Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Bornova İlçe Başkanı Av. İbrahim Yayla, gündemdeki olaylara geniş çerçeveden baktığını belirterek, “4 yıldır İzmir Çankırılılar Derneği’nin başkanlığını yapıyoruz. Atıl bir derneği İzmir’de bilinirliğini artırmak ve kültürümüzü burada tanıtmaya yönelik çalışmalarımız var. Yaptığımız tüm aktivitelerimize ve programlarımıza bakan seviyesinde, vali seviyesinde ve belediye başkan seviyesinde siyasi partilerin katılımlarıyla seviyeyi artırmış olduk. Güzel bir trend yakaladık. Bunun dışında İstanbul merkezli Demokrasi Denetçileri Derneği yaklaşık 1,5 yıldır yönetim kurulu üyesiyim. Çok farklı kesimden insanlar var. Bir arkadaşımın teklifiyle o ekibin içinde yer aldım. Buradaki amaç da Türkiye’nin demokrasi raporunu çıkarmaktır. Bu konularla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Farkındalık yaratan etkinliklerimiz de oluyor” dedi.
“DUR DİYECEĞİZ”
Yolsuzluk ve hırsızlık yapanlara kendilerinin dur diyeceklerini ifade eden Başkan İbrahim Yayla, “Aziz vatanımızın yıkılmayan son kalesi ve var olduğu müddetçe vatanın birliği ve bütünlüğünün teminatı olan yegane parti, binlerce yıllık tarihi müktesebatıyla, her kademede davaya gönül vermiş gerçek milliyetçilerin partisi, Milliyetçi Hareket Partisi’dir. Bölücülere, ihanet şebekelerine ve aziz dinimizin istismarcılarına ‘Dur’ diyecek olan bizleriz” şeklinde konuştu.
“TÜRK MİLLETİNİN SEÇİMİ”
Çevresinde bulunan kişilerle görüşmeler yaptığını ifade eden MHP Bornova İlçe Başkanı İbrahim Yayla, görüşmeler sonucunda Bornova’nın derlenip toparlanmaya ihtiyacı olduğunu söyledi. Yayla, “Bornova’nın birliğe ve bütünlüğe ihtiyacı var. Bizim de kişisel olarak Bornova’nın büyükleri ile hiçbir sorunumuz olmadığı için kendimizi biraz ön plana çıkardık. Başta Bornova’dan başlamak üzere inandığımız dava için çalışabileceğimizi düşündük. Bornova’nın birliğini ve bütünlüğünü sağlarız inancı ve ümidiyle yola çıktık. Bunu da başardığımıza inanıyorum. Çünkü biz adayız dedik. İlan ettik. Parti içi tüm dinamikleri dikkate alarak bütün emeği geçmiş abilerimizin hepsini ziyaret ettik. Gönüllerini aldık. Kendimizi anlatarak tanıttık. Yapacağımız projeleri anlattık. Karşılığını da bulduk. Onlar da bizi anladılar ki biz tek liste olarak kongreye girdik. Bu Bornova için çok önemli bir şey. Çünkü kendi içinizde enerjinizi tükettiğiniz zaman dışarıya çalışmak için enerjiniz kalmıyor. 7 Haziran’da bir seçim var. Bu seçim ülkemiz için, çocuklarımız için ve bizden sonra gelecek olan nesil için çok önemli bir seçim. Çünkü bu ülkenin, bu topraklarda yaşayan Türk milletinin, ya var oluşu ya da yok oluş seçimi. Ya var olacaksınız ya da yok olacaksınız. Ülkeyi yöneten kişiler de oynanan oyunun aktörleridir. Bizim kendimizi sokağa inerek insanlara anlatmamız gerekiyor. İnsanlara dokunmamız lazım. Bu kötü gidişat için insanları uyarmamız ve uyandırmamız lazım. Bizim milletimiz geçmişten gelen yapı itibariyle biraz itaatkar. Otoriter bir baş, lider görmek istiyor. Baş lidere sorgusuz sualsiz itaat eden bir anlayış ve bir yapı var” ifadelerini kullandı.
