Kemal Kılıçdaroğlu: Söz veriyorum yaşama sevincini geri alacağız

‘İkinci Yüzyıla Çağrı’ başlıklı etkinlikte konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ekonomi Vizyon Belgesi’ni açıkladı. Kılıçdaroğlu, ilk etapta 3,5 milyon kişiyi istihdam edeceklerini ve kişi başı geliri 20 bin doların üzerine çıkaracaklarını vurguladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun "3 Aralık’ı bekleyin" ifadeleriyle duyurduğu ve partisinin olası iktidarına ilişkin vizyon belgesinin açıklanacağı "İkinci Yüzyıla Çağrı" başlıklı toplantı, bugün İstanbul Lütfü Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirildi.

Kılıçdaroğlu, İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'ndeki vizyon toplantısında, Türkiye'yi ekonomik krizden çıkaracak istikrarlı büyüme modelini açıkladı. Kılıçdaroğlu, "Ve emin olun iktidara geliyoruz" dedi.

İlk etapta 3,5 milyon kişiyi istihdam edeceklerini ve kişi başı geliri 20 bin doların üzerine çıkaracaklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, ilk üç yılda 100 milyar dolarlık yatırım getireceklerini belirtti.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, gün boyu bilim insanları, siyasilerin sunumlarının ardından kapanış konuşması yaptı. Kılıçdaroğlu, kapanış konuşmasında CHP'nin iktidar olması durumunda yapacakları projeleri anlattı.

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

"EMİN OLUN İKTİDARA GELİYORUZ"

"Yapacaklarımızın bir ön izlemesini gördünüz. Emin olun siz izlerken ben de izledim. Güzel şeyler öğrendik. Önce umutsuz olmamamız gerektiğini bize öğrettiler. Bu müthiş, güzel isimleri, ülkesine destek olmak isteyen bu büyük derlenmeye, toparlanmaya omuz veren isimler inanın çığ gibi büyüyecek. Ben sizi bir adaya oy vermeye çağırmıyorum derken neyi kastettiğimi herhalde anlamış oldunuz. Net anlaşılsın istiyorum. Türkiye’yi tek bir kişi değil, liyakate dayalı bir sistem yönetecek. Türkiye’nin kökten bir değişime ihtiyacı var. Herkes için çalışan sisteme ihtiyacı var. Bakın görüyorsunuz, böyle bir Türkiye mümkün. Emin olun iktidara geliyoruz.

"BU BENİM GÜZEL ÜLKEME BIRAKACAĞIM EN BÜYÜK VE EN GÜZEL MİRASIM OLACAK"

Bu köklü değişimi gerçekleştireceğiz. Bu ülkede hiç kimse korku ile uyanmayacak. Vatandaş, çalışan bir sistemin, yani oluşturacağımız sistemin ülke ekonomisini, sanayisini, esnafını, emekçisini koruyacak bunu çok iyi bilecek. Bireyler, yönetenler gelip gidecek ama ülke bir daha asla savrulmayacak. Bu benim güzel ülkeme bırakacağım en büyük ve en güzel mirasım olacak.

"KURACAĞIMIZ SİSTEMİN, BÜYÜK GÜÇ BİRLİĞİNİN BİR PARÇASI OLARAK SESLENİYORUM"

Bugün verdiğimiz kavga Türkiye’nin yarın nasıl bir ülke olacağının kavgası. Nasıl bir ülke hayal ettiğimizin kavgası. Sanıyorum bu açıklamaların tümü bunları göstermiştir. Bugün bu sahneden size ana muhalefet partisinin genel başkanı olarak seslenmiyorum. Kuracağımız sistemin büyük güç birliğinin bir parçası olarak sesleniyorum. Söylemiştim, bu siyaset üstü güç birliği sizlerle birlikte çalışınca tamamlanacak.

