Siyasetçilerin mal varlıklarını gizlemeleri ve mal varlığına ilişkin haberlere erişim yasağı getirilmesini değerlendiren hukukçular bunun “nasıl olsa yargıçlar bizimdir” anlayışıyla hareket edildiğinin göstergesi olduğunu söylediler.
Cumhuriyet'ten Zehra Özdilek'in haberine göre; Eski İstanbul Barosu Başkanı avukat Turgut Kazan, “Hukukçu olarak siyasetçilerin mal varlığı haberlerine erişim yasağı getirilmesini değerlendirmek Türkiye’de fantazik bir davranış olur. Türkiye’de hukukun zerresi kalmadığı için fantazik bir eylem biçimi niteliği kazandı” dedi. Ravza Kavakçı haberlerine erişim engeli getirilmesini değerlendiren avukat Celal Ülgen ise, “Ağzınızla kuş tutsanız erişimin engellenmesi kararı alamazsınız. El oğlu, pardon Ravza kızı olunca işler değişir. Kes kellesini özgürlüğün, çalıştır giyotinini” ifadelerini kullandı.
AKP İstanbul Milletvekili Ravza Kavakçı Kan’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) işe girip aynı gün aldığı burs ile de ABD’ye gitmesine dair atılan tweet ve yapılan tüm haberlere mahkeme kararıyla erişim engeli getirilmişti. Hukukçular siyasetçilerin mal varlığı beyanına ve mal varlığına ilişkin haberlere erişim yasağı ile ilgili gazetemize konuştu.
‘SİYASETÇİ GİZLEYEMEZ"
Avukat Turgut Kazan Türkiye’de bir hukukçu olarak olayları değerlendirmenin artık hiçbir anlam ifade etmediğini belirterek hukukun bir değerler bütünü olduğunu söyledi. Kazan, bağımsız ve kaliteli bir yargı sistemi olduğunda haksızlıklar karşısında harekete geçildiğini dile getirerek, “Anayasada ‘Türkiye bir hukuk devletidir’ yazıyor. Türkiye bir hukuk devletiyse yapılan erişim yasağının hukuksuz sayılması gerekir. Hem belediye açısından hem alan açısından. Çünkü siz başlamadan bir destek alıyorsunuz ve bir yere gidiyorsunuz. Bu paranın derhal istenmesi gerekir. Savcılığın da bu tür şeylerle ilgilenmesi ve soruşturmayı buradan başlatması gerekir” dedi. Artık erişim yasaklarının Türkiye’de tavan yaptığını söyleyen Kazan, şöyle devam etti:
“Bunların büyük çoğunluğu hukuka aykırıdır. Ayrıca para verildikten sonra kişi milletvekili olduysa o parayı istemeniz gerekir. Bütün bunlara seyirci kalanlar da suçludur. Haberlere erişim yasağı istenmesi onların hukukla ilişkisi kalmadığı, ‘nasıl olsa yargıçlar bizimdir, ne istersek yerine getirilir’ anlayışıyla hareket ettiğini gösterir. Siyasetçiler mal bildiriminde bulunmak zorundalar. Aslında demokraside şeffaflık esastır. 'Ben siyasetçiysem mal bildirimimi yapmak isterim. O yüzden bir şey yapıp yapmadığımı herkesin görmesin isterim'. Bu nedenle asla kabul edilemez. Siyasetçilerin böyle bir gizliliği olamaz.”
‘GÖZ GÖRE GÖRE GİYOTİN'
Avukat Celal Ülgen de Kavakçı haberlerine erişim engeli getirilmesine ilişkin, “Bir gerçeğin ifadesi, halkın haber alma hakkı ve basın özgürlüğü gibi hakları yok ederek erişimin engellenmesi kararı veriyorsanız siz kimsiniz? Hangi meşru yararı koruyorsunuz? Bu koruma kalkanını oluşturmaktaki amaçlarınız ne? Bu sorular elbette ki erişimin engellenmesi kararını veren, benzerini yapan yargıçlaradır. Konu yandaş medya ya da AKP milletvekili olunca engelle erişimi, konu muhalefet ya da muhalif kişiler olunca çalıştır 'redmatiği'. Böyle yargı olmaz olsun. Göz göre göre çifte standart ve göz göre göre giyotin” ifadelerini kullandı. Ülgen şöyle devam etti:
“Bizim sulh ceza yargıçlarımız özgürlük yargıcı falan olamaz. Bir defa tepeden tırnağa iktidar yanlısı, sevdalısı, yanıp tutuşanlarından seçilmiş. Helal olsun size ve yargıçlığınıza.”