“BORNOVA’DA SIKILMADIK EL BIRAKMAYACAĞIZ”
Yayla, Bornova’da sokak sokak dolaşmak sureti ile çalınmadık kapı bırakmayacaklarını vurgulayarak, “Bornova’da sıkılmadık el, girilmedik gönül bırakmayacağız. İktidarın yanlış politikalarını; diğer muhalefet partilerinin, uyguladıkları muhalefet yöntemleri ile hükümetin ekmeğine nasıl yağ sürdüklerini anlatacağız. Bütün bu fenalıkları bertaraf için hazırladığımız projelerimizi halkımızla paylaşacağız. Yüreği vatan sevgisi ve kutsallarımıza bağlılıkla dolu bozkurt yürekli bu kadro, şer şebekelerinin, etrafına yığdığı demirden dağları eritmek suretiyle milleti, kurulan kumpaslardan kurtarma başarısını gösterecek modern çağların Börteçineleri, Asenaları olacaktır” diye konuştu.
“MİLLETİN UYANMASI LAZIM”
Yayla, insanların sorgulama, eleştirme ve muhakeme anlayışının zayıf olunduğunu söyleyerek, “Bu durumu da ülkeyi yönetenler çok iyi biliyorlar ve insanları bu yönde yönlendiriyorlar. İnsanları uyarmamız gerekiyor. Alev eteğinizden tutuşmadan, evinizi ateş sarmadan uyanın dememiz gerekiyor. Daha büyük felaketler yaşanmasını önlememiz lazım. İlla felaketlerin insanların ocağına düşmesi mi lazım? Diyorlar ki Kobani eşittir Cizre. Cizre’de şu an özerkliğin denemesi var. İktidar bu durumu başka noktalara yönlendirerek hedef şaşırtmaya çalışıyor. Kimsenin bir şey yaptığı yok. Siz emniyet teşkilatların içini boşalttınız. Alayların ve tugayların içini boşalttınız. Vali’den izin isteyen bölge komutanlarına siz izin vermiyorsunuz. Verdirtmiyorsunuz. Maalesef böyle bir ortamda yaşanıyor. Bu durumun gelip illa İzmir’i, İstanbul’u ve Ankara’yı mı sarması lazım? Artık milletin uyanması lazım. Bizde olan eksiklikler varsa tespit edeceğiz. Var olan eksiklikleri gidereceğiz. Bizim böyle bir ortamda yaşanan durumları insanlara anlatma gibi büyük bir sorumluluğumuz var” dedi.
MAKAS AÇILDI
Ekonomik istikrar diye bir şey olmadığını dile getiren Yayla, “Artık makas açıldı. Zengin en zengin fakir en fakir oldu. Yani orta sınıf diye bir şey kalmadı. Milyonerlerin sayısı Japonya’yı geçmiş durumda. Biz tüketerek zengin oluyoruz. Nasıl oluyor bu? Komisyon alarak mı? Bazı şeylere köprü olarak mı? Türkiye olarak ürettiğimiz bir marka var mı? Biz ülke olarak Çin gibi taklit bile yapamıyoruz. Yapamaz mıyız? Yapabiliriz. Ama öyle bir bağlantı var ki maalesef. Bir kesim milletimiz uyutulurken asıl kaymağı yiyecek olanlar belirlenmiş. Onlar kendi kaçak saraylarında yiyorlar. Yollarına devam ediyorlar. Biz bu yaşananları Bornova’dan başlayarak anlatacağız” şeklinde konuştu.
