Diyeceksiniz ki, “Rektörü hergün birileri ziyaret ediyor! Ne var şimdi?”
Yazılarımı sürekli okuyanlar hatırlayacaklardır. “Ilgaz’a kurulacak yüksekokul için Milli Piyango Lisesi verilmeli” minvalinde bir yazı kaleme almıştım.
Bu yazı Ilgaz’da yaşayanlar arasında büyük yankı uyandırmış ve akabinde kenarda kıyıda duran bir dernek yeniden tanzim edilerek “yeni üniversitenin gelmesi” yönünde çalışmalara başlamıştı. Derneğin başkanlığına da Ilgaz Belediye Başkanı Cevdet Çetin seçildi.
Başkanlığını Cevdet Çetin’in yaptığı dernekte, farklı siyasi görüşlere mensup isimler yer alıyor ve üniversitenin Ilgaz’a gelmesi konusunda İstanbul başta olmak üzere çeşitli toplantılar gerçekleştirdiler.
Yaptıkları çalışmalar kapsamında son çalışma eşi de Ilgazlı olan Karatekin Üniversitesinin Rektörü Prof. Dr. Ali İbrahim Savaş!
Başkan Çetin ve beraberindekiler Rektör Savaş’a “Üniversitenin Ilgaz’a bir an önce gelmesi yönünde, başta Öğretmen Evi, Halk Eğitim binası, Sağlık Meslek Lisesi binası, Turizm Meslek Lisesi arkasındaki Ilgaz Belediyesine ait 50 dönüm arsa güvence olarak sunulmuş olup, üniversitenin Ilgaz’a acilen gelmesi konusunda ne gerekiyorsa yapmaya hazırız” şeklinde vaatlerde bulunmuşlar!
NASIL YAPACAKSINIZ?
Bu bilgileri ziyarete katılan başta AK Parti İlçe Başkanı Tahir Akbak ve Belediye Başkanı Cevdet Çetin’le uzun görüşmeler yaparak okeyledim! Özellikle Belediye Başkanı Çetin’e "Bu kadar bina ve araziyi verip de hala hemşehrilerinizden ve işadamlarınızdan böylesi bozuk bir ekonomik düzen içerisinde nasıl yardım toplayacaksınız?” diye sordum. Başkan Çetin; “Üniversitenin kullanımına sunacağımız binalar yetersiz olarak gösterilirse, belediyemizin uhdesinde olan yaklaşık 70 dönüm kadar arazi üzerinde, Rektörlüğün bize vereceği bir projenin inşaatına da başlayabiliriz. Bunun için de Ilgazlı işadamı ve diğer hemşerilerimizden toplayacağımız yardımlarla bunu en azından su basmanı seviyesine kadar getirir, daha sonra üniversiteye bırakabiliriz” dediğinde, vücudumda hangi oranda bir kan değişimi olduğunu bu satırlardan tarif etmem mümkün değil!
BÜTÜN BUNLARA NE GEREK VAR?!
Beyler; hangi devirde ve hangi şartlarda yaşadığımızın galiba farkında değilsiniz! Türkçe konuşuyoruz, Türkçe yazıyoruz!
Rektör Savaş’ın açık ve net talebi: “Milli Piyango Anadolu Turizm Otelcilik Meslek Lisesi, Rektörlüğümüze devredildiği andan itibaren, yapacağımız çok ufak tadilatlarla, üniversite olarak hazırladığımız yüksek okulun derslerine ivedilikle başlayabiliriz” (!)
Bu talebe Ilgaz’dan gelen cevap: Buyur Milli Piyango Turizm Meslek Lisesi sana feda olsun!
Ancaaaak! Olay yine gerçekleşmiyor! Sebep?
Sebebi buradan açık ve net bir şekilde ben kaleme alarak sizlere bildireyim:
- Vali Şemsettin Uzun, Ilgaz’daki Milli Piyango Anadolu Turizm Otelcilik Meslek Lisesi binasının Karatekin Üniversitesine devrine “izin” vermiyor!
Evet… Aynen durum bu! Vali Şemsettin Uzun, “devir” olayına izin vermediği için, vatandaş heyetler halinde oradan oraya gezip duruyor! Derdini anlatıyor, derdine çözüm arıyor…
Çok yakın kaynaklardan edindiğim bilgiye göre; Milletvekili Dr. Nurettin Akman bu lisenin üniversiteye verilmesi konusunda “olanca gücüyle” (bu nasıl güçse!) istekli ve arzulu görünse de, bir türlü istediği sonucu alamıyor! (Seçilmiş ve iktidar partisinin milletvekili, Vali Uzun’un icraatini “ne hikmetse” engelleyemiyor!)
