“Çankırı Geleceğini Planlıyor” projesi ile Çankırı’nın ve Çankırı insanının “testisindeki suyu” ölçmenin gayretinde olan Vali Vahdettin Özcan, üç ayaklı sürecin ilk ayağında hayli mesafe almış olsa gerek.
Geçtiğimiz haftanın ortasından itibaren kendisini gösteren ve özellikle de Cuma-cumartesi günleri beni yatağa kilitleyen adını koyamadığım rahatsızlığım nedeniyle “telefon diplomasisiyle” edinmek zorunda kaldığım toplantının öncesi ve sonrası arasındaki farkı henüz kestirebilmiş değilim. Ancak yine de yaşanmış ancak çok kimsenin de gözden kaçırdığı bazı ufak notlarla İstanbul’daki buluşmayı kendimce değerlendirmenin gayretine gireceğim.
Öncelikli olarak etkinliğe katılan başta Çankırı olmak üzere Atkaracalar, Bayramören, Çerkeş, Ilgaz, Kızılırmak, Kurşunlu, Şabanözü ve Yapraklı Belediye Başkanlarının izlediği bir toplantıya dönüştüyse bu durum önemsenmelidir. Zira bugüne kadar yukarıda saydığım belediye başkanlarını Karatekin Üniversitesi’nin açılış töreni dahil hiçbir yerel etkinlikte görememenin sıkıntısı yaşanmıştır…
Bunun bir benzeri de Valilik bünyesinde yaşanmış ve Vali Özcan’ın himayelerinde kaymakamlar, şube müdürleri, stk temsilcilerinin büyük bir çoğunluğu yanılmıyorsam yine yerel bir etkinlikte (bir şekilde) biraraya getirilmişlerdir... (İşin üzücü yanı salonda bulunan yerel medya mensupları dahil hiç kimsenin bu kişileri biraraya getirerek sahneyi fotoğraflama işinin akla getirilmemesi işin üzücü yanıdır)
Zannımca böylesine önemli bir yaşanmışlığa karşın “Bu işten bir şey çıkmaz” (!) düşüncesinin “halen” dillendiriliyor olması ve hele hele “Biz önce kendi içimizde birlik ve beraberliği sağlayalım sonra geleceğimizi planlayalım” (!) şeklinde absürd cümlelerle ortalığı bulandırmanın sadece ve sadece piyasada bolca bulunan “çapsız ve kapasitesiz” zevatı körüklemekten başka bir işe yaramayacağını açık yüreklilikle ifade etmeliyim… Böylesi çarpık zihniyetlerle bu tür toplantı ve birlikteliklerin şevkini kırmaya yönelik ustaca maniplasyonlar olduğunun farkındalığının zamanı çoktan gelmiştir ve de geçmek üzeredir.
Kendi tespitlerimce göz hoş gelen ve insanın yüzünde tebessüme yol açan “çekilemeyen” iki karenin ardından ortaya koyduğum provakasyonla (!) birlikte “Çankırı Geleceğini Planlıyor” organizasyonunun önemli bir eksiğini ifade etme ihtiyacı hissediyorum. Yapılan organizasyon tıpkı anne-babasından habersiz düğün kararı almış “evlat” modeli gibi karşımızda!
Sayın Vali’yi burada “evlat” rolüne büründürdüğümde, baba ve anneyi de siz yerli yerine koyup, Vali Özcan’ın “düğün” hayalini varın siz gerçekleştirin!
Sayın Vali, bugüne kadar sağlamış olduğu ve hayli etkin görevlerde bulunan çevresini ve onun getirisi olan gücü “hayalini kurduğu Çankırı”ya giden yolda bir şekilde kullanarak mevcut Çankırı’yı ifade ettiği biçimde “İlk 20 il arasına” taşıma düşüncesinde!
Ama… Evet ama….
“İlk 20 il arasında olmak” demenin karşılığını kim bir çırpıda ifade edebilir ki?
