Sözcü18 Seçim Kervanı yolunu Çankırı'nın meskun mahallerinden Esentepe'ye çevirdi. Bölgeye girmemizle birlikte vatandaşa bir dokunduk bin ah işittik. Daha ilk selamı vermemizle birlikte karşımızdaki vatandaş "Bölgede 20 gündür sular akmıyor. Abdest almaya su bulamıyoruz" diyerek derdini anlatmaya başladı.
Köy tüzel kişiliğinden kopartılarak Çankırı Belediyesi hudutları içerisine alınan "Boyalca" bugünkü adıyla Esentepe mahallesinde yaşayanlar "Çankırı'nın mahallesi olduk ama hizmet yönünden Çankırı'nın köyünden beter haldeyiz" demekten geri durmadılar.
Öğle sonrası gerçekleştirdiğimiz ziyarette, terkedilmiş bir köy görüntüsündeki Esentepe'de karşımıza çıkan vatandaşlar "30 yıl önce de bu köye eşek sırtında su taşıyorduk! Bugün de aynı! Değişen bir durum yok. Şehir merkezinden tankerlerle getirdiğimiz suyu kullanıyoruz. Günde bir saat su veriliyor. Onun dışında mahallede su yok" derken, hem yüz hatları kızarıyor hem de vücutları geriliyordu.
81 yaşındaki yaşlı amca sözü aldı: "Evlat ben 81 yaşındayım... Gençliğimde analarımız babalarımız eşek sırtında bardak tabir ettiğimiz fıçılarla su taşıyorlardı. Bugün de torunlarımız ve benim evlatlarım aynı işi yapıyor. Değişen bir durum yok" derken ilerleyen yaşına karşın yine de hayat mücadelesinden kopmama direncini gösteriyordu.
Mahallenin meydanındaki çeşme daha doğrusu yalak tabir ettiğimiz ve sürekli akan suyu sorduğumuzda ise "O su içilmez! Zehirli" uyarısını aldıktan sonra çeşme başında yün ve çamaşır yıkayan kadınlarla yaptığımız kısa sohbette "Çok zor şartlar altında evimizin ve çocuklarımızın ihtiyaçlarını giderebiliyoruz. Su olmadıktan sonra iş yapmak mümkün mü ki?" diye bize yöneliyor ve soruyu cevaplandırmamızı bekliyorlardı.
Yollar bozukluğundan hareket halindeki araçların çıkardığı toz bulutu arasında yeniden meydandaki bakkalda sohbetimize devam ediyoruz:
"Köy tüzel kişiliğimiz ortadan kalktı. Sorunların çözüleceği umuduyla Çankırı Belediyesine bağlandık. Ancak eskisinden beter durumdayız. Burada yaşayan insanlarla kimsenin ilgilendiği yok. Bir ay önce gelseydiniz, sokaklar çamurdan geçilmiyordu. Bununla birlikte mahalle sınırları içerisinde imar yok! Buna karşın 78 ev yapıldı ve içinde elektriksiz, susuz yaşayanlar var. Belediye ne elektrik bağlıyor ne de su getiriyor! Yaptığımız inşaatları kaçak sayıyorlar! Çankırı Belediyesinin mahallesine imar getirmeyenlerin hiç kabahati yok, oğluna, kızına ya da kendisine ev yapan suçlu!
Evler bitti. İçinde yaşıyoruz... Su bağlatacağız Belediye yetkilileri olmaz diyor! Nasıl olacak! Geçenlerde 78 hane sahibini Belediyede toplantıya çağırdılar! Sizlerin evlerinize elektrik ve su bağlanabilir ama partimize destek verirseniz!
Aynen böyle. Partiyi desteklemezsen elektrik de yok su da! Ne yapsın vatandaş? Çaresiz bir şekilde 12 Haziranı bekliyor. Gidecek sandığa kullanacak oyunu! Sonra da bekleyecek evine su bağlansın elektrik bağlansın diye!"
1465 seçmeni bulunan Esentepe'de oyların büyük bölümü yine Ak Parti'ye çıkar diyor vatandaş. "MHP de iddialı" diye ilave ediyor... "Başka" dediğimizde ise "CHP'ye de çıkar ama 20'yi bulmaz" diyor...
KAÇAK YAPILAŞMA HIZLA DEVAM EDİYOR
Sohbeti bırakıp mahalle içerisinde dolaşalım dedik. Bize doğru yaklaşan aracı durdurduk ve kendimizi tanıttıktan sonra kısa sohbetimizi yaptık:
-Abi ben buranın damadıyım. Ankara'da yaşıyoruz. Hanımı getirdim ama bir haftadır perişan haldeyim!
Neden, diye sormadan yanıtını yine genç kardeşimizden alıyoruz: Neden olsun abi! Banyo yapacak su yok ki memlekette!
Anlaşılan susuzluk genciyle yaşlısıyla, kadınıyla çocuğuyla Esentepe'de yaşayanları hayli mağdur ediyor bu günlerde...
Mahalle içerisindeki gezimizi aracımızla sürdürüyoruz. Sağlı sollu bahçelik alanlarda yükselmiş yarım inşaatları, yükselmeye yüz tutmuş inşaatları, tek katlı bina yapımlarını fotoğraflıyoruz.
Esentepe'de imar yoksa, olmayan imarlı bölgede inşaatlar hızla devam ediyorsa ve de bu inşaatların tamamı "kaçak" ise!
Kim söyleyebilir ki Çankırı'da Belediye olduğunu!
Ondan da vazgeçtik, Çankırı'da Valilik olduğunu!
Yaptığımız çalışmayı tamamlayıp dönüş yoluna giriyoruz... Esentepe'nin konumundan dolayı biraz da Çankırı Merkez fotoğrafı almak düşüncemizi hayata geçirirken, torunlarıyla bahçe içerisinde gezinen yaşlı teyzeye selam veriyoruz. Ve "Ah be oğlum, ne diyeyim ki! 20 gündür sular akmıyor. Oğlum tankerle su getiriyor. Gelin, torunlar hep beraber o suyu kullanıyoruz. Ben zamanında çok su taşımıştım Çankırı'dan eşekle... Şimdi de değişen bişey yok!" derken aracımıza binip aşağıya doğru hareket halindeyiz. Yolun kenarında bir arkadaş yayan yürüyor... Korna çalıp araca davet ediyoruz. Adı Murat. 34 yaşında. İşsiz! Esentepe'de yaşıyor. İşsizlikten iki çocuğu olmasına karşın eşinden ayrılmak zorunda kalmış...
Durum vahim... Ülkenin gerçeği işsizlikten yıkılan yuvalar... Terkedilmiş erkekler! Su bulamayan analar...
Şehir merkezinde Murat'ı araçtan indirip vedalaşırken, Kucaklama Taşının hemen önünde seçim aracından anonslar kulaklarımızı tırmalayacak cinsten: İstikrar sürsün...
Sürsün de... Hangisi... Susuzluk mu! İşsizlik mi! Kaçak yapılaşma m! Yoksa hizmet etmemek için sürdürülen ısrar mı! Kafamız çok karıştı...