İzmir'de pandemi nedeniyle iş yerleri aylardır kapalı olan esnaf sokağa döküldü. Özellikle üniversite öğrencilerinin uğrak yeri konumundaki Bornova Küçükpark'ta yer alan çok sayıda kafe ve bar işletmecisi önceki akşam bir araya gelip, mekanlarının aylardır kapalı olmasını protesto etti. Alkışlarla tepkilerini dile getiren işletmeciler, "Ses ver, nefes al" ve "Mekancı uyuma, ekmeğine sahip çık" sloganları attı. Hükûmete seslenen işletmeciler, artık dayanacak güçleri kalmadığını, bir an önce dükkânların açılması kararının verilmesini istedi.
"KAPALI OLMASINA RAĞMEN HARÇ İSTİYORLAR"
ANKA Haber Ajansı'na konuşan Bornova Küçükpark işletmecileri, pandeminin “günah keçisi” ilan edildiklerini dile getirdiler.
Haklarını aramak için Bornova eğlence sektörü işletmecileri olarak İzmir Yeme İçme ve Eğlence Platformu'nu kurduklarını belirten, 12 yıllık işletmeci Mehmet Oğuz, şöyle konuştu:
"Yaklaşık 500 esnafımız var. Çalışanlarıyla birlikte 6 bin civarındayız. Yaklaşık 8-9 aydır kapalıyız. Kiramız, elektriğimiz, suyumuz, vergilerimiz, stopajımız her şey işliyor. Bazı arkadaşlarımız dükkânı kapatmak zorunda kaldı. Mülk sahiplerinden dolayı tahliye kararları geliyor. Elektrik ödenmeyince haciz başlıyor. Faturayı ödeyemeyince suyu kapatıyorlar. Bu gibi olumsuzluklar var. Her sene bir kere yatırdığımız Tütün ve Alkol Piyasası Denetleme Kurulu ödemesi var. Alkol satışına izin verilmesi için bunu yatırmamız gerekiyor. Mart ayı sonuna kadar ödenmesi lazım. Bu harç 2 ile 5 bin arasında değişiyor. Kapalı olmamıza rağmen bu ödeme isteniyor. Personel açıkta kaldı. Bir kuruş yardım yok. Toplu taşıma ve pazaryerleri dolu, spor salonları ile AVM'ler açık. Ama biz kapalıyız! Bu bize yapılan tamamen haksızlık ve çok mantıksız.”
"PANDEMİ İLE ALAKASI YOK, SEKTÖRÜ BİTİRMEK İSTİYORLAR"
Destek alamamaktan yakınan ve ödemeler nedeniyle mekanını kapatmak zorunda kaldığını belirten bir diğer işletmeci İnanç Al ise sıkıntılarını şu şekilde dile getirdi:
"Ruhsatlarımızda bar ibaresi geçtiği için uzun süre açılamadık. Eylül ayında ruhsat değişikliğine gidildi. Tali faaliyetimize lokanta ibaresini eklettirdik, yine olmadı. Yeni bir genelge ile kapatıldık. İçkili kafeterya ruhsatına başvurup onu aldık. Bu kez de Kasım ayındaki genelge ile yine kapatıldık. Aslında faaliyetimiz lokanta ve restorandaki ile aynı. Aynı hizmeti veriyoruz. 11 ayda 2 ay açık kalabildik. Bu da işe yaramadı. Mülk sahiplerinin çoğu kira desteği konusunda toleranslı olmadı. Stopajımız, kiramız, elektrik, su, diğer vergi kalemleri hepsi devam ediyor. En sonunda dayanamayıp işletmemi kapatmak zorunda kaldım. Bu kararların kalabalıkla bir alakası yok. Bizim sektörü bitirme çabasındalar gibi. Kongreler devam ederken, otellerde eğlenceler devam ederken, bu kararın pandemiyle alakalı olmadığını gördük.”
"BAHŞİŞ OLMAYINCA EKMEK YOK!"
Sadece işletmecilerin değil çalışanların da süreçten olumsuz etkilendiğini söyleyen Küçükpark'taki bir kafenin personeli Mevlüt Ölçer de şunları söyledi:
"Mart ayının 15'inde dükkanlar kapatıldı. 3 ay kadar kapalı kaldık. Çalışanlardan bazıları para kazanamadıkları için ayrılmak zorunda kaldı. Bizim sektörde bahşiş diye bir şey var. Müşteri gelmeyince personel de bahşiş kazanamıyor. İşletme sahibi bize destek olmaya çalıştı ancak onun da gücü kalmadı artık. Paket servis yapmaya çalışıyoruz ama zararına oluyor. Nerelerin açık olduğunu ve eğlence hayatının devam ettiğini görüyoruz. Otellerin, otoban kenarındaki yeme içme yerlerinin, devlete ait lokallerin açık olduğunu gördük. Ama bize gelince her yer kapalı oldu."