Genel İdare Kurulu, İl Başkanları ve İl Müfettişleri Toplantısı'nda gündemdeki konuları değerlendiren Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu'nun açıklamalarının bir bölümü şöyle:
"Adalet adeta bir numaralı meselemiz. İktidar partisinin de ilk seçtiği kelime adalet. Bu iki konu da iyice aşındırıldı. Artık adalet bir kişinin iki dudağı arasında. Düşünce özgürlüğüne her şeyden çok önem veren Sayın Cumhurbaşkanı okuduğu bir şiirden dolayı hapse girmiş, bundan dolayı adalet duygusunu iyice özümsemişti. Hep adaletten bahsediyordu, şimdi de adaletten bahsediliyor ama onun o zaman tereddüt ettiği adaletten bugün eser kalmadı. Onun okuduğu şiirleri değil, belki bizim okuduğumuz, okumadığımız, hoşumuza gitmeyen şiirleri okuyanlar şimdi hemen hapse sokulabiliyorlar. Farklı fikirde olanlar kendi fikirlerini ifade etmekte endişe duyuyorlar. Israrla söylüyorum adalet sizin hasmınıza gösterdiğiniz adalet duygusuyla ölçülür. Siz hasmınızı acımasızca temel adalet kurallarını bir kenara iterek ezmeye kalkarsanız orada adaletten bahsedilmez. Adaletin tesis edilmesi ise kucaklaşmayı gerektirir. Farklı düşüncelere sahip, zıt inançlar bile bir ülkede huzur içinde yaşayabilmeli, fikirlerini ve düşüncelerini şiddete ve teröre başvurmadan ifade edebilmelidir. Son olarak Sayın Kaftancıoğlu'na geçmişte söylediği bir takım sözlerden dolayı ağır bir ceza geldi. Buna sevinenler, bunu alkışlayanlar var. Peki onu sevenler, alkışlayanlar ne olacak. Şu anda mağdur olan yüz binlerce KHK mağdurları var. Bunlar ne olacak? Kim bunların haklarını koruyacak. Fikir hürriyeti muhalefeti tenkit etme hürriyeti değildir. Fikir hürriyeti yanlış yapan iktidarı tenkit ettiğin zaman vardır. Yoksa yoktur. İktidarla ilgili hiçbir şey söylemeyin, huzur bozuluyor! Susun! Bu fikir hürriyeti, demokrasi değildir. Önce bunu anlamalı bu arkadaşlar.
Herkes bilmelidir ki hiçbir zaman dikta rejimleri uzun dönem ayakta kalamazlar. Hele Türkiye gibi bir ülkede bundan sonra dikta rejimi ayakta kalamaz. Bunu herkes bilmeli.
AKP sallandıkça ülkemizi de sallamakta.
Farklı fikirde olanlar bugün ülkemizde fikirlerini açıklamaktan korkuyorlar.
AK Parti’nin ve Tayyip Erdoğan’ın bugün bulunduğu durumda, kendi koltuğunu ve imkanını kaybetmek istemeyen danışmanların önemli bir payı vardır.
AK Parti’de Tayyip Erdoğan hariç kuruculardan kimse kalmadı ve artık o kurucular şimdi AK Parti’nin alenen karşısında.
Esad ile masaya oturmayan iktidar, Esad’dan 10 kat daha zulmü yapan Amerika ve İsrail’le oturmaya can atıyorsunuz.
Cumartesi anneleri görmezden gelindi ancak HDP binasının önünde duran annelerin haberi her gün medyada yer alıyor. Şu açıkça bilinmelidir ki biz terörün her türlüsünü lanetliyoruz.
RTÜK televizyon ekranlarındaki onca iğrenç dizi ve programlara sesini çıkarmazken Pelikan dendiği için TV 5’e ceza kesiyor. İktidarın içerisine düştüğü acziyeti buradan görebilirsiniz."