Meral Akşener’in İstanbul Beylerbeyi’ndeki evinin önünde hareketli saatler yaşanıyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamalarının ardından dün gece Akşener’in evinin önünde bir grubun slogan atmasından sonra gerilim arttı.
İYİ Parti Başkanlık Divanı üyeleri, milletvekilleri, Akşener’in evinin önüne geldi. İYİ Genel Sekreter Cihan Paçacı bir açıklama yaptı. Siyasette üslubun bu olmaması gerektiği, sekiz şehit verdiğimiz bir günde başka şeylerin konuşulmaması gerektiği vurgulanan açıklamada dikkat çeken şu cümleler yer aldı: “Bir kadının evine adam göndermek bırakın töreyi, affetmeye çalıştığınız kabadayıların raconunda bile yok”
İŞTE O AÇIKLAMA
“Aziz Türk Milleti;
Dün akşamdan bu yana, Genel Başkanımız sayın Meral Akşener'in şahsında, Türk siyaseti, tarihinde örneği görülmemiş seviyesizlikte bir saldırı ile karşı karşıyadır. Yaptıklarının kendisine ve “büyüğüne” hatırlatılması karşısında söyleyecek sözü, savunacak kozu kalmayan Sn. Devlet Bahçeli sosyal medyada tehditler savurmuştur.
“BİR KADINI TEHDİT ETMEK…
“Büyük Türk milleti;Yaşananlar göstermiştir ki siyasi zeminde sözün bittiği, tuzun koktuğu eşiğe gelmiş bulunuyoruz. Bir kadını tehdit etmek, bir kadının yoluna pusu atmak, gece karanlığında bir kadının kapısına adam yollamak, geçtik Türk töresini, affettirmeye pek hevesli olduğu mafyanın raconunda bile yoktur. Türkiye'nin Erdoğan-Bahçeli ortaklığı tarafından derin bir siyasi, idari ve ekonomik krize sürüklenmesi karşısında, İYİ Parti'nin sözü ve duruşu milli vicdanda karşılık bulmuştur. İYİ Partı olarak, kriz, af teklifi ve ikinci kozmik oda vakası olan McKinsey anlaşması konularında, mağdurun, mazlumun, milletin yanında durduk. Bu karanlıkta Türk Milleti'nin işaret fişeği olduk. Hakikati en gür sesle haykırdık ve duyurduk. 81 milyon emin olsun ki, böyle yapmaya devam edeceğiz. Milletimizin “git” dediği yere kadar gideceğiz, “ol” dediği yerde olacağız. İYİ Parti'ye kurulmak istenen “kriminalize etme kumpası”na düşmeyeceğiz. Meşru siyaset zeminini hiçbir surette terk etmeyeceğiz. Sözü ayağa düşürmeyeceğiz.
“8 ŞEHİT VERDİĞİMİZ BİR GÜN”
Türkiye 8 şehit verdiği gün, bu büyük acısını ve sorumlularını, teröristle masaya oturanları, şehirlere bomba döşenirken izleyenleri konuşmalıdır. Bunu engellemek için oynanan oyunu görüyoruz. Siyaset, bir Genel Başkan'ın evinin önüne gece yarılarında ana kuzularını göndererek yapılacak iş değildir. Tehdit ve üslupsuzluk, siyaseti sokak raconu seviyesine düşürmemelidir.. Bu gün iktidarın ”her istediğimi yaparım” keyfiliğinin arkasında, şahsına yapılan onca hakareti sineye çekerek iktidara siyasi avans veren MHP Genel Başkanı'nın desteği vardır. Memleket için kavga vermiş bir kadronun kurucu iradesi İYİ Partiyi millete hediye etmiştir. Bizler kavgası milletine sevdası olmuş insanlarız. Siyaset, ümidi yönetmek iddiası ile yapılır. Milletimizin karşı karşıya olduğu ağır ekonomik, siyasi şartların iyi yönetilememekten kaynaklandığını biliyoruz.. Siyasetin mecrasının da, milli iradenin tecelligahı Milli Meclis olduğuna inanıyoruz. Varlığımız ve yürüyüşümüz bu gerçeğin ışığındadır. Siyaset Genel Başkanların evlerinin önünde gece yarısı saldırıları ile yapılacaksa önüne gidilecek en son ev, Meral Akşener'in evidir. Ağırlaşan şartlar altında yaşayamaz hale getirilmiş milletimizin intihar ettiği günlerde iktidar partisinin kapısına gitmesi gerekenler, sekiz şehidimiz için sarayın kapısını çalması gerekenle; Yerlerinden kalkmıyor ve bir Türk kadınının evine, başka anaların çocuklarını gönderiyorsa, hepimizin dikkat etmesi gereken bir oyunla karşı karşıyayız demektir..
Milletimiz şunu bilsin ki; İYİ Parti, saray entrikalarını boşa çıkaracak basirete, ferasete ve cesarete fazlasıyla sahiptir. İYİ Parti, kula minnet eylemeyenlerin partisidir. İYİ Parti, ona buna eyvallah etmeyenlerin partisidir. İYİ Parti, sinsi karanlıklarda kapısına dayandığınızda karşınıza çıkıp töresizliğinizi yüzünüze haykıran Meral Akşener'dir. Biz İYİ Parti'yiz; Biz gerçekleri haykırmaya devam edeceğiz. Sizler de, büyük ve küçük ortaklar olarak, böylesi garip oyunların peşinde koşmak yerine, iktidar sorumluluğunu yerine getirip, kan ağlayan milletimizin dertlerine çare bulun.. Türk siyasetinin selameti için, başta sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere, siyasetin tüm kurum ve aktörlerini bu sorumsuzluğa tavır almaya davet ediyoruz..”