FETÖ üyeliğiyle yargılanan ve beraat eden Bakırköy Adliyesi Adalet Komisyonu üyesi eski hâkim Murat Özkan etkin pişmanlıktan yararlanmak için verdiği ifadede, eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın kardeşi Ünal Bozdağ’a ilişkin çarpıcı iddialarda bulundu.
Bakırköy Adalet Komisyonu üyeliği sırasındae 2012-2013 yılı döneminde sürekli memur alımı yaptıklarını, alınacak memurların listesinin Adalet Bakanlığı’nda Personel Genel Müdürlüğü’nde görev yapan Ünal Bozdağ’dan geldiğini ileri sürerek “Alevi yurttaşların işe alınmadığını” söyledi. Ünal Bozdağ halen Adalet Bakanlığı Yüksek Müşavirliği görevini yürütüyor.
Cumhuriyet’ten Seyhan Avşar’ın haberine göre; FETÖ üyeliği iddiasıyla Gaziantep 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan ve beraat eden eski Bakırköy Adliyesi Adalet Komisyonu üyesi hâkim Murat Özkan etkin pişmanlıktan yararlanmak için verdiği ek ifade dikkat çeken iddialarda bulundu. Özkan ifadesinde, 2005-2007 yılları arasında Eyüp Ağır Ceza Mahkemesi üyesi olarak görev yaptığını belirterek, 2011 yılının şubat ayında Bakırköy Adliyesi Adalet Komisyonu üyeliğine seçildiğini anlattı. Özkan, “Ben 3-4 ay komisyon üyeliği yaptıktan sonra o zamanlar komisyon başkanlığı yapan Ferit Aslankurt’u komisyon başkanlığından aldılar. Orhan Gödel’i komisyon başkanı yaptılar” dedi.
Bakırköy Adalet Komisyonu olarak adliyeye sürekli memur alımı yaptıklarını söyleyen Özkan, “Hatta bazen İstanbul dışındaki illerin memur alımını da biz yapıyorduk. Bu memur alımları sırasında komisyon başkanımız Orhan Gödel’e listeler geliyordu. Bu listelerin Adalet Bakanlığı’nda Personel Genel Müdürlüğü’nde görev yapan Ünal Bozdağ’dan geldiğini düşünüyorum. Hatta bu listelere ‘Ünal’ın listeleri’ denirdi. Genelde Ünal Bozdağ kâtip alımları için liste gönderirdi. İnfaz koruma memurları alımlarında ise Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğünde görevli olan Sefa Mermerci’den liste gelirdi. Bu listelerdeki isimler nasıl oluşturulurdu bilmiyorum. Ancak şuna dikkat ediyorlardı. Genelde Alevi vatandaşları almıyorlardı” dedi.
“AYRILMAK İSTEDİM”
İşe alımlarla ilgili zaman zaman itirazlarını dile getirdiğini aktaran Özkan, “Komisyon üyeliğinden ayrılmayı düşündüm. Hatta bu durumu o zamanlar Cumhuriyet savcısı olan Ömer Faruk Aydıner ile de paylaştım. Etrafta şikâyetimi dile getirdiğimde ise ‘Sen ayrılsan da ne olacak yerine gelenlerde aynı şeyi yapacak. En azından sen birkaç kişiyi işe alıyorsun’ deyince ben de kaldım” diye konuştu. Özkan’ın “ayrılmak istediğimi paylaştım” dediği isim olan Ömer Faruk Aydıner, FETÖ ve DHKP/C üyesi olduğu iddiasıyla tutuklanan Bakırköy Cezaevi hekimi Alp Çetiner’le ilgili soruşturmayı yürütmüştü. Alp Çetiner’in tutuklanmasının ardından Ömer Faruk Aydıner’in doktor olan eşi Nermin Aydıner, Çetiner’in yerine doktor olarak atandığı ortaya çıkmıştı. Aydıner daha sonra Adalet Bakanı Müsteşar Yardımcılığı görevine getirilmiş, oradan da İzmir Cumhuriyet Başsavcısı yapılmıştı. Aydıner son olarak Yargıtay’a atanmıştı.
“BİR TANESİ BİLE BÖYLE BİR ŞEY YAPMIŞ OLABİLİR DERSE…”
Haberin ardından eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Odatv’ye açıklamalarda bulundu.
“Ben de kardeşim de Alevilerle büyüdük” diyen Bekir Bozdağ, iddiaları şu sözlerle reddetti:
“Alevilerin gönlünde yerimiz vardır. Bu bana ve kardeşime atılmış bir iftiradır. Yargıda Birlik’i biz kamuoyunun yakından tanıdığı birçok hakim ve savcıyla birlikte kurduk. FETÖ’yü yargıdan temizledik. FETÖ bu iftiralarla benden intikam almaktadır. İstediğiniz kişiye sorabilirsiniz, benim böyle bir ayrımcılık yapmadığımı yargıda çalışan herkes söyler. Ben bakanlık yaptığım süre boyunca etnik yapı, inanç ayrımcılığı gözetmemiş bir insanım. Benim bakanlık yaptığım dönemde her inançtan hakim ve savcı görev yaptı. Benimle çalışan insanlara sorun bir tanesi bile böyle bir şey yapmış olabilir derse ben hatamı kabul ederim. Kesinlikle büyük bir FETÖ iftirasıdır. Kendileriyle en çok mücadele eden o dönemde yargıdan temizleyen kişilerden biri olduğum için de beni hedef alıyorlar. Bu iftiralara kimsenin itibar etmeyeceğini sanıyorum.”
“ETKİN PİŞMANLIKTAN YARARLANMAK İSTEYEN BİR KİŞİNİN İFTİRALARINDAN İBARETTİR”
Bekir Bozdağ yazılı açıklamasında ise şu ifadeleri kullandı:
“Cumhuriyet Gazetesi’nin 9 Ekim 2019 tarihinde yayınlanan nüshasında yer alan ve bazı internet haber sitelerinde ‘Aleviler işe alınmıyordu’ başlığı ile verilen şahsımı ve kardeşimi hedef alan iddialar etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen bir kişinin iftiralarından ibarettir.”