"KALBİ TÜRKİYE İÇİN ATAN, ALTI VATANSEVER LİDERİN MASASIDIR O"

Bir de bizim siyasal birlikteliğimiz var tabii. Yani Altılı Masa. Türkiye için bir araya gelen, kalbi Türkiye için atan altı vatansever liderin masasıdır o. Bu değerli insanların en büyük motivasyonu aldıkları ya da alacakları oyda değil, ülke söz konusu olunca ideolojik farklılık teferruattır dememiz bu masanın en büyük gücüdür. Zorbalığa direnen, her türlü kara propagandaya rağmen kenetlenen altı lideriz biz. Türkiye için kenetlendik. Halkımızın haysiyetli yaşamı için kenetlendik. Biz altı lider olarak birlikte yürümeye devam edeceğiz. Türkiye’de gerçek bir demokrasiyi inşa edeceğiz.

"BU ZAFERİ İYİ, CESUR VE YÜREKLİ İNSANLAR KAZANACAK"

Anayasamız hazır; ekiplerimiz, kadrolarımız gece gündüz ortak bir program için çalışıyorlar. Bizim siyasi, ahlaki ve vicdani birliğimiz, bakın bu birlikteliği bir kez daha ifade edeyim, ahlaki ve vicdani diyorum. Meral Hanım’ın (Meral Akşener) partisini kurarken nasıl bir mücadele verdiğini ben çok iyi biliyorum. Meral Hanım, merttir. Temel Bey (Temel Karamollaoğlu) bu Altılı Masayı kurarken sırtına nasıl bir yük yükleneceğini bilmiyor muydu? Biliyordu, ama Temel Bey, bilgedir ve cesurdur. Ahmet Bey (Ahmet Davutoğlu) ile vatan söz konusu olduğunda bir araya gelmekten bir an bile tereddüt etmedik. Onun deneyimi ve entelektüel birikimi bize her türlü katkıyı sağlayacağız. Ben, Gültekin Bey’de (Gültekin Uysal) Menderes ve Demirel’in gençliğini, onların ruhunu görüyorum. Ali Babacan’ın uygulama tecrübesini ve başarısını biliyorum. Altını çiziyorum, bütün dünya da bu gerçeği biliyor. Özetle, bu zaferi iyi, cesur ve yürekli insanlar kazanacak.

"ALTILI MASAYI OLUŞTURAN PARTİLERİMİZİN DE ÇOK İYİ KADROLARI VAR"

Türkiye dahil, dünyanın her yerinden işinde en iyi uzmanlar ve siyaset üstü vatanseverlerimiz ile bunun için buluştum. Altılı Masa'yı oluşturan partilerimizin de çok iyi kadroları var. Bu değerli insanlarla birlikte çalışıyoruz. Tabii ki en iyilerini bulmak yetmez. Onların elini güçlendirmek de gerekir. Bu büyük birlikteliğin başarılı olması için kaynağa ihtiyaç var. Açık ve net söylüyorum, Bay Kemal bu sorunu da çözdü.

"ARALARINDA TEFECİ YOKTU, KARA PARA SAHİPLERİ YOKTU, BARONLAR YOKTU, ŞAİBELİ KİŞİLER YOKTU"

İktidarımızın ilk 6 ayında milletimizin ferahlaması için hızlı çözümlerimiz hazır. İlk adım halkımıza nefes aldırmak sonra kalıcı refahı sağlayacağız. Gerçekleştirdiğim uluslararası temaslarda toplamda 5 trilyon 461 milyar dolarlık fon yöneten yatırım bankaları ve girişim sermayesi fonlarıyla verimli toplantılar yaptım. Aralarında tefeci yoktu, kara para sahipleri yoktu, baronlar yoktu, şaibeli kişiler yoktu. Peki ne vardı? Dijital teknoloji, yapay zekâ vardı, makine öğrenimi, finansal teknolojiler ve yeşil enerji gibi önemli sektörlere büyük yatırımlar yapan kurumlar vardı.

