İstisnai Kadrolaşma

Ömer Lütfi KANBUROĞLU

Bir süredir, devlet kadrolarında KPSS'ye girmeden istisnai kadrolar üzerinden memur alımı yapıldığı ve kadrolaşıldığı iddiaları var.

Bu tartışmayı iyice anlayabilmek ve bilmeyenler için istisnai kadronun basit bir tanımını yapalım:

İstisnai kadrolar seçilmişlerin kendi istedikleri kadrolarla çalışabilmesi için ihdas edilmiş özel kalem müdürü, basın müşaviri, danışman gibi kadrolardır. Atanabilmek için en az ilkokul mezunu olmak yeterlidir, Başbakan Müşaviri gibi Başbakanın imzası ile atanılabilen kadrolar olduğu gibi Başbakanlık Müşaviri gibi Cumhurbaşkanı imzası gerekenler de vardır; fakat Başbakanlık Basın Halkla İlişkiler Müşavirliği veya Özel Kalem Müdürlüğü gibi ilgili bakan ve/veya Başbakanlık Müsteşarının imzası ile atanılabilen kadrolar da vardır. Ayrıca, icracı bakanlıklarda da aynı şekilde ilgili bakanın imzası ile atanılabilen özel kalem ve müşavirlik kadroları vardır, keza TBMM için de aynı şey geçerlidir.

Yasa yapıcı doğal olarak seçilmişlerin rahat çalışabilmeleri için istedikleri personeli yanlarına almalarına fırsat tanımak amacı ile kendilerine böyle bir istisnai kadro hakkı tanımıştır.

Koalisyon hükümeti zamanında ben de Devlet Bakanı Prof.Dr. Şuayip Üşenmez'in danışmanlığını yapıyordum. TODAİE bize bağlı bir kurumdu ve Sayın Bakan kendilerinden Türkiye Kamu Reformu ile ilgili bir rapor hazırlamalarını istedi. Rapor hazırlandı bitti ve inceledik, en önemli yanı kamuya istediğiniz kadar personel alımını engelleyen “norm kadro” getirmesiydi. Ayrıca ben, rapora istisnai kadroların “işine son verildiği veya kim tarafından işe alındı ise o kişi kurumdan ayrıldığı zaman otomatikman işine son verilmiştir” ibaresi konmasını istedim uygun bulundu ve raporu bu şekilde hazırlayıp ilgili makama sunduk.

Sunduk ve öylece kaldı...

Ne zamana kadar?

AKP iktidarına kadar.

AKP iktidar oldu, bu reform taslağını eline aldı kendi kafasına göre harmanladı, değiştirdi, norm kadro kaldı, istisnai kadroların “makamı ayrıldığı zaman kendisi ayrılmış sayılır” ifadesini kaldırdı ve Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e sundu. Sayın Sezer bu yasayı veto etti ve AKP de bir daha peşine düşmedi.

Eğer bu yasa kabul edilseydi en azından norm kadro yüzünden isteyen istediği kadar personeli işe alamayacaktı. Alışılagelmiş memurlar işlerine son verilir düşüncesi ile norm kadrodan çekiniyor; “çalıştığım yerde norm kadro 5 kişi, yöneticim karısını, kızını, eşini, dostunu buraya alır beni de atar” diye düşünüyorlar fakat unuttukları bir şey var; performans kriteri...

Performans kriteri bütün bir yıl boyunca yan gelip yatmanızı engelliyor eğer karınız, kızınız, yakınınız ile performansınızı arttıracağınızı düşünüyorsanız onları yanınıza alıp çalıştırabilirsiniz fakat unutmayınız ki hiç kimse yakınlarını yanına alıp çalıştıramaz. Yanına alır, fakat çalıştıramaz. Yakınlarını işe almak şu andaki sistem için daha uygundur; çünkü eşinizi dostunuzu işe alırsınız o da yan gelir yatar, ay başında maaşını alır işi diğer memurlar yapar. Oysa norm kadro uygulamasında başka personel alamayacağınız için işi sınırlı sayıda personel ile yapmanız gerekir, eğer karınızı işe alırsınız ve çalışmazsa o zaman bütün işi siz yapmak zorunda kalırsınız.

Gelelim istisnai kadrolara; bu kadrolar şu anda yoldan geçenin bir gün içinde devlet memuru olarak atanması için kullanılan kadrolardır.

Sadece ilkokul mezunu olmanın yeterli olduğu ve derhal atama yapılabilen bu kadrolar bugün ihdas edilmedi, yıllardır var.

Yıllardır bu ülkenin gariban insanları KPSS sınavlarına girerek memur olmaya çalışıyor, oysa istisnai kadrodan atananlar bir gün içinde devlet memuru olarak işe başlayıp, ertesi gün asaleti tasdik edilerek bir başka kuruma atamaları yapılarak işgal ettikleri kadro boşaltılabilmektedir. Böylece doldur boşalt yöntemi ile istediğiniz kişiyi, istediğiniz yere, istediğiniz şekilde atayabilirsiniz. Garibanlar da KPSS'ye girmeye devam ederler.

Tekrar belirtiyorum, özellikle tekrar tekrar belirtiyorum bu uygulama yıllardır var ve AKP iktidarından önce de vardı...

Yani bu uygulamayı AKP'yi eleştirmek için kullananların önce şunu anlaması gerekiyor: yapılanlar tamamen yasal, yasal olmayan hiçbir şey yok, sadece etik değil.

Uygulama bu hali ile sürdüğü sürece bu kadrolara yetersiz, bilgisiz, seviyesiz insanların ilgisi artarak devam edecektir. Şu anda müşavir diye ortada gezinen şoförler, danışman olduğunu zanneden berberler, bırakın bir şey danışmayı üç tane koyunu emanet edemeyeceğiniz yeni yetmeler, Türkçe dahi bilmeyen ama mesaj ve konuşma yazdığını zanneden danışmanlar vardır. Mesele işini yapmak değil, bir iş yapmak olunca sistem değişmiyor.

İşe adam almayıp, adama iş bulduğumuz sürece bu böyle sürüp gidecektir.

Ayrıca zannediyor musunuz ki halkımız bu yapılanları ayıplayarak AKP'nin yüzüne tükürecektir?

Hayır!

Koalisyon hükümeti döneminde MHP bunu yapmadı ve ne oldu?

İnsanlar MHP kadrolaşmadı, işe adam almadı vs. diye takdir edeceğine MHP'yi yerin dibine soktu, AKP'yi de yapmadığını bırakmadığı için 12 senedir iktidara taşıyor.

Kendi doğrularınız ile halkın doğrularını karıştırmak siyaseten hedefe ulaşmanın bir yolu değil, bunu iyi anlamak lazım...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.