Yine biz hatırlatalım: Halen 16 olan “büyükşehir” sayısı önümüzdeki yıl 19’a çıkartılacak! Yani…
Vali Özcan’ın ortaya koyduğu hedef böylesine açık ve net iken kürsüye çıkıp da “Biz önce kendi içimizde birliğimizi ve beraberliğimizi sağlayalım. Ondan sonra…” şeklinde teraneler sıralamanın sahip olunan “birikim” ve “değer”in de göstergesi olsa gerek! Fenerbahçe’ye gönül vermiş insanım, Alex’le, Beşiktaş’a gönül vermiş insanım Quaresma ile, Galatasaray’a gönül vermiş insanım Hagi ve takımdaki 5-6 yabancı ile bütünleşirken, bu takımlar sahaya çıktıklarında 11 futbolcudan yarısı yabancılarla oynarken…
“Biz önce kendi içimizde…”
Yine de çok görmüyorum böylesi saçmalıkları… Çankırı’nın halen TBMM’deki temsilcisi çok taze açıklamada bulundu: Çankırılı olmayan birine ben açıklama yapar mıyım!
Bir yanda hedefine “büyükşehir” olmayı koyan bir Vali; öbür yanda… Ve “Çankırı Geleceğini Planlıyor”…
Sayın Özcan’a nacizane tavsiyem; Sakın ola mevcut duruma bakıp da karamsarlığa düşmeyiniz…
Hız kesmeden yolunuza devam ediniz… Türkiye'nin ilk 20 ili arasına girilir ya da girilmez... Önemli olan böylesi bir hayale ulaşma yolunda sarfedilen niyet ve çabadır.
Tıpkı dediğiniz gibi: Sizlere ayak uyduranlar ayakta kalır… Uyduramayanlar…
Sen sağ ben selamet…
x x x
Sözcü18 içinde bulunduğu zor şartlara karşın öylesine büyük işler yapıyor ki, geçtiğimiz hafta gündeme taşıdığımız Ak Parti Çerkeş İlçe Kongresi öncesi ve sonrası yaşanılanları tam bir gazetecilik örneği ile sayfalarımızdan takip ettiğinizi düşünüyorum.
Ak Parti Çankırı İl Kongresi öncesi parti içinde yaşanılan olaylara kapalı kalan Çankırı yerel medyanın aksine Sözcü18 Haber Merkezi, özellikle mevcut İl Başkanı Salim Çivitcioğlu’nun başarılı (!) icraatlerini haberleştirmekten geri kalmadı.
Atama ile geldiği koltuğunu “seçilerek” sağlamlaştırma düşüncesinde olan Çivitcioğlu’nun, partisinin 12 Haziran seçimlerinde Çerkeş’ten aldığı yüzde 63 oya karşın, ilçe kongresi yaptığı salonda 400 delegesinden yüzde 10’una oy kullandıramamış olması, herhalde içinde bulunduğu tenakuzu da resmediyor olsa gerek!
İl Başkanı Çivitcioğlu, Çerkeş’te yatırımlarıyla vatandaşın sevgisini kazanan (!) milletvekili Hüseyin Filiz’i de yanına alarak izlediği politikanın hangi sonuçları doğuracağını hep birlikte göreceğiz. Bununla birlikte yapmış olduğu icraati görmezden gelerek bölgenin diğer milletvekili Av. İdris Şahin’den “bana hiç destek olmuyor” mealindeki şikayetlerine söylenecek tek cümle var: Sayın Şahin’in Çerkeş yönetiminde olmasını istediği 3 isim neden yok?
Siyaset ince zenaattır! Traktör satmaya hele hele gaz satmaya hiç mi hiç benzemez!
Gaz dediniz de… Hele az bekleyin… Ortalığı öyle bir gaz kokusu saracak ki… Hem de sahibinden…
Haftanız güzel olsun… Ama sağlığınız daha da güzel olsun…