"BEN KİRLİ SERMAYENİN ADAMI OLMAM, KİRLİ SERMAYENİN ÇALDIĞI 418 MİLYAR DOLARI BORÇLARI OLARAK ONLARIN DEFTERLERİNE YAZDIM"

İktidarımızın ilk 3 yılında en az 100 milyar dolar doğrudan yatırım gelecek. Ben bu parayı kesinlikle getireceğim. Peki bu yeter mi? Hayır, dünyanın her yerinde bağımsız çok büyük yatırım fonları var. İktidarımızın ilk 3 yılında onlardan da en az 75 milyar dolar yatırım alacağız. Ayrıca yeri, yurdu belli temiz ve sürdürülebilir fonlardan en az 150 milyar dolar yatırım getireceğiz. Özellikle hedefimiz Avrupa’nın ve Uzak Doğu’nun emekli fonları olacak, Norveç ve Singapur gibi. Peki sadece bu kadar mı? Hayır. Türkiye, büyük kaynaklara ve potansiyele sahip bir ülke. Ancak yolsuz yönetim yüzünden halkımız hiçbir şeyden pay alamıyor. Ama Bay Kemal, çetelerle ve yolsuzluk yapanlarla mücadele etme sözü verdi. Çünkü ben kirli sermayenin adamı olmam, kirli sermayenin çaldığı 418 milyar doları borçları olarak onların defterlerine yazdım. Ben biliyorum, onlar neden sürekli benimle görüşmek istiyorlar. Neden aracılarla haber gönderiyorlar. Neden arkamdan iş çeviriyorlar, neden anketçileri, sureti muhalefetten gözüken medya kalemlerini satın alıyorlar. Kuruş kuruş, dünyanın neresinde neyiniz varsa biliyorum. Bu parayı hukuk içinde sizden alacağım. Kurtulamazsınız.

"GERÇEK ZENGİNLEŞME DE BÖYLE OLUR. HALKIN OLANI, HALKA GERİ VERECEK"

Bu ülkede, ücretli çalışanlara hiçbir zaman büyümeden pay verilmedi. Yetmezmiş gibi sahte enflasyon oranlarıyla çalışanların maaşları gasp edildi. Bugün devleti yönetenlerin, bu ülkenin onurlu çalışanlarına borcu var. Bizim yaptığımız hesaplara göre, devletin maaş alanlara yani ücretlilere en az 300 milyar dolar borcu var. Biz bu borcu ödemeye geliyoruz. Nasıl ödeyeceğiz? Çalışanlar için gelir vergisi tarifesini yeniden düzenleyeceğiz. Sırtlarındaki vergi yükünü alacağız. Para onların cebine yansıyacak. Ve biz borcumuzu ödemiş olacağız. Gerçek zenginleşme de böyle olur. Halkın olanı, halka geri verecek. Bunun gereğini yapacağım. Herkes inanmalı.

"KALICI REFAHA ULAŞTIRACAĞIZ"

Özetle, bir güven ortamı yaratarak yatırımı çekeceğiz. İki, temiz yönetimle halktan çalınanları halka iade edeceğiz. Üç, akılcı yönetim ile Türkiye’yi hızla krizden çıkaracağız. Ama yetmez. Halkımızı zenginleştireceğiz. Kalıcı refaha ulaştıracağız. Vizyonumuz, yol haritamız, projelerimiz hazır. Tüm bu projelerimizin Türkiye’nin ikinci yüzyılını inşa etme başlığı altında birleştirdim. Halkımızı kalıcı zenginliğe ulaştıracak projelerimizi beş kolona ayırdım. Çok sayıda somut proje üzerinde çalıştık. Birkaçını şimdi anlatacağım. Geri kalanını önümüzdeki günlerde teker teker anlatacağım.

