. Kara para ile gelen mafyalar... Yani baronlar at koşturuyorsa ülkede, burada sorunumuz var. Allah aşkına ben sormak isterim. Sırpların ne işi var İstanbul’da. Sorun kendinize: Sırplar İstanbul’da ne iş yapar? Uluslararası uyuşturucu pislikleri İstanbul’u doldurdu. Daha ağır bir şey söyleyeceğim ama dilim varmıyor. O pisliklere sesleniyorum. Hala hayattayken kaçın. Seçimi aldıktan sonra peşinize düşeceğim. Kafalarını koparacağım. Evlatlarımızı zehirleyenlere karşı asla ve asla acımayacağım.
"BU İŞE GÖZ YUMANLAR HAPSE GİRECEK"
Emniyet’in raporları bunları anlatıyor zaten. Emniyet’in raporlarını dahi okumaktan aciz insanlar bunlar. Bay Kemal’in verileri değil, söylediğim rakamlar benim rakamlarım değil. Bu rakamlar, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yazdığı raporlardaki rakamlar. Yani devletin verileri. Bu işe göz yumanlar hapse girecek. Evet yine söylüyorum. Bu işe göz yumanların hapse gireceğini hepimiz biliyoruz. Bu konuda çok netim ve kararlıyım.
"TEMİZ PARANIN GİRDİĞİ SOKAKTAN; UYUŞTURUCU PARALARI KAÇACAK"
Çözüm nerede? Bir yalandan, ‘bacak kırma’ algısı; yok torbacı operasyonu algısı… Boş şeyler bunlar. Bunlar toplumu kandırmak. Gerçek çözüme odaklanacağız. Çözüm: Temiz parayı, temiz yatırımcıyı Türkiye’ye getirmektir. Temiz para, temiz yatırımcı. O paralarla, o yatırımlarla gençleri sokaklardan toplayacağız. Temiz paranın girdiği sokaktan; kirli para, uyuşturucu paraları kaçacak. Ben bu parayı bulup getireceğim. Bunun sözünü verdim. Bunun için Londra’dayım. Halkımızdan ricam, sabırla Bay Kemal’i beklesinler. Kasım sonunu beklesinler. Çok ama çok güzel şeyler açıklayacağım.”
"ÖYLE UZAKTAN LAF ATMANIN HİÇBİR MANTIĞI YOK"
Erdoğan’ın kendisi hakkındaki açıklamaları için de Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Erdoğan’ın aklı ermez. Katma değeri yüksek ürün ne demektir bilmez. Üstün yetenek inşası ne demektir, bilmez. Bilgi ekonomisi ne demektir, bilmez. Üniversitelerin özerkliği ne demektir onu bilmez. Bunları bırakalım. Erdoğan, benim muhatabım değil aslında. Erdoğan’a çağrı yaptım: Kendine güveniyorsan; vizyon konusunda, ekonomi konusunda, dış politika konusunda, iç politika konusunda, çiftçiler konusunda, esnaf konusunda… İstiyorsa gelsin, tartışalım. Cesaretli olsun, korkmasın. Ben adam yemem. Çıkar karşıma otururuz, mertçe tartışırız. Öyle uzaktan laf atmanın hiçbir mantığı yok."
Kılıçdaroğlu, "AKP'nin anayasa değişikliği teklifi" ile ilgili soruya; "O konuda Grup başkanvekillerimiz gerekli açıklamayı yaptılar zaten. Bizim bir kanun teklifimiz var. Sağa sola sapmaya gerek yok. Olayı sulandırmaya gerek yok. Kanun teklifimiz gelir, Meclis Genel Kurulu’na, kabul ederler, mesele de çözülür. Kadının kılık kıyafeti ile siyasetçiler ilgilenmesin, temel hedefimiz de buydu zaten" yanıtını verdi.