“İkili arasındaki tartışmaya odaklanmamak gerekir çünkü Gökçek, Sayın Erdoğan’ın açıklamalarından sonra konuyu saptırmak için ortaya çıktı. Arınç da ister istemez bu gündemi saptırma çabasına alet oldu. Burada odaklanılması gereken asıl konu, Sayın Erdoğan’ın konjonktüre göre tavır değiştirmesi” diyen Günay, sözlerine şöyle devam etti:
“Üç yıldan bu yana yani süreci taşırken Öcalan’ın direkt ve tek muhatabı Erdoğan’ın kendisiydi. Ancak şimdi hem HDP’yi, hem de Öcalan’ı köşeye sıkıştıracak yeni açıklamalar ve tavır değişikliği sergiliyor. Erdoğan’ın Suriye politikası iflas etti. Yolsuzluk iddialarını da hayali bir suç örgütünün üzerine yıkmaya çalışıyor. Cumhurbaşkanı’nın, bu iki sıkıntıyı bertaraf etmek için askerle ittifak yapması gerekiyordu. Bunun için de Kürt meselesinde sanki gelinen noktanın sorumluluğunu taşımıyor, sanki o yol haritasını kendisi çizmemiş gibi bir tavır sergiledi. Böylece hem HDP’nin meşruiyetini sorgulamaya, hem de barajın altında bırakarak AKP’ye, hak etmediği halde milletvekili sayısı devşirmeye çalışıyor.
GÖKÇEK GÜNDEMİ DEĞİŞTİRMEK İSTEDİ
Hükümet, Arınç’ın önceki gün yaptığı çıkışla bir sınır çizmeye ve Erdoğan’ın manevralarına ‘dur’ demeye çalıştı. Tam da bu eşikte, Mehmet Metiner ve Melih Gökçek gibi kraldan çok kralcılar ortaya çıkarak, konuyu saptırmaya ve tartışmayı kendi üstlerine çekmeye çalıştı. Bu yüzden kamuoyunun, asıl konuyu gözden kaçırmamak için bu tartışmayı görmezden gelmesi gerekir. Parti ile Hükümet çevrelerinde, Erdoğan’ın dayatmalarıyla ilgili çok da su yüzüne çıkmayan ama içten içe kaynamakta olan bir sıkıntı var. Yüce Divan oylamaları sırasında da gördük bunu. Sayın Erdoğan’ın Hükümet’i sekreterya konumuna indirgeyen tavırlarıyla da sıkıntı giderek artıyor. Erdoğan’ı partide, Metiner ve Gökçek dışında kimse savunmuyor.” (TARAF)