31 Mart 2022 Perşembe günü Çankırı Belediye Başkanı İ. Hakkı Esen, geride bıraktığı 3 yıllık belediye başkanlığı sürecini gerçekleştirdiği basın toplantısı ile değerlendirdi.
Toplantıyı 'birebir' izleme şansım olmadığından Başkan Esen'in dile getirdiği konu başlıkları ve içeriği yine Belediye'nin 'basın bürosu'nca hazırlanan ve bizim de sayfalarımızdan yayınladığımız haber bülteninden yola çıkarak ve de çok detaya girmeden '3 yıllık süre'yi 'esas'tan değerlendirmeye çalışacağım.
Peşinen ifade edeyim ki; Yapacağım bu değerlendirme hiç de 'olumlu' olmayacak...
Hoş, 'olumlu bir değerlendirme' için 'hizmet' (!) olmalı ki, ben de işin o tarafına eğilmiş olayım... Lakin geriye dönüp baktığımda Çankırı halkı, Belediye Başkanı Esen'in 3 yıllık döneminde 'olması gereken'in ufak bir yüzdesiyle idare etmek zorunda bırakıldı.
Bazılarınızın, hatta hatta Başkan Esen'in dahi "O kadar da değil!" şeklindeki haykırışlarını duyar gibiyim...
Böylesi haykırışları da ciddiye alacağımı zannediyorsanız şaşarım! Dün nasıl 'yeri geldiğinde' İrfan Dinç'le ilgili en acımasız yorumları yaptıysam bugün de İ. Hakkı Esen için benzer yorumları yapmanın zamanı geldi de geçiyor bile!
5 yıllık sürenin 3 yılını geride bıraktığımıza göre, mevcut belediye başkanına tanınan süreyi çoktan aşmışız! Önümüzde kalan sürenin önemli bir bölümünü de 'cek-cak' ile tamamlama gayretine 'destek' olma gibi bir düşüncem yok.
Lafı fazla uzatmadan sadede geleyim...
x x x
Başkan Esen'in basın toplantısının hemen ardından sosyal medyada çok sayıda MHP'li hesaptan şöylesi iki slogan yayıldı:
- Kibir unutulur tevazu tarihe geçer
- Tertemiz 3 yıl Maşallah
Hangi birisine güleyim?!
Benim için en güzel pas; "Tertemiz 3 yıl Maşallah" oldu... Başkan Esen taraftarları sağ olsunlar, benim adıma topu penaltı noktasına koydular. İş kaldı benim o topu 'boş kaleye' yuvarlamam!
Başta Belediye Başkanı Esen olmak üzere onu destekleyenlere soruyorum:
- AKP'li İrfan Dinç'in 3 dönem süresince Çankırı Belediyesi'nde gerçekleştirdiği onlarca 'pislik' (!) icraat var iken, bizatihi Başkan Esen'in kapalı mahfillerde "Elimdeki dosyaları Savcılığa versem en az 50 yıl hapis yatar" (!) sözünün daha doğrusu 'bo.un' üzerinde oturulurken, o makam, o Belediye nasıl 'tertemiz' olabiliyor?
O pislik içerisinde Başkan Esen nasıl "beytül mal'a sahip çıkılarak" hizmet verilebiliyor?
Sayın Başkan, samimi olarak şu köşeden şahsınıza sesleniyorum:
- Kimi kandırıyorsunuz?
Kendinizi mi (?) yoksa Çankırı insanını mı (?) Lakin beni kandırabilme şansınız hiç mi hiç yok?
Üzülerek belirtiyorum ki; O çok gururlandığınız, övüne övüne yerlere konduramadığınız "Beytül mal'a sahip çıkıyorum" cümlesinin altı maalesef ki bomboş!
Eleştirim karşısında denilebilir ki; "O kadar da değil?!"
Bu durum 'sokaktaki vatandaş' için geçerli olabilir ancak 'benim için' hiç mi hiç geçerli değil! Çünkü benim bildiklerim ile sokağın bildikleri arasında dağlar kadar fark var! En azından, Sayın Başkan'ın şahsım ve bazı yakın dostlarına söylediklerini "sokaktaki vatandaşa" daha doğrusu "seçmenine" ifade etmiyor! Etmekten de kaçınıyor...
"Bunu sebebi ne olabilir?" sorusunun yanıtı öyle zannettiğiniz gibi "Cumhur İttifakı" ortaklığı değil... Çok daha ötesi...
Şu unutulmasın ki; Gerçeklerin bir gün, gün yüzüne çıkma gibi bir huyu vardır...
x x x
Başkan Esen'in 3 yıldır Çankırı'da yapmaya çalıştığı 'belediyecilik' anlayışı, özellikle 'şahsım' adına hiç de 'yabancılık' çektiğim bir sistematik içermiyor.
Kendisinden önceki AKP'li yönetim belediyeyi borç batağına sürüklemiş, müteahhitleri haraca (!) bağlamış, her türlü 'akçeli' işe bulaşmış, 'adam kayırmacılığı'nda tavan yapmış bir anlayıştan 'geri vites' (!) yapmak çok fazla 'akıl' (!) ve beceri isteyen bir yetenek değil!
