Atatürk Dönemi’nde ulaştırma sorununun çözüm yolu olarak görülen demiryolları; yalnız bir ulaştırma aracı değil, aynı zamanda ülke savunması, iktisadi kalkınma ve sosyo-kültürel gelişmenin temel unsurlarından biri olarak kabul edilmiş ve ülke ihtiyaçları doğrultusunda milli ve bağımsız bir demiryolu politikası izlenmiştir. İmtiyazlı şirketler tarafından işletilen demiryolu millileştirilmiş, yeni yapılan hatlarla birlikte 1938 yılına kadar yaklaşık 8 bin km’lik demiryolu hattına sahip olunmuştur.
Ulaştırma faaliyetleri bir ülkenin sosyal ve ekonomik açıdan gelişmişlik seviyesini gösteren parametrelerden biridir. Gelişmiş bir ulaştırma sistemi günlük yaşamın gereği olduğu gibi, üretimden tüketime kadar tüm ekonomik faaliyetleri de büyük ölçüde etkilemektedir. Yolcu ve yük taşımacılığının yanında, Zonguldak’daki zengin kömür yataklarını Karabük, Çankırı ve Ankara’ya ulaştıran demiryolu; Çankırı'ya sosyo kültürel ve ekonomik anlamda önemli faydalar da sağlamıştır.
Ahmet Talat Onay'ın Duygu Gazetesi; her ne kadar attığı başlıkta Irmak-Filyos hattında ara istasyon olan Çankırı’ya trenin geldiği tarihi 6 Şubat 1931 olarak ilan etse de, resmi açılış tarihi 23 Nisan 1931'dir.
Irmak-Çankırı hattının açılışını, Çankırı milletvekili ve dönemin Maliye Bakanı Mustafa Abdülhalik Renda Bey(1) yapmıştır.
Kendisini büyük coşkuyla karşılayan Çankırılılara hitaben açılış konuşması yapan Abdülhalik Renda Bey, tören takının kurdelesini kesmiş ve ilk tren istasyona girmiştir. Çankırı şehir ve esnaf cemiyetleri namına kurbanlar kesilmiş ve kaleden top atılarak selamlanmıştır. Gece, Çankırı Belediyesi ziyafetler verilmiştir.
Mustafa Abdülhalik Renda Beyin nutku:
"Muhterem vatandaşlarım aziz seçmenlerim, 102,255 km'lik Irmak Çankırı demir yolunun resmi küşadına hükümet tarafından memur bulunuyorum. Bugün 23 Nisan bayramına Çankırı için bir bayram daha ilave etmekle müftehirim. Bittiği zaman kömür havzasının istihsalatını memleketin içlerine sevk edecek olan bu demir yolunun büyük ehemmiyeti ve faydaları hakkında size fazla bir şey söylemeyi lüzumsuz görüyorum. Kâinim ki bundan sonra 23 Nisan'ı, 2 bayramın 2 yıl dönümü olarak daima kutlayacaksınız. Hükümetin yürüttüğü demir yolu siyasetinin aynı şiddet ve ısrarla takip edeceğini ve buradaki yolun programında tespit edilen bütün noktalara gideceğini temin etmek isterim. Bugün buraya gelen bu tren demir yolu programının fiili ve en canlı neticesidir. Muhterem vatandaşlar bu yolu açarken daima çok isabetli irşadını bizden esirgemeyen ulu rehber büyük halaskarımız reisi cumhur Gazi Mustafa Kemal hazretlerine binaen tazimlerimizi arzederim."
Duygu Gazetesinde, Çankırı’ya trenin geliş haberi:
"Binlerce halkın coşkun tezahürat arasında dünki gün tren şehrimize girdi. 1 haftadan beri sabırsızlıkla beklenen şimendifer nurlar saçarak dün saat 14'de, 10 bini mütavız halkın yürekten kopan büyük tezahürat arasında şehrimize girdi. Havanın yağmurlu gitmesine rağmen kasabaya 4 km’lik mesafedeki Ballıca mevkiinden itibaren her gün yüzlerce halkın akın akın ziyareti arasında şehrin methaline kadar yaklaşmış idi. Bir buçuk km’lik mesafeye yaklaşınca dumanı gözüküyor, düdük sesini işittim diye herkes birbirine tebeşiratta bulunuyor. Memlekette mevcut bütün müssasat halkın candan kopan bu sevinçlerine iştirak için adeta müsabaka ediyordu. Hale içtimada bulunan Meclis-i Belediye, halkın bu sevinçlerine maddeten iştirake karar vererek davullar zurnalar getirtmiş, elap nahiyeye hazırlatmış, kurbanları süsleyerek şimendifer müstahdeminde ayrı ayrı mukafıt nakdîyeler ihsar etmişti. Perşembe günü sabahtan itibaren bütün müessesat dükkânlar kahvehaneler, evler bayraklarla tezyin edilmiştir. Cuma günü sabahın vaktin çok erken olmasına rağmen halk akın akın istasyon civarına toplanmaya başlamış belediye tarafından yapılan taka bağlanan kurdelenin etrafına dikilmiştir. Memlekette mevcut otomobiller süslenerek trenin geçeceği şoseye dizilerek meserret düdükleri çalıyorlardı. Tam saat 14de 1.anı müteakip 2.makine bacalarından nur gibi dumanlar saçarak çılgın düdüklerini haykıra haykıra istasyona doğru yol almış geliyordu. Şehrin mesaretine iştirak etmek üzere etrafta bulunan köylerden ve şehirde toplanan 10bini mütevazı halk yerli 100 metre üstündeki istasyonu doldurmuş, candan yürekten kopan bu tezahüratla büyük gazisini ve aziz cumhuriyet hükümetini "Yaşasın büyük Gazi, yaşasın millet!" sedaları ile şükran borçlarını ödüyordu. Bayrak kudretlerle tezin edilmiş makinenin tam önlerine Büyük Gazinin, İsmet Paşanın resimleri talik edilmişti. Tren görünür görünmez otomobillerde düdükler ötmeye başlamış, bu muazzam halk kitlesini alkışları arasında makineler düdükleri çala çala aheste aheste istasyondaki takın önüne gelmiş, taka bağlı olan kurdele kesilerek takı geçer geçmez belediye tarafından tedarik olunan koçlar kesilmeye başlanmıştır.
(1) Mustafa Abdülhalik Renda Bey milletvekili olarak seçildiği Çankırı'ya elinden geldiği kadarıyla faydalı olmaya çalışmış çok kıymetli bir devlet adamıdır. Renda, Irmak-Zonguldak demiryolunun Çankırı merkezinden geçmesi için büyük çaba harcamış ve bunu başararak Ankara-Çankırı yolunun açılışını bizzat yapmıştır. Maliye Vekili iken Çankırı’ya içme suyunun demir borulardan akıtılması için devlet bütçesinden ilk yardımı yaptırmış ve Çankırı’ya ilk defa elektrik sağlayan iki dizel motorun teminini sağlamıştır. 1940 yılında İstanbul Maltepe’den Anadolu’ya nakli kararlaştırılan Piyade Atış Okulu’nun Çankırı’da kurulması için büyük çaba sarf etmiştir. 1944'te Çerkeş depreminde yıkılan Çerkeş’in imarı için büyük yardımlar sağlayan Abdülhalik Renda Çankırı merkez ilçe ve köylerinden pek çok çocuğu okutmuş ve memuriyete atanmalarına vesile olmuştur. Çankırı’ya yaptığı bu değerli çalışmalardan ötürü Çankırı’da bir mahalle bugünonun adını taşımaktadır.