"vukuatları" bitmek tükenmek bilmiyor! "Tenefüste 'kız' arkadaşıyla aynı sıraya oturdu ve!" başlığı ile daha Şubat ayında verdiğimiz haberin üzerinden üç ay geçmeden, öğretmen Hakan Arslan "yeni bir icraatiyle" (!) önümüze geldi.
Daha önceki haberimizi okumayanlar için:
https://www.sozcu18.com/cankiri-haberleri/tenefuste-kiz-arkadasiyla-ayni-siraya-oturdu-ve.html
Nevzat Ayaz Anadolu Öğretmen Lisesinin matematik öğretmenlerinden biri olan Hakan Arslan'ın son icraati, ilk icraatiyle mukayese ettiğimizde "öncekini tamamlar" cinsinden! Neden derseniz, ilk icraatte "sergilenmeyen" eylem bu kez üst üste "birkaç kez" sergilenmiş!
Öğrenciye şiddet!
20 Nisan 2010 Salı günü okulda, günün ilk saatlerinde yaşanan olayın kahramanı Hakan Arslan olurken, olayın mağduru 12.Fen sınıfı öğrencilerinden Seyfullah Çelik. Öğrenci Çelik'in, haber editörümüz Vedat Beki'ye aktardıklarına göre biri "ikili görüşmede", diğeri de "okul müdürünün makamında" olmak üzere toplam 2 kez öğretmen Hakan Arslan tarafından "tokat"lanmış!
Hem de "tehdit" ile birlikte!
İsterseniz gelin, mağdur öğrenci Seyfullah Çelik'in, Nevzat Ayaz Anadolu Öğretmen Lisesi matematik öğretmeni Hakan Arslan ile yaşadıklarını, kendi ifadesinden öğrenelim:
“20 Nisan 2010 günü okulda sabah ilk dersin teneffüsüne sınıf arkadaşlarımla dışarı çıktım. Biraz dolaştık ve ders zili çalınca beraber dersliğe çıkmak için okula girdik. Tam merdivenlerin başında fen sınıfında olan arkadaşım Yasin K.’ü gördüm. Yanından geçerken şaka amacıyla kulağına dokundum ve beklemeden merdivenlere yöneldim. Kafamı kaldırdığımda bir kaç merdiven yukarıda matematik öğretmeni Hakan Arslan’ı gördüm. Tam yanına yaklaşınca önüme dikildi ve bana sinirli sinirli baktı. ‘Ne oldu hocam?’ dediğimde, ceketim düğmeli ve hiçbir saygısızlık yapmadım. Ancak bana arkadaşlarımın içinde ‘Çık yukarı’ (!) diye bağırdı.
Neye uğradığımı şaşırdım ‘Bişey mi yaptım hocam’ dediğimde, ‘Sana çık yukarı lan diyorum’ (!) diyerek beni itekledi.
Ben merdivenlerden çıkmaya devam ettim ama kendisi arkamdan bir şeyler söyleyip duruyordu. Daha önce yine sınıfta tartıştığı Ahmet K. isimli bir arkadaş vardı. Ben de hoca konuşmaya devam edince çıkarken ‘Ben Ahmet K. değilim’ dedim. Arkamdan çıkıp ‘gel lan buraya’ (!) diye bağırdı. yanına indim yine bir saygısızlığım yok, ceketim düğmeli elim önümde.
Beni okulda bulunan veli görüşme odasına götürdü. Kapıyı kapattı ‘Kimsin lan sen’ (!) diye bağırdı ve bir tokat attı.
‘Hocam ne yaptım ben?’ diye sordum yine cevap vermeden yakamdan tuttu ‘Vur lan bana’ (!) dedi. Ben de kendisine ‘Hocamsınız! Vuramam. Ben saygısızlık yapmam’ dedim. o sırada başka bir matematik öğretmeni Çağatay A. içeri girdi ve Hakan hocaya bir şey sorup çıktı. Ve Hakan Hoca, dönüp bana bir tane daha vurdu. Ben de ‘Bana vurmayın hocam’ dedim. O da ‘Git isteğin yere şikayet et lan’ (!) dedi. Bunun üzerine ‘Tamam, bırakın’ dedim ve odadan çıkmaya çalıştım ancak beni bırakmadı ve yine yakamdan tutarak duvara doğru itti. Ben de odadan çıkıp olayı anlatmak için aynı katta bulunan okul müdürü Güngör Çalışkan’ın odasına gittim.
Yaşadıklarımı Okul müdürümüze anlatırken içeri geldi ve 'Etsin hocam! İstediği yere etsin! Bırakın' dedi. Olayı ben okul müdürümüze anlatırken bir tokat daha orada attı! Okul Müdürümüz bana ‘Sen dışarıda bekle’ dedi ve ben dışarıya çıktım. Müdürümüz Güngör Çalışkan içeride Hakan Arslan’la konuşurken dışarıda bekledim. Daha sonra şikayetçi olduğum dilekçemi yazarak okul idaresine teslim ettim.”
Nevzat Ayaz Anadolu Öğretmen Lisesinde Şubat ayında yaşanan olayın da "baş aktörü" olan matematik öğretmeni Hakan Arslan, öğrencisi üzerinde böylesi bir şiddet uygulamayı "kimden" ve "kimlerden" cesaret alarak gerçekleştiriyor? Bize göre sorulması gereken soru bu.
Haber Merkezimizin elde ettiği bilgilere göre, bir önceki olayda "okuldan atılması isteği" ile İlçe Disiplin Kuruluna sevkedilen Fatih Hazar K.'nın velisi Fikret K.'nın öğretmen Hakan Arslan ile ilgili "şikayet dilekçesi" üzerine yapılan işlem ve "sonuç" bugün yaşanan olayın "en önemli nedeni" diye bakmakta fayda var!
Öğrenci velisi Fikret K.'nın dilekçesi üzerine İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından "muhakkik" olarak Nevzat Ayaz Anadolu Öğretmen Lisesi Müdürü Güngör Çalışkan "tayin" edildi! Ve okul müdürü Çalışkan'ın yaptığı incelemenin son cümlesi "... olayın subut etmediği anlaşılmış olmakla..." şeklinde tamamlandı!
Yani, öğretmen Hakan Arslan, bir önceki olaydan "aklandı" (!) Zaten başka bir sonucun çıkması tam anlamıyla "mucize" olurdu! Neden mi; Hakan Arslan'ı "soruşturacak" kişinin "okul müdürü" seçilmesi, sonucu çoktan belirlemişti!
Bakalım, Nevzat Ayaz Anadolu Öğretmen Lisesinde yaşanan son olay, hangi sonucu ya da sonuçları beraberinde getirecek, izleyelim ve görelim...
Fotoğraf 1: Matematik öğretmeni Hakan Arslan. Fotoğraf 2: Öğrenci Seyfullah Çelik Fotoğraf 3: Okul Müdürü Güngör Çalışkan.