Benzer yöntemleri Hakkı Esen de 'tercih' edebilir miydi? Doğaldır ki bu soruya verilecek yanıt 'Hayır'...
Ancak 'belediye başkanlığı' sadece ve sadece, işaret ettiğim konularda 'olumlu' eylem yapmakla olmuyor! Bu iş birazcık 'iyi insan' olmanın, olabilmenin gereği... Hakkı Esen de bunu sergilediği için 'iyi insan' olabiliyor lakin 'iyi başkan' olamıyor!
Başarılı bir Belediye Başkanı olmanın yolu, şehrin yaşamına, kentin dokusuna 'olumlu katkı' sağlayacak projeleri hayata geçirmekten geçiyor!
Hakkı Esen'in 'başkan' seçilmeden önce Çankırı halkına söz verip de yerine getiremediği projeleri saymakla bitiremeyiz! Hatırlamayanlar için bazılarını buradan sizlerle paylaşayım:
- Hilal Bebek projesi, Alparslan Türkeş Yaşam Kompleksi, Çocuk Şefkat Evleri, Belediye Konservatuvarı, Halk Ekmek, Kent TV ve Kent Radyo, Kreş, Orta Anadolu Naturel Park (Bu proje altında Tuz A.Ş, Ulaşım A.Ş, Eğitim A.Ş, Yapı A.Ş, Fidanlık A.Ş ve Geri Dönüşüm A.Ş olmak üzere 6 şirket kurma vaadi), Hayvan Pazarı, Doğal Ürünler Pazarı, Semt Pazarı, İmar Planı Revizyonu, Kuşhane ve Arastalar restorasyonu, Güvercin Köyü, İmaret Yürüyüş Yolu, Yeşil Kuşak (Esentepe Mh. ile Acıçay arasındaki yamaçlarda ...), Kesintisiz Ulaşım (Kent trafiği ve yaya trafiğinde yaşanan keşmekeşliği çözme amaçlı), Karatekin Tuz Festivali, Lojistik Merkezi (Farklı noktalardaki kargo şirketlerini biraraya getirme), Galericiler Sitesi, Karatekin 1074 (210 bin metrekarelik alana uygulanacak konut-barınma problemini ortadan kaldırmaya yönelik), Esentepe Göl Park, Taşmescit Rekreasyon, Gençlik Merkezi, Aqua Park Yüzme Havuzu, Kent Meydanı, Kayak Kulübü, Go Kart ve Drift Alanı, Futbol Sahası, Binicilik Alanı, Hobi Evleri, Emekliler Konağı, Açık İnternet ve ADSL Hizmeti ve Çankırı’yı Türkiye’nin en ucuz kenti haline getirmek başta olmak üzere daha 10'larca yazamadığım proje...
Nerede bu projeler? Bunların hangisine Çankırı'nın caddelerinde-sokaklarında rastlayabiliyorsunuz?
Çünkü, tamamı sümen altında... Daha doğrusu Başkan Esen'in oturduğu koltuğun altında! Tıpkı İrfan Dinç'in başarılı icraatlerinin (!) yeraldığı ve Cumhuriyet Savcılarına teslim edil(e)meyen 'kirli dosyalar' gibi...
Cumhur İttifakı'ymış...
Ortada bir ittifak var ise o da "menfaat" ve "kişisel çıkar" ittifakıdır! İttifak'ın bir ayağı "hesap vermemekte", diğer ayağı olan Belediye Başkanı Hakkı Esen de geride kalan 3 yıl içerisinde sergilediği performans ile "kişisel çıkar"ın tarafı olarak elleri cebinde 'şehr-i emin' olarak ortalıkta dolaşmakta...
Nereye kadar mı?
İlk yerel seçimlere kadar... Ötesi yok...
Bu demek değildir ki, "İrfan'a yol açılıyor"...
Başta İrfan olmak üzere sevenleri-yandaşları boş yere heveslenmesinler... Sadece ve sadece bugün için 'özgür olabilmenin' tadını çıkartsınlar... Çünkü "yarın"larda bu günleri çok mu çok arayacak(lar)...
x x x
Ramazan ayına atfen kısacık olsa da değinmek ihtiyacı hissettiğim bir diğer husus da AKP'li milletvekili Salim Çivitcioğlu ile MHP'li Belediye Başkanı İ. Hakkı Esen arasındaki 'diyalogsuz'luk... Çivitcioğlu ve Esen cephesinin mevcut durumla ilgili duruşlarını yakınen bildiğim için lafı fazla uzatmayacak ve;
- Sayın Başkan; Kişisel yaşanmışlıkların bedelini Çankırı halkı ödemek zorunda değil! 'Kişisel öfke'nizi bir kenara koyarak 'Çankırı'ya gelecek hizmetlerin önüne geçecek fevri çıkışlarınıza son vermenizi salık vereceğim.
Milletvekili Salim Çivitcioğlu'nun bu durumu ortadan kaldırma yönündeki gayretlerini görmezden gelemem... Kendisinin bir masa etrafında oturarak 'Çankırı adına' her türlü işbirliğine hazır olduğunu ilan etmeme gerek yok...
Mübarek Ramazan ayının ülkemize ve İslam alemine hayırlara vesile olmasını diliyorum. Kalın sağlıcakla...