'Kamu yararına çalışan dernek' statüsündeki İstanbul Yelken Kulübü, sosyal tesisleriyle megakentte gözde bir mekan. Marmara Denizi kıyısında iki lokantası, havuzu, geniş bahçesi, terası, iskelesiyle üyeler ve onların misafirlerini ağırlıyor; düğün ve toplantı organizasyonları yapılıyor.
BirGün gazetesi yazarı Timur Soykan, "Yelken Kulübü’nde mafya fırtınası" başlığıyla dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Soykan yazısında, İstanbul Yelken Kulübü’ndeki fırtınanın nedeninin Alaattin Çakıcı olduğunu belirtti. Yazıda, Ali Çakıcı'nın kulübe üye olmak için başvurmasıyla beraber ‘çökme’ iddialarına ve yönetimin istifasına kadar giden olayların yaşandığı belirtildi.
Soykan'ın yazısının ilgili bölümü şu şekilde:
"İşte bu güzide mekanda, İstanbul Yelken Kulübü’nde aylarca fırtınalar koptu ama kimse konuşmadı.
Ama fırtınanın işaretleri vardı.
Turksail.com’da 21 Kasım 2021 günü yayınlanan haberde şöyle deniliyordu:
“Bir üyelik başvurusunun reddedilmesi üzerine İstanbul Yelken Kulübü’nde yaşanan gelişmelerin ardından 12 yönetim kurulu üyesi ekim ayının sonlarında istifa etmişti.”
Haberde üyelik başvurusu reddedilen kişinin kim olduğu yazılmamıştı. Peki, olay nasıl yönetim kurulunun istifasına kadar tırmanmıştı?
Haberin devamında yeni yönetim kurulunun seçileceği olağanüstü genel kurul toplantısında kürsüye çıkan ve İstanbul Yelken Kulübü’nün 10 yıldır başkanlığını yapan Ahmet Saruhan’ın şu sözleri yer alıyordu:
“En yakınlarımın ihanetine uğradım, sırtımdan hançerlendim. İhanetle gelenler ihanetle giderler.”
Seçimde tek aday kulübün genel sekreteri Ahmet Kara’ydı. Onun listesi 263 delegenin 226’sının oylarıyla seçildi.
Ancak 13 Şubat 2022’de yapılan olağan genel kurulda Ahmet Kara, sağlık sorunlarını gerekçe göstererek aday olmadı. Bu kez tek aday olan Yavuz Dinar başkan seçildi.
Gerçekten Ahmet Kara sağlık sorunları nedeniyle mi 2,5 ay içinde başkanlıktan vazgeçmişti?
Fırtınanın işaretleri bunlar... Şimdi Yelken Kulübü’ndeki herkesin bildiği sırrın peşinden gidelim.
ÇAKARLI KONVOYLA GELİYORDU
Sonbaharda, sakin ve huzurlu bir mekan olan İstanbul Yelken Kulübü’ne çakarlı araçların olduğu bir konvoy girdi. Makam aracından Alaattin Çakıcı indi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çabalarıyla çıkan aftan sonra 16 Nisan 2020’de tahliye olmuştu. 1990’lardan beri Kalamış’a ilgisi biliniyordu, burada çeşitli mekânların gizli sahibi olduğu konuşulurdu. İstanbul Yelken Kulübü’ne girerken etrafını korumalar sarmıştı. Çakıcı buraya geldiğinde polis korumalarının da olduğu iddia ediliyor.
Alaattin Çakıcı, o dönem İstanbul Yelken Kulübü’nün Başkanı olan Ahmet Saruhan’ın kardeşi Menderes Saruhan’ın misafiriydi. İkisi yakın arkadaştı. O günden sonra Çakıcı, kulübün müdavimine dönüştü. Ona özel bir loca ayrılmıştı ve sürekli buradaki masada vakit geçiriyordu.
Alaattin Çakıcı ve silahlı korumaları, kulüp üyelerini tedirgin etmişti.
ÜYELİK BAŞVURUSU REDDEDİLİNCE…
Üyelik başvurusu yapan ve ismi anılamayan kişi ise bu noktada ortaya çıkıyor:
Alaattin Çakıcı’nın oğlu Ali Çakıcı.
Ali Çakıcı’nın üyelik başvurusu İstanbul Yelken Kulübü’nün yönetim kurulunda gerilime neden oldu. Başkan Ahmet Saruhan ve kardeşi Menderes Saruhan, Ali Çakıcı’nın üyelik başvurusunun kabul edilmesini istiyordu. Yönetim kurulunun diğer üyeleri ise karşı çıktı ve üyelik başvurusu reddedildi.
Kısa süre sonra bir yönetim kurulu üyesi trafik tartışması olarak görünen olayda darp edildi. Bu üye, kendisine saldıran kişilerin “Çok göze batıyorsun” diyerek tehdit ettiğini söyledi. Gözler Menderes Saruhan’a çevrilmişti. Menderes Saruhan, kesinlikle bu olayla ilgisi olmadığını, bir trafik kavgasının yönetimin değiştirilmesi için kullanıldığını savundu.
Ancak Alaattin Çakıcı’nın kulübe çökmek istediği konuşuluyordu. Yönetim kurulunun 3’ü kadın 12 üyesi istifa ederek kulübü olağanüstü genel kurula yani seçime götürdü.
Ahmet Saruhan bu olaylar nedeniyle olağanüstü genel kurulda yakınındaki isimleri ihanetle suçlamıştı. İddiaya göre; Alaattin Çakıcı da kulübe çökmek gibi bir amacının olmadığını, zaten burasının bir dernek olduğunu ifade ediyordu. Hatta "Çökecek olsam burayı ihaleye çıkartır, alırım" dediği öne sürülüyor.
BAŞKANI AYAĞINA ÇAĞIRDI
Gelelim yeni başkan Ahmet Kara’nın yönetimden çekilmesinin gizemine.
İddiaya göre; kulüpte kendisine ayrılan bölümde oturan Alaattin Çakıcı, başkan seçilen Ahmet Kara’yı ayağına çağırdı. "Benim buraya çökmek gibi bir amacım yok ama senin başkan olmana izin vermeyeceğim" dedi. Ahmet Kara bu tehdit nedeniyle Şubat 2022’deki olağan genel kurulda aday olmadı. Onun yerine Yavuz Dinar’ın seçilmesinde Alaattin Çakıcı’nın bir etkisi olmadığı ifade ediliyor. Zaten Yavuz Dinar 306 delegeden 301’inin oyunu almıştı.
Alaattin Çakıcı 2022 yılbaşından sonra Bodrum’a geri döndü. KKTC’ye de sık sık gitmeye başladı. İstanbul Yelken Kulübü’nde şimdilik rüzgârlar duruldu. Ali Çakıcı’nın üyelik talebinin reddedilmesine karşı yargı yoluna başvurduğu iddiası da var.
İstanbul’un merkezi ve en değerli tesislerinden birinde yaşanan bu olay kadar aylarca bir sır olarak kalması dikkat çekici. Bu sır; Türkiye’nin içinde bulunduğu karanlığın yanı sıra korku iklimini de ortaya koyuyor.
İstanbul Yelken Kulübü’nün yanındaki Kalamış Yelken Kulübü de geçmişte iki kez mafya gruplarının hedefi olmuş, karanlık isimlerin yönetiminde çöküşe sürüklenmişti. Bugün eski günlerinden eser yok, bakımsız ve birkaç barakadan ibaret. Acaba İstanbul Yelken Kulübü’nün sonu da komşu kulüp gibi mi olacak?"