Hayalet ev yok... ‘Malikane’ olduğu denilen bina, Golden Generation Worship & Retreat Center’a ait ibadet, sosyal aktivite ve inziva merkezi. Fethullah Gülen, merkezin sadece bir odasını ve misafirleri için bir küçük salonunu kullanıyor ve bunların kirasını ödüyor
Fethullah Gülen’in ABD’de yaşadığı yerin havadan fotoğraflarının bazı art niyetli gazete ve internet sitelerince çarpıtılarak kötü amaçla kullanıldığı iddia edildi.
KİRASINI BAĞIŞ YAPARAK ÖDÜYOR
Fethullah Gülen adına açılan internet sitesi fgulen.com’dan yapılan açıklamaya göre, Gülen’in Pennsylvania’nın Saylorsburg şehrinde yaşadığı, bazı gazete ve internet sitelerinin “Malikane” olduğunu iddia ettiği binanın, Golden Generation Worship & Retreat Center’a ait ibadet, sosyal aktivite ve inziva merkezi olduğu öğrenildi. Fethullah Gülen’in, merkezin sadece bir odasını ve misafirleri için bir küçük salonunu kullandığı ve bunun için de vakfa bağışta bulunduğu belirtildi. Vakfın başkanı Bekir Aksoy, bu tesislerin bulunduğu arazinin 1993’te, New York, New Jersey ve Pennsylvania bölgesinde yaşayan Türk vatandaşlarına hizmet etmek amacı için satın alındığını söyledi.
Aksoy, kâr amacı gütmeden hizmet veren Altın Nesil Vakfı'na ait binanın küçük bir bölümünde geçici olarak kalan Fethullah Gülen’in aylık düzenli olarak kaldığı oda ve diğer masraflarına karşılık, bağışta bulunduğunu vurguladı.
HAYALET EV YOK...
Söz konusu fotoğraflarda görünen büyük binanın 2012 yılında ibadet ve sosyal amaçlı olarak inşa edilip kullanıma açıldığını hatırlatan Aksoy, şunları söyledi: “Bu bina A ve B blokları olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. A bloktaki 2 katta kadın ve erkek ibadet salonu, birinci katta ise yemekhane bulunmaktadır. B bloktaki binanın birinci katında konferans salonu, ikinci ve üçüncü katında ise çalışma odaları, kütüphane ve küçük bir salon mevcuttur. Hocaefendi ise bu odalardan sadece bir tanesinde kalıyor. Çevre evlerde kalan misafirler bu merkez binayı toplu sohbet-ibadet ve aktiviteler için kullanmaktadır. Bu bina bir ‘malikhane’ olmadığı gibi, ‘villa’ veya ‘hayalet ev’ de değildir."
Gülen’in kaldığı binayı Türkiye başta olmak üzere dünyanın birçok farklı yerinden gelen gazeteci, sanat ve siyaset adamının ziyaret ettiğini kaydeden Aksoy, bu insanların Fethullah Gülen’in mütevazi yaşam şartlarını görüp etkilendiklerini ve takdir ettiklerini söyledi. Başkan Aksoy, birçok televizyon ve gazetelerin sahibi ve üst düzey yöneticisinin Gülen’in mütevazi hayatını bizzat müşahede ettiklerini sözlerine ekledi.
HİÇBİR GAYRIMENKULÜ YOK
Fethullah Gülen’in avukatlarından Nurullah Albayrak ise yaptığı açıklamada Gülen’in ömrü boyunca hiçbir gayrimenkulu olmadığını ve mütevazi bir hayat yaşadığını ifade etti. “Müvekkilime yazdığı kitaplar nedeniyle telif ücreti ödemesi yapılmaktadır. İkameti için gereken para telif ücretinden karşılanmakta olup, hayatı boyunca kimseden karşılıksız bir şey almamıştır” diyen Avukat Albayrak, açıklamasına şöyle devam etti: "Hocaefendi, 72 yaşındadır ve bütün hayatı insanların gözü önündedir. Bulunduğu binadan dışarı bile sınırlı sayıda, o da sağlık nedenleriyle çıkmıştır. İnsaf sahibi herkes tarafından müvekkilimin lüks bir hayat içerisinde olmadığı söylenebilecekken, haksız ve mesnetsiz iddialar ortaya atarak insanların zihninde şüpheler uyarmak suretiyle müvekkilimi karalamaya çalışmak iz’an, insaf ve hakkaniyet sahibi kişilerin yapacağı bir davranış değildir.”
Bekir Aksoy ise açıklamasına şöyle devam etti: “Türkiyedeki gazeteler, televizyonlar ve Amerika’nın önde gelen medya kuruluşları olan The Wall Street Journal, New York Times gazeteleri ile, CBS kanalında yayınlanan haber programlarından ‘60 minutes’ ve son olarak The Atlantic dergisinde, Hocaefendi’nin yaşadığı odanın mütavaziliği defalarca yazıldı ve görüntüleri yayınlandı. Diğer hizmet müesseleri gibi vakfımız da Amerika’da yaşayan Türkler ve Türkiye’den gelen misafirlerin bağışlarıyla kuruluş amaçlarına hizmet etmektedir. Burası ibadet ve inziva merkezi; herhangi bir özel güvenlik koruması da yok. Söz konusu haberlerde ifade edilen, ‘Hocaefendi (Malikane)de yaşıyor’ ifadeleri ise gerçeği yansıtmıyor.” (ANKA)