Yine aynı bilgi kaynaklarım Vali Uzun’un bu “geçersiz dayatmasının” altında yatan nedeni de: "Rektörlüğe Çankırı Valiliği olarak sayısız bina verdik! İlçelerde bu süreci başlatırsak, diğer ilçelerin benzer talepleri karşısında hem biz hem de üniversite zor durumda kalır!"
Vay anasına! Bak sen şu işe!
Ya kardeşim (ne diyeceğimi bilemediğimden bu kelimeyi seçtim!) sen Ilgaz’a konuşlandırılacak ve bölgenin ihtiyacı olan yüksek okul için istenilen binayı ver; gerisini “zamanı ve zemini gelince” düşünür ve diğer ilçelerden “gerçekten” ihtiyaç zuhur eden bir taleple karşılaşırsan, o talebi de “şayet gerekliyse” döner döner yine yerine getirirsin!
Ekonomi bozuk… Millet kan ağlıyor… Ilgaz Belediye Başkanı Çetin ve beraberindekiler ticaretin ve para kazanmanın tükendiği böylesi yıllarda, düşecek yollara, kapı kapı gezecek öyle mi? Ve bir hemşerisinden para, öbüründen söz, diğerinden bilmem ne isteyecek!
Bütün bunları da sadece ve sadece “bir kuru inat” uğruna yapacak!
Sonra… Sonrasını neden yazayım ki!
Moral mi bırakıyor böylesi “dediğim dedik, çaldığım düdük” diyen yöneticiler!
Sayın Valim; Bırak şu inadı, ver şu Milli Piyango Anadolu Turizm Otelcilik Meslek Lisesi binasını! Üniversite, açsın yüksek okulunu! Ilgazlı kavuşsun üniversitesine! Başkan ve beraberindekiler kapı kapı dilencilik yapmak zorunda kalmasınlar! Arada bir 50-100 bin TL veren de, Ilgazlı’nın başına “padişah” kesilmesin!
Bu inat biraz daha sürerse ne olur?
Şunun şurası nedir ki! Topu topu 40 km! Ilgazlı yollara düşer, elindeki “kestanelerini” Çankırı Valiliği önünde mangal üzerinde “pişirmeye” çalışır! Pişirdiğinin yarısını kendisi yer, diğer yarısını da “inadım inat diyen” Vali Uzun’a yedirir!
Hoş, o kadar Ilgazlı’yı Valilik önü alır mı, almaz mı, orasını da Allah bilir!
Diyeceksiniz ki, Ilgazlı’yı bulduk! Meydan da doldu ve taştı!
Kestaneyi nereden bulacağız? Merak etmeyin, ben Bursa’ya sipariş verir, kestanenin en iyisini getirtirim!
Yeter ki, şu üniversite Ilgaz’a kurulsun!
Yetti be!
OKURA ZORUNLU HATIRLATMA: Bu konuyu ilk kez gündeme getirdiğimde "Lisede yatılı olarak okuyan yaklaşık 150 öğrenci var! Bunları nerede yatıracağız?" diyenlere o günlerde "Bildiğim kadarı ile Ilgaz Öğretmenevi'nin yatak kapasitesi 70 civarında! Buranın kapasitesini birer ranza ile yüzde yüz artırdığımızda sorunu çözeriz" şeklindeki önerime "Ama Ilgaz'da bir Öğretmenevi var! Gelenler nerede konaklayacak?" diyenler, bugün aynı Öğretmenevi'ni Üniversiteye vermeye hazır hale gelmişler! Hatta hatta, onun yanında Halk Eğitim Merkezini! Daha da ileriye gitmişler Sağlık Meslek Lisesini üniversiteye verme sözünü vermişler! İşin bir tuhaf tarafı da "Öğretmenevi olmaz" diyenlerle "Öğretmenevi de, Halk Eğitim binası da, Sağlık Meslek Lisesi de feda olsun! Yetmedi üzerine 50 dönüm arazi de feda olsun" (!) diyenler, "acı bir tesadüf" olsa gerek! Aynı tipler! İşin özeti: Vali Şemsettin Uzun ayrı bir olay, sözüm ona yaşanan sorunu çözme yolunda gayret gösterenlerin "başındaki" ayrı bir olay! Gel de kafayı yeme! Ya sabır... Ya sabır... (V.B)