"50 İLİ KAPSAYAN 8 BÖLGEDE ÖZEL EKONOMİ BÖLGELERİ OLUŞTURACAĞIZ"

Birinci kolon; bugün detaylarını sayın Rifkin’in ve sayın Böke’nin anlattığı kolon. Endüstriyel dönüşümü gerçekleştirme kolonu. Türkiye’nin uluslararası rekabet gücünü arttırarak topyekûn kalkınmayı böyle sağlayacağız. Tüm Türkiye’yi kapsayacak, bir üretim, ticaret ve finans ağı oluşturacağız. 50 ili kapsayan 8 bölgede özel ekonomi bölgeleri oluşturacağız. Esnek, kendine özel mevzuata tabi inovasyon odaklı, özel ekonomi bölgeleri olacak. Türkiye genelinde bir üretim ve ihracat hareketi başlatacağız. Bahsettiğim modelde limanlar, tersaneler, tarım bölgeleri ve dijital yatırım bölgeleri var. Tüm Türkiye üretecek. Başta İstanbul olmak üzere metropollere yığılan nüfus için boşaltılan Anadolu’da istihdam imkânı bulacak. Böylelikle Marmara ve Ege bölgesinden tersine göç teşvik edilecek.

"NİTELİKLİ İŞGÜCÜNE İHTİYACIMIZ VAR"

İkinci kolonumuz, işgücü dönüşümü. Çünkü bu kalkınmayı gerçekleştirmek için eğitimde fırsat eşitliğine ve üniversitelerin bilgi üretmesine yüksek yetenek inşasına ve köklü değişimi gerçekleştirecek nitelikli işgücüne ihtiyacımız var. Bunu hızla hayata geçireceğiz.

"PETROLÜN NEREDE OLACAĞINI TAYİN EDEMEYİZ AMA ÇİPİN NEREDE ÜRETİLECEĞİNE BİZ KARAR VEREBİLİRİZ"

Üçüncü kolon, enerji. Dünyanın içinde bulunduğu enerji krizi, derinleşiyor. Bu yüzden enerjiden bağımsızlığımızı sağlamak önceliğimiz olacak. Bunun iki yolu var. Birincisi temiz enerjiye yatırım yapmak, ikincisi ise özellikle Akdeniz havzasındaki avantajlı konumumuzu kullanmak. Türkiye’yi enerjide tek kutuplu konumdan çıkarıp herkesin güvendiği bir iş ortağına dönüştürmek. Türkiye’yi enerji depolama, işletme ve dağıtım merkezi haline getirmek. Unutmayınız yer altı kaynaklarına sahip olup olmamak bizim elimizde değil. Ama yüksek teknoloji ile iş yapmak ve refaha ulaşmak bizim elimizdedir. Bir başka anlatımla, petrolün nerede olacağını tayin edemeyiz ama çipin nerede üretileceğine biz karar verebiliriz. 21. yüzyılın en önemli yarış alanı çip alanıdır. Herkesin bunu bilmesini isterim.

"GÖRECEKSİNİZ, BU DÜZENİN NASIL DEĞİŞTİĞİNE 85 MİLYON DA BÜTÜN DÜNYA DA TANIK OLACAK"

Enerji krizi karşı karşıya kaldığımız tek kriz değil. Önümüzdeki yıllarda daha da artacak olan gıda krizi var. O yüzden dördüncü kolonumuz, gıda bolluğu ve bereketi. Çünkü aç çocuklarla endüstriyel devrimi gerçekleştiremeyiz. Milletimizin en büyük zenginliklerinden biri bereketli topraklarımız. Bu beceriksiz yönetim bizi buğdaya da nohuda da dışa bağımlı hale getirdi. Artık egemenliğimizi kısıtlayan bu düzeni değiştireceğiz. Göreceksiniz, bu düzenin nasıl değiştiğine 85 milyon da bütün dünya da tanık olacak.

