İstanbul Çankırı Dernekleri Federasyonu'nun (ÇANDEF) Kurucu Başkanı, uzun yıllar Ankara ve İstanbul’un birçok vergi dairesinde müdürlük görevi yapan, Vergi Dairesi Müdürleri ve Müdür Yardımcıları Derneğinin (Gimder) kuruluşundan bu tarafa çeşitli kademelerinde yöneticiliği görevlerini üstlenmiş olan, geçtiğimiz mart ayında Resmi Gazetede yayımlanan kararname ile Vergi Müfettişliğine atanan Ömer Lütfi Özenç, mahalli idareler seçimlerine aktif olarak katılmak üzere görevinden istifa etti.
Ömer Lütfi Özenç’in konuyla ilgili açıklaması:
"Son yıllarda, dayatmacı olarak ortaya çıkan faydacı ve çıkarcı bir yapıyla karşı karşıyayız. Bu tehlikeli gidiş toplumsal birlik ve beraberliğimizi tehdit etmektedir. Ülkem, milletim ve değerlerim adına bu durumdan son derece rahatsızım.
Ekonomik ve sosyal problemlere elbirliğiyle hoşgörü çerçevesinde çareler aramak ve çözümler üretmek yerine ya bunları güncel balonlarla unutturmaya veya vahşi bir şekilde çıkarcı bir mantıkla çözümler dayatılmaya çalışılmaktadır.
Dış destekli bölücü terör değişik elbiseler ve görüntüler içerisinde otorite ile pazarlığa girişmiş, hatta varlık nedenimiz olan milli birliğimiz ve değerlerimiz tehdit edilir hale gelmiş, eğitim sistemimiz 'aç kapa' mantığıyla akıl almaz bir şekilde çıkmaz sokaklara itilmiş, ekonomi, sağlık, savunma, komşu ülke ilişkilerimiz arzu ettiğimizden uzak ve yanlış durumlara düşmüştür.
Basın mensupları ve kuruluşları ise içinde bulunduğumuz durumu, akıl almaz haber ve değerlendirmelerle makyajlı olarak aktararak halkımız tarafından anlaşılamaz hale getirmiş ve bizleri şaşkına çevirmiştir.
Bu kadar sıkıntılı bir süreç yaşanırken bu halden görev çıkarmamak duyarsızlık olmaz mıydı? 'Artık başka bir platformda görev zamanıdır' diyerek gemilerimi yaktım ve memleketimin yollarına düşerek diyorum ki; şimdi görev zamanıdır…
Yıllardan sonra doğduğum topraklara dönmek çok heyecan veriyor. Çünkü artık başka bir elbisede ve karmaşık duygular içindeyim. Kendi kendimi sorguluyorum. Yıllardır içinde bulunduğum çalışmalar zaten neydi ki? Uğraşlarıma bakınca ben zaten Kurşunlu’dan ayrılmamıştım ki!
Yurdumun birçok vilayetinde yaptığım çalışmalar sonucunda edindiğim deneyimlerden; Önce ülkem ve dünyanın merkezi diye adlandırdığım, mübarek topraklar dediğim memleketim Kurşunlu sonra da giderek bir kaosa sürüklenen ülkem naçizane çabalarımdan yarar sağlayacaksa ne duruyordum ki İstanbul’lar da.
Zaman zaman memleketteki çok değerli dostlardan 'gel memlekete burada sana çok görev düşüyor' denildiğinde de heyecanlanmıyor değildim. Hoşuma da gidiyordu böyle önerilerin bana yapılması! Ancak, zamanlaması ve içinde bulunduğum şartlar, resmi ve gönüllü çalışmalarımı yarım bırakmak hiç mantıklı gelmiyordu.
Bugün ise durum farklıdır. Ülkemin içinde bulunduğu durum hiç iç açıcı değil. Bilinçli bilinçsiz herkes bir yerlerinden yağmalıyor! Yurduna bağlı yurdunu seven insanlar itiliyor kakılıyor. Öyle bir uyuşturulduk ki; milletin oyları ile iktidara gelenler millete hakaret ediyor, Türk kelimesini her yerden siliyor ve neredeyse, aslında Türk olmadığımıza bizleri bile inandıracak duruma getiriyorlar! Öyle sistemli bir tezgah kurmuşlar ki farkında bile olamıyoruz.
Ancak, ne yapılması gerektiğini hepiniz gibi ben de çok iyi biliyorum…
Ülke genelinde bir mücadele ve özveri gerekiyor. Ülkemizi bataklığa doğru sürükleyen zihniyetten kurtulmak gerekiyor. Ülke genelinde bir varoluş mücadelesi verilecekse, bu mücadeleye herkesin kendi memleketinden, yöresinden başlaması gerekmektedir.
30 Mart 2014 tarihinde yapılacak mahalli seçimleri, bu mücadeleyi başlatmak için çok önemli bir fırsat olarak görüyorum. Bu nedenle, ben de kapımızın önünün süpürülmesine katkı vermek için bu seçimleri gerekçe göstererek yola çıkıyorum.
Yılların deneyimi ve yaşanmışlıkları sonucunda öğrendiğimize göre; insanlar kendi başlarına başaramadıkları işleri, birileriyle hedef ve güç birliği yaptıklarında, takım olduklarında çok kolay bir şekilde başarabilmektedirler. Yıllar önce düştüğümüz hatalara tekrar düşmeden, ülkesini seven insanlar olarak birbirimizi kırmadan dökmeden, insana insan olduğu için değer verilmesi idealinden vazgeçmeden, öncelikle kendi memleketimizden başlayarak sabırla ve inançla onların yanılgılarını sergilemeliyiz. Bu kardeşlerimizin farkındalıklarını artırmak suretiyle ülkemizi parçalamak isteyenlerin oyunlarını bozma yolculuğuna herkes kendi çevresinden, bizler de Kurşunlu’dan başlamalı ve bu kutsal çabada yöremizin sesini yükseltmeliyiz.
Ne yapılması gerektiği bellidir. Önemli olan bu uğurda özverili bir şekilde ama birlikte çalışmaktır. Ülkemizin üzerinde kara bulutlar gezdiğine hem fikir olanlarla bir araya geleceğiz ve ortak akılla uygulanacak adımları belirleyerek bu kara bulutları bertaraf edeceğiz. Çocuklarımız için aydınlık bir gelecek bırakmanın yolu bugün mücadele etmekten geçmektedir.
Bu nedenle, 30 Mart 2014 tarihinde yapılacak mahalli seçimlerde 9 kişiden oluşan Çankırı’nın Kurşunlu ilçesinin Belediye Meclisinin 9'uncu sıradaki üyeliği için Milliyetçi Hareket Partisi listesinde yer almaya talip olmak üzere Vergi Müfettişliği görevimden istifa ettim. Aday adayıyım ve ÜLKEM İÇİN BEN DE VARIM...
Kamuoyuna saygılarımla duyurulur."