İddianamede, 78 ilde 746 eylem yapıldığı olaylarda yapılan tespitlerde 280 iş yeri, 259 özel araç, 103 polis otosu, 1 konut, 1 polis merkezi, 5 kamu binası, birisi Cumhuriyet Halk Partisi, 11'i de AKP teşkilatlarına ait 12 parti binasında hasar meydana geldiğinin tepiş edildiği vurgulandı.
Sözcü gazetesinden Can Özçelik'in haberine göre; İddanamede “Otpor” isimli örgütün bazı ülkelerde eğitim verdiği finansmanını George Soros'un yaptığı “Otpor” lideri Ivan Maroviç'in Türkiye'ye giriş fotoğrafları yer aldı.
“27 MAYIS DARBESİ ÖNCESİNE BENZER EYLEMLER”
İddianamede Gezi eylemleri 27 Mayıs 1960 darbesi öncesinde yaşanan eylemlere benzetilerek “Halkın oylarıyla işbaşına gelmiş olan hükümetin tıpkı 27 Mayıs darbesi öncesinde olduğu gibi sokak hareketleriyle baskı altına alınmak ve devrilmek istenmiştir” denildi.
İddianamede, “27 Mayıs 2013 yılında Gezi eylemlerinin sahada yoğun biçimde başladığı tarih omuştur” ifadeleri kullanılarak şöyle denildi:
“Olayların hükümete yönelen kalkışma hareketine dönüştürülme süreci ve planının Ekim 2011 tarihinde Wall Street eylemlerinin başladığı dönemde ‘Ayaklan İstanbul/Occupy İstanbul' isimli Facebook sayfasının oluşturulması ve sayfa üyelerine bu tarihten itibaren çeşitli aralıklarla ‘Revolt (Ayaklan) İstanbul' eylemleri düzenlenmesi çağrılarının yapılması ve Kasım 2011 tarihinde de ‘Ayaklan İstanbul' ismi ile yayınlanan video ile çağrısı yapılan, bu kapsamda da 2011 Kasım ayında İstanbul-Taksim’de yapılan bir gösteride Memet Ali Alabora, Ayşe Pınar Öğün ve Handan Meltem Arıkan'ın Arap Baharının bölgesel olmadığı, küresel olduğu, eninde sonunda ülkemizde de olmasını arzu ettiklerini açıkça dile getirmeleri ile başladığı, devam eden süreçte 27 Mayıs 2013 tarihi ise Gezi parkı olayları olarak adlandırılan kalkışma hareketinin sahada yoğun biçimde başladığı tarih olmuştur. O gün başlayan ve birkaç haftalık süreçte 27 Mayıs 1960 darbesi öncesini hatırlatan gelişmeler yaşanmış, halkın oylarıyla işbaşına gelmiş olan hükümet tıpkı 27 Mayıs darbesi öncesinde olduğu gibi sokak hareketleriyle baskı altına alınmak ve devrilmek istenmiştir.”
“ZELLO SİSTEMİ İLE HABERLEŞİYORLARDI”
İddianamede, eylemcilerin kullandığı haberleşme programına da dikkat çekildi. Eylemlerin asıl sebebinin ise hükümetin büyük altyapı atılımları ve projeler olduğunun anlaşıldığı vurgulandı.
İddianamede şu bilgilere yer verildi: “Olayların başlama nedeni şüphelilerce Taksim Gezi Parkı düzenlemesi ve Topçu Kışlası'nın ihyası çalışmaları olarak bahane edilmiştir. Ancak ilk polis müdahalesinin ardından olayların inanılmaz bir hızla ve organizasyon çerçevesinde dakikalar içinde çok sayıda şehre yayılması da eylemlerin bir kalkışma gayreti ile planlandığını göstermektedir. Güvenlik güçlerinin bu dönemde tespit ettiği haberleşme trafiği de dikkat çekmiştir. Zello sistemi adı verilen internet tabanlı cep telefonu görüşmeleri, aynı anda çok sayıda ilde patlak veren olayların anlık gelişmediğini, planlı şekilde bir güç tarafından hükümete yönelik işlenen suçlar kapsamında yönlendirildiğini göstermiştir.
Kalkışma hareketini nasıl sebebinin Adalet ve Kalkınma Partisinin izlediği iç ve dış politikalar ve ayrıca ülkemizde inşa edilmeye çalışılan büyük alt yapı atılımları ve projeleri olduğu anlaşılmıştır.”