"HİÇBİR ÇOCUĞUMUZ BU TOPRAKLARDA YATAĞA AÇ GİRMEYECEK. NOKTA"

Türkiye’yi tarım ve hayvancılıkta bölgenin en güçlü ülkesi haline getireceğiz. Çok kısa süre içerisinde de ihracat devi olacağız. Havza bazlı planlama yapacağız. Ekilmedik toprak kalmayacak bu ülkede. Hiçbir çiftçimiz asla zarar etmeyecek. Süt üreten de et üreten de kazanacak. Hiçbir çocuğumuz bu topraklarda yatağa aç girmeyecek. Nokta.

"KİŞİ BAŞINA DÜŞEN MİLLİ GELİRİMİZİ 20 BİN DOLARIN ÜZERİNE ÇIKARACAĞIZ"

Beşinci kolonumuz, hızlı istihdam artışı. Projelerimiz ile bu bölgelerde ilk etapta yaklaşık 3,5 milyon kişi istihdam edilecek. Sürdürülebilir iş edinme programlarına katılacak. 5 yıl içinde 13 milyon 500 bin kişi sürdürülebilir iş edinme programlarına dahil edilecek. Bütün bunları gerçekleştirdiğimizde halkımız zenginleşecek. Kişi başına düşen milli gelirimizi 20 bin doların üzerine çıkaracağız. Bunu Türkiye’deki 85 milyon da bütün dünya da bilecek ve görecek. Emeğin değeri artacak. Temiz yönetim ve güçlü sosyal devlet ile hem gelir hem de fırsat eşitliği sağlanacak.

"TÜRKİYE KRAL DEĞİL KURAL İSTİYOR"

Ben şimdi vizyonumuzu kısaca özetlemek istiyorum sizlere. Sayın Rifkin’in Almanya ve Çin’de yaptığı çığır aşan endüstriyel dönüşümü Türkiye’de de yapacağız. Selin Hanım, üretimi dönüştürürken üç temel hedefi gözeteceğimi söyledi. Güvenceli işler yapmak, teknolojik dönüşümü ve yeşil üretimi sağlamak. Daron Acemoğlu dedi ki sağlıklı bir Türkiye ekonomisinin olmazsa olmazı demokrasidir. Demokrasiyi inşa edeceğiz. Faik Bey ifade etti, Türkiye kral değil kural istiyor. Kurallı ekonomiyi getireceğiz. Hacer Hanım, aileyi nasıl koruyacağımızı ve yoksulluğu nasıl bitireceğimiz anlattı. Ufuk Bey, Türkiye için sanayi ve istihdam alanında yapılması gerekenleri verilerle anlattı. Refet Bey, makro ekonominin hangi anlayışla yönetileceğini anlattı. Hakan Bey, para politikalarının nasıl Türkiye’yi hızla zenginleştireceğini konuştu.

"GELEN İKTİDARLAR EKONOMİYİ, SANAYİYİ KENDİ SİYASAL AJANDALARINA GÖRE MANİPÜLE EDEMEYECEKLER"

Özetle siyaset ile siyaset üstü liyakatli kadrolar bir arada çalışacak. Çalışma prensipleri asla sıcak siyasetin ajandasına kurban edilmeyecek. Gelen iktidarlar, ekonomiyi, sanayiyi kendi siyasal ajandalarına göre manipüle edemeyecekler. Bağımsız kalması gereken kurumlar bağımsız kalacak. Çünkü inşa edeceğimiz büyük güç birliği kalıcı bir sisteme dönüşecek. Kuracağımız sistem devletin rasyonel yönetilmesi gereken can damarlarını koruyacak. Sistem güçlendikçe ülke artık sürekli yapısal krizlerle asla karşı karşıya kalmayacak.

