Türkiye’den IŞİD’e sarin gazı sevkıyatı dosyasını yeniden açan CHP, AKP’lilerin davanın savcısına “dosyayı kapatın” talimatı verdiğini ileri sürdü. CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın soruşturmayı yürüten Adana Savcısı Mehmet Arıkan’ı çağırarak “İslami motifli örgütlere operasyon yapmadan önce haberimiz olsun” dediğini iddia etti.
CHP’li milletvekilleri Eren Erdem ile Ali Şeker, dün CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda düzenledikleri basın toplantısında dosyanın “gizli bir el” tarafından kapatıldığını dile getirdi. Sanıkların kimyasal madde temini, üretimi ve sevkıyatı, hatta bu silahların fırlatılacağı füze üretimi gerçekleştirdiğini dile getiren Şeker, “Türkiye’de merdiven altı sarin gazı üretimi gerçekleştirilip IŞİD’e gönderilmiştir. Geçen 21 Ağustos’ta meydana gelen sarin saldırısında ölü sayısının düşük kalması, bu ‘kalitesiz üretim’ nedeniyledir. Bu iddianame, savaş suçunun belgesidir. Dönemin İçişleri Bakanı, Adalet Bakanı, Başbakanı hesap vermek zorundadır” dedi.
‘GEÇİŞ ÜSTÜNLÜĞÜ'
Erdem, şüphelilerin aralarında yaptığı konuşmalarda kimyasal maddelerin sınırdan geçişinde hiçbir zorluk yaşamadığını vurgulayarak, “Sen sınırı dert etme, geçiş kolay, hallederiz, diye konuşuyorlar. Resmi kurumların sevkıyatta sorun çıkarmayacağını söylüyorlar. Bu insanlık suçunu işleyenler nerededir? Bu dosyayla birlikte bunu kapatanlara karşı suç duyurusunda bulunuyoruz” dedi.
Erdem, sınırdaki bu hareketliliğin MİT tarafından bilinmemesinin olanaksız olduğunu dile getirerek “İnsanlar dinlenmiş, sevkıyatın nasıl yapılacağı açık açık anlatılmış. Bu belgelere göre MİT’in bu olaydan bilgisi vardır” diye konuştu.
İŞTE O TAPELER
Başım üstüne!
Savcı Arıkan, şüphelilerin aralarındaki telefon görüşmelerinde kimyasal maddelerle ilgili Suudi Arabistan- Türkiye arasında para trafiği gerçekleştirildiğini vurgulayarak, şu tape ve benzerlerini örnek olarak gösteriyor:
RAİF AY: Ben sabah Faruk saat dokuzda açtı parayı yatırdım dokuz buçukta havale ettim
HYTHAM QASSAP: Eline sağlık
R.A.: Başım üstüne Ebu Salah
H.Q: Allah seni korusun
ŞİFRE: MADEN SUYU
Qassab’ın bağlantısı Usta ile İ.Y. arasındaki görüşmede “maden suyu ihtiyacı” dile getiriliyor:
İ.Y: Abi İstanbul’da bir iki tane iş görüşmem vardı onu görüştüm oradan Sakarya’ya geldim Sakarya’da benim bir arkadaşım vardı maden suyu üretiyorlar maden suyu...
İ.Y: Ve şeye de göndermişler Irak’a göndermişler beş altı tır gitmiş böyle maden suyu ihtiyacın olursa oraya varırız başlarına çöker alırız
KHALİD OUSTA: Hangi şirket
İ.Y: Bu Kuzuluk Kuzuluk buralarda yok bu şey var ya sırma burma var ya onlar gibi...
İ.Y: Bundan da bilgin olsun maden suyu ihtiyacın olursa oradan alabiliriz
KHALİD OUSTA: Anladım anladım inşallah
BÜYÜK BAŞ EŞEKLER ANLAŞMAYA VARDILAR
Halit Ünalkaya: He o kimyasaldaki adamlar ne zaman geleceklerdi
Hacı Halit: Henüz gelmedi inan ki henüz gelmedi sebep de sana söyledim oradaki durum çok kötü şimdi haberleri izledim onun için yüzümü bile yıkayamadım
H.Ü.: Allah Allah başlamış mı?
H.H.: Evet Halep’de başladı.
H.Ü.: Allah yardımcıları olsun...
H.Ü.: Bakalım anlaşmaya vardılar bakalım büyük baş eşekler...
İZİNLER ANKARA'DAN
Tapelerde sanıkların sınırdan geçişi “resmi” yollardan yaptıkları, bunun için de izni “Ankara’dan” aldıkları görülüyor.
Halit Ünalkaya: Bizim işi yapacak olan daha doğrusu şirket değil de şirket ayrı yerde bu işi izin işini ayarlayacak olan Ankara’da o yurt dışındaymış da onu sana haber edeyim dedim daha yeni haber verdiler bana
Khaled Ousto: Evet...
Halit Ünalkaya: Tamam abi
Khaled Ousto: Oldu canım benim bir Suriye ile görüşüyorum...
İDDİANAMEDEKİ 'BEYAZ FOSFOR'
IŞİD’in altyapısını oluşturan Suriye’deki cihatçı örgütlere sarin gazı üretimi için Türkiye’den kimyasal madde sevk edildiği savları, Adana Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede somuta dönüşüyor. Adana Cumhuriyet Savcısı Mehmet Arıkan’ın 2013 yılında yazdığı iddianamede, sonradan IŞİD’in kontrolünü ele geçirdiği cihatçı örgütlerin istediği kimyasal madde listesi “beyaz fosfor, metanol, tiyonil klorür...” şeklinde sıralanıyor. Bu maddelerin “sarin gazı” yapımında kullanıldığı belirtilerek, özellikle beyaz fosfor, “kemiklere kadar yakan” özelliğine vurgu yapılarak “napalm bombasından daha kötü” diye nitelendiriliyor. Sanıkların Suriye’de “birleşen cihatçılara” kimyasal madde sağladığı ileri sürülüyor. Suriye pasaportlu, Suudi Arabistan’da oturma izni bulunan Hytham Qassad’ın “Abu Salah” kod adıyla kimyasal madde sevkıyatını organize ettiği, bu işlemi “Ebu Abdo” kod adlı Khalid Ousta bağlantısıyla gerçekleştirdiği savlanıyor. Qassab’ın Ahrar-I Şam üste düzey yetkililerinden Ebu Velid’le görüştükten sonra İstanbul’a geldiği, 1 ay sonra “daha tatmin edici işler yapmak için” Antakya’da ev kiraladığı aktarılıyor. Qassab’ın bağlantısı “Usta”ya da kimyasal madde temini sürecinde Türk vatandaşlığı sağlanıyor. Şüphelilerden Raif Ay’ın da “Ebu Barah” kod adına sahip olduğu kaydediliyor. Ayrıca Bekir Karaoğlan, Halit Usta, Halit Ünalkaya ve İbrahim Akça da kimyasal madde sevkıyatı nedeniyle terör örgütüne silah sağlamakla suçlanıyor.