BORNOVALILAR'I YANIMIZDA GÖRMEK İSTİYORUZ
Yayla, kısa vade içinde yapacaklarını ise şu şekilde sıraladı: “Bayraklı ilçe sınırlarımız içinde kalan ilçe binamızı Bornova merkeze taşıyacağız. Üye seferberliği başlatacağız. Her mahallede oluşturacağımız komisyonlar aracılığıyla sürekli sahada, partililerimizle ve Bornovalılarla olacağız. Danışma kurulunu oluşturacağız. Partimizin hafızası olan, bu davaya emeği geçmiş, çilesini çekmiş büyüklerimizle en geç 3 ayda bir, bir araya gelerek istişare toplantıları yapacağız. Geleceğin belediye başkanlarını, ilçe başkanlarını kısacası bu davayı taşıyacak kadroları yetiştireceğiz. Başta Ege Üniversitesi olmak üzere, üniversite yönetimi, kulüpleri ve öğrenci konseyleri ile sürekli irtibatta olarak üniversite gençliğini partimize kazandırma adına projeler yapacağız. Teknolojinin tüm imkanlarını kullanacağız. Bütün bunları, imanımızla, inancımızla, gençliğimizle ve hep birlikte, bir olarak ve de diri olarak yapacağız. ‘Lider Ülke Türkiye’ hedefine bizimle beraber yürümeye kararlı, dava arkadaşlarımızı ve değerli Bornovalıları; fikirleri, çalışmaları ve duaları ile bu kutsal yolculukta yanımızda görmek istiyoruz. Bugün geldiğimiz noktada ülkemizin durumunu da göz önüne alarak milliyetçi ruha sahip bütün kardeşlerimizin, ellerini taşın altına sokmaları gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle partimizde birlik ve beraberliği pekiştirerek dayanışma ruhunu canlandırmak için Milliyetçi Hareket Partisi’ni öncelikle 2015 genel seçimlerinde birinci parti, sayın genel başkanımızı başbakan yapmak, daha sonra da Bornova Belediye Başkanlığını kazanmak için, bölmeden, ötekileştirmeden, ayırt etmeden Bornova’mız, İzmir’imiz ve vatanımız için çalışacağımızı bir kez daha ifade edip kongre sürecinin Milliyetçi Hareket Partisi'ne gönül vermiş yiğitlere, ülkemize ve tüm insanlığa hayırlara vesile olmasını Yüce Allah'tan diliyorum.”
“PARTİMİZİ LİDER PARTİ YAPACAĞIZ”
Yayla, Bornova’da MHP’yi birinci parti yapmak istediklerini söyleyerek, sözlerine şöyle devam etti: “Bornova’da güçlü, dinamik ve etkili bir yönetim anlayışı ile çalışarak birlik ve beraberliğimizi pekiştirmek suretiyle partimizi lider parti yapacağız. Bu isteğimiz hayal değil. Olabilecek bir isteğimiz var. Çünkü İzmir’in Bornova’nın seçmeni yüzde 90’ı milliyetçidir. Oyunu nereye verirse versin. Kadınıyla, erkeğiyle; Türk bayrağıyla, Atatürk ve cumhuriyet ile hiçbir problemi olmayan bir kesim var. Maalesef ki yerel yönetimlerin başında olan kişiler, kendilerine aşırı bir şekilde güveniyor. Ben Ankara ve İstanbul’da yaşamış biri olarak şehirleşme ve yapılaşma anlamında hiçbir gelişimi olmayan gün ve gün yaşlanan bir kentte yaşıyoruz. Kordon’a gidildiğinde ve Alsancak’ta gezildiğinde İzmir çok güzel. Ama 500 metre gerisine gelin Ege Mahallesi ve Kahramanlar’a giremiyorsunuz bile. Giremediğimiz yerler var. Metroyla Bornova’dan Çankaya’ya giderken, sağında ve solunda tenekeden barakalar var. Harabelikler var. Bir şehrin merkezi böyle mi olur? Ben başka bir belediye demiyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri gitsinler Eskişehir’e baksınlar. Yıllardır Eskişehir’i kim yönetiyorsa gitsinler örnek alsınlar. Bu millet genel iktidar ile yerel iktidar arasında bir şekilde mahkum edilmiştir. Sağcıysan AK Parti’ye, solcuysan CHP’ye oy vereceksin. Bunun dışında hiçbir tanımı kabul etmeyen bir algı operasyonu var. Biz bu durumu İzmir’de net bir şekilde gördük. Tüm seçmenlerin 2. partisi MHP iken MHP’nin maalesef bulunduğu yer hak ettiği bir yer değil. Biz bunları aşmak için bu yola çıktık.”
Kaynak: Ege'de Bugün Gazetesi