Milli Güvenlik Kurulu (MGK) ekim ayı olağan toplantısı dün Çankaya Köşkü’nde yapıldı. Recep Tayyip Erdoğan, ilk kez Cumhurbaşkanı sıfatıyla MGK’ya başkanlık etti. Davutoğlu da ilk olarak Başbakan sıfatıyla toplantıya iştirak etti. Yeni görevleriyle MGK’ya katılan diğer isimler ise şöyle: Başbakan Yardımcıları Numan Kurtulmuş ve Yalçın Akdoğan ile Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu.
Kobani’deki gelişmeler, peşmergenin Türkiye’den geçişi, son dönemde askere yapılan saldırılar, jandarmanın İçişleri Bakanlığı’na bağlanması planları, çözüm süreci ve “paralel yapı” tabir edilen Fethullah Gülen Cemaati’ne yönelik atılacak adımlar, MGK’nın gündemindeydi.
Erdoğan, ekim ayı içinde Rize’de Gülen Cemaati’nin “iç tehdit” olarak Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ne (MGSB) gireceğinin işaretini vermişti. Cemaatin MGK gündeminde yer alacağını belirten Cumhurbaşkanı, Rize’de şunları ifade etmişti: “Paralel yapı ve uzantıları bundan sonra çok farklı bir yere oturtulacak ve bu ay sonundaki Milli Güvenlik Kurulumuzun yine gündeminde yer almak suretiyle onlarla ilgili çok daha farklı bir adımı atacağız. Türkiye’de devlete alternatif bir adım atılamaz. Buna müsaade etmeyeceğiz.” Erdoğan’ın bu sözleri, Gülen Cemaati’nin, “Kırmızı Kitap” olarak da bilinen ve devletin iç ile dış tehditler konusundaki düşüncelerini gösteren Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ne “öncelikli iç tehdit” olarak gireceği yorumlarına neden olmuştu. Dünkü MGK’da bu kapsamda Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin değiştiği ve Cemaatin “Devlet içinde illegal bir şekilde örgütlenerek devleti ele geçirmeye çalışan unsurlar” tanımlamasına benzer bir çerçeve içine oturtulduğu tahmin ediliyor.
“MGK TAVSİYESİ”
Erdoğan, 18 Ekim günü Afganistan dönüşünde gazetecilere yaptığı açıklamada da “Kırmızı Kitap”ın güncelleneceği ve Cemaatin ulusal güvenliği tehdit eden unsur olarak bu belgeye gireceği işaretini vermişti. Erdoğan bunun ne anlama geleceğini ise şöyle ifade etmişti: “Bu neyi getirir. Bu yargının da uluslararası camianın da bu tür olaylara bakışını değiştirir. Önemli bir adımdır bu. Çünkü dostluk, kardeşlik bağlarıyla bağlı olduğunu söyleyen ülkeler bu tür şeylerde eğer o ülkenin gerek Bakanlar Kurulu, gerek MGK gibi önemli bir kurumun almış olduğu kararı veya tavsiyeyi gözardı edemez.” Yükseova’da çarşı iznindeki sivil giyimli üç askerin gündüz saatlerinde öldürülmesi, önceki gün Diyarbakır Bağlar’da bir astsubayın eşinin yanında ensesinden vurulup öldürülmesi gibi toplumda kaygı yaratan ve çözüm sürecini zora sokan gelişmeler de Çankaya’daki toplantıda konuşuldu. Öte yandan Ankara kulislerinde MGK’da ne konuşulduğu merak konusu oldu. 14.25’te başlayan MGK toplantısı’nın, 28 Şubat’ta yapılan 9 saatlik MGK toplantısından uzun sürmesi dikkat çekti.
JANDARMANIN İÇİŞLERİ'NE BAĞLANMASI KONUŞULDU
Çankaya Köşkü’nde dün yapılan MGK’da konuşulan konular arasında AKP’nin Meclis’e göndermeye hazırlandığı “Güvenlik Paketi” de vardı. Davutoğlu’nun 21 Ekim Salı günü AKP grup toplantısında açıkladığı pakete göre, şiddete dönüşen her eylem suç sayılacak. Maske takarak şiddet amaçlı sokağa çıkanlar potansiyel suçlu muamelesi görecek. Güvenlik Paketi’nde Jandarmanın İçişleri Bakanlığı’na bağlanması planları da vardı. Askerler ile sivil yetkililerin biraraya geldiği MGK da bu konuda konuşuldu. Genelkurmay Başkanlığı, jandarmanın siyasallaşmasına neden olacağı ve bölgede güvenlik zaafı yaratacağı gerekçesiyle hükümetin getirmek istediği bu düzenlemeye karşı çıkıyor. (TARAF)