"HALK ZENGİNLEŞECEK, REFAH ADİL DAĞITILACAK"

Şu an iktidarın getirdiği enflasyonist ve değersiz Türk lirası ekonomisi ise emeği ucuzlatan politikaları derhal çöp sepetine atacağız. Bunun yolu endüstriyel dönüşümü sağlamaktır. Burada da ekiplerimiz hazır. Birinci ve ikinci sanayi devrimlerine geç kaldık. Emin olun ki ortaya koyduğumuz bu vizyonla yeni sanayi devriminin tam merkezinde olacağız. İşte böyle yapacağız… Merak etmeyin, söylediğim gibi, bu dönüşümü gerçekleştirecek parayı da buldum. Altyapıyı kurguladık; planımız, projelerimiz ve insan kaynağımız hazır. Önce teknolojik yatırımları Türkiye’ye davet edeceğiz, endüstriyel altyapıyı dönüştüreceğiz, vizyonumuzu hayata geçireceğiz. Böylece Türkiye kalkınacak ve zenginleşecek. Daha da önemlisi, bu zenginlik tabana yayılacak. Halk zenginleşecek. Refah adil dağıtılacak. Güçlü bir sosyal devlet ile Cumhuriyetin ikinci yüzyılında, halkımızı hak ettiği refaha ulaştıracağız.

"ALTILI MASA HEM CUMHURBAŞKANLIĞINI HEM DE TBMM’DE ÇOĞUNLUĞU ALACAK"

Zengini zenginleştiren, fakiri fakirleştiren bu düzenin sonuna geldik artık. Yanımızda en iyi insanlar var. Elimizde olanaklar var. O zaman yapılacak tek bir şey kaldı: Kazanmak! İnanın başaracağız ve inanın kazanacağız. Altılı Masa hem Cumhurbaşkanlığını hem de TBMM’de çoğunluğu alacak. İzmir İktisat Kongresi’nin açılış konuşmasında, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bize miras olan şu cümleyi söylüyor, ‘Halkın sesi, Hakk’ın sesidir.’ Biz, Cumhuriyet Halk Partisi’yiz, halkın sesiyiz, hakkın mücadelesini veriyoruz. Adalet istiyoruz.

"AYAĞA KALKIN GENÇLER. AYAĞA KALKIN KADINLAR. AYAĞA KALKIN ÇOCUKLAR. BUNDAN SONRA HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK"

Açık konuşmak zorundayım. Önümüzde, aylar sürecek uzun mücadeleler ve ıstıraplar var. Korkunç kara propagandalar olacak. Çünkü medya ve kamu kaynakları onların elinde. Ama sonunda hak galip gelecek; halk galip gelecek. Bu her zaman böyle olmuştur. Çünkü halkın sesi, hakkın sesidir. Lamı cimi yok; bu zorba gidecek! Halktan çaldıkları her şey, yine halka dönecek. Zafer bizim olacak. Bunun için; doğrul milletim diyorum, doğrul milletim. Asla başını eğme. Ayağa kalkın gençler. Ayağa kalkın kadınlar. Ayağa kalkın çocuklar. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Söz veriyorum bu ülkeye hak, hukuk, adalet mutlaka gelecek. Ve söz veriyorum bu ülke, yeniden doğacak. Söz veriyorum Atatürk’ün vizyonunu hayata geçireceğiz. Ve söz veriyorum yaşama sevincimizi geri alacağız. Çünkü, ancak biz kazanırsak Türkiye kazanır. Önce kendinizi alkışlayın. İktidara geliyorsunuz… İktidara geliyoruz iktidara. Haydi alkışlayın. Dünyanın gözünün içine bakın. Ve haykırın. Ey dünya. Türkiye senin ucuz iş gücü alanın olmayacak. Türkiye senin mülteci kampın olmayacak. Türkiye senin çöp depolama alanın olmayacak. Ben sana rakip olacağım. Sana rakip olmak için geliyoruz ey dünya, sana rakip olmak için. Türkiye bir yıldız gibi parlayacak. Yeni Türkiye hayalimiz için yola çıkıyoruz. Hayırlı, uğurlu olsun. Haydi arkadaşlar, başlıyoruz. Başlıyoruz, başlıyoruz."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.

Türkiye Gündemi Haberleri