Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP İstanbul 7. Olağan İl Kongresi'nde konuştu. Erdoğan'ın buradaki konuşması sırasında söylediği bazı sözler ise MHP'lileri kızdırdı.
Erdoğan, konuşması sırasında AKP'nin kuruluşunda yanında yer alanları kastederek “Bu yola çıkarken yanımızda kimler vardı. Bir de şimdi bakın maalesef kimler var” dedi.
Erdoğan konuşmasının devamında sözlerini toparlamak istese de hayatını kaybeden Kadir Topbaş'ı ve M. Emin Saraç'ı andı. Ancak ilk başta kullandığı "maalesef" ifadesi sosyal medyada büyük yankı uyandırdı.
KONUŞMASINDA NELER SÖYLEDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, Gezi direnişini hedef aldı ve "Onlar ezanları susturmak için camilerin kapılarına dayandılar. Bira kutuları ile beraber o camimize girenler değil mi? Bu ahlaksızlar, edepsizler değil mi? İşte o gezi olaylarında da bunların hesabını onlara sorduk. Bundan sonra da ola ki böyle bir yola tevessül edecek olurlarsa bu millet bunun bedelini çok ağır ödetir." dedi.
Kanal İstanbul hakkında da konuşan Erdoğan, "Engellemeye çalışıyorlar ya, şimdi tüm teknik çalışmalar tamamlandı. İnadına yapacağız buna da alışacaklar" dedi.
SOSYAL MESAFE YİNE UNUTULDU
Karadeniz ve Anadolu'nun birçok şehri ile İzmir'de yapılan AKP kongrelerinde yaşanan kalabalık görüntüleri İstanbul İl Kongresi’nde de oluştu. Giriş-çıkış noktasında sosyal mesafe kuralına uyulmadı.
Sinan Erdem Spor Salonu'nda düzenlenen kongreye katılmak isteyen partililer bölgeye otobüslerle taşındı.
“TÜRKİYE'DE ALTERNATİFSİZ KONUMDA BULUNMAMIZI BU DEĞİŞİM GERÇEĞİNE BORÇLUYUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
“Kurulduğu günden bugüne AK Parti'nin her kongre döneminde bir değişim rüzgarı eser. Bugün burada bizim adımıza İstanbul'un her ilçesini her sokağını muhabbetle kucaklayacağına inandığımız bir dava arkadaşımıza il başkanlığı görevini tebliğ edeceğiz. 1994 ruhuyla 2023 hedeflerimizi gerçekleştirecek bir arkadaşımızı, Osman Nuri Kabaktepe kardeşimizi İstanbul'a il başkanı yapıyoruz. Devraldığı bayrağı İstanbul'da daha yukarılara taşıyacağına inanıyoruz. Osman Nuri Kabaktepe, çok uzun yıllardır şahsen tanıdığımız, gayretine, samimiyetine, davamıza olan sadakatine bizzat şahitlik ettiğimiz bir kardeşimizdir. Bu süreçte ilçe teşkilatlarımızda yüzde 70'i, il teşkilatlarımızda 65'i bulan oranlarda yeni isimler bayrak yarışında nöbeti devraldılar.
Bu gece saat 3'e kadar beraber çalıştık. Durmak yok yola devam. Genç ve dinamik kadro ile yola devam ediyoruz. AK Parti dinamik bir parti, AK Parti bugünü değil, geleceği kuşatan bir parti. Kuruluşunun üzerinden 20 yıla yakın süre geçtiği halde, hala Türkiye'de alternatifsiz konumda bulunmamızı bu değişim gerçeğine borçluyuz. Mevcut yönetimimizin yaş ortalaması 39. 15 hanım kardeşimiz de yönetimde. Bu da AK Parti'nin diğer partilerden farkı.
İstanbul için 'dünyanın merkezi' derler. İstanbul Fatih'in olduğu kadar Akşemsettin'indir. Böyle bir şehre hangi unvanla olursa olsun hizmet etmek şereflerin en büyüğüdür. İstanbul'u anlamadan Türkiye'yi anlayamazsınız. İstanbul'u büyük bir aşk ile sevmeyen kimsenin bu ülkeye ve partiye hizmet etmesi mümkün değildir. Eğer hakkını verir bedelini öderseniz bu şehir sizi sırtında da taşır, bağrına da basar, zirveye de yükseltir. Eğer İstanbul'a sırt çevirirseniz değil Türkiye'de dünyaya sığamazsınız. İstanbul eşsiz konumu, tarihi mirası, insani değerleri ile kainatın en kıymetli hazinesi demektir. Biz İstanbul'a aşk ile hizmet ettik. İşte bunun için biz İstanbul'a ömrümüzü adadık. Karşımıza kim dikilirse dikilsin, önümüze hangi engel çıkarsa çıksın, ülkemize hizmet davamızdan asla vazgeçmedik.
“BİRA KUTULARI İLE BERABER O CAMİMİZE GİRENLER DEĞİL Mİ”
Onlar Yeni Zelanda'daki katilin ağzından Ayasofya'yı minarelerden kurtaracağız dediler. Biz cevabımızı, Ayasofya'yı 86 yıl sonra tekrar ibadete açarak verdik. Onlar mesajlarını bu aziz şehrin duvarlarına 'Zulüm 1453'te başladı' yazarak verdiler. Biz cevabımızı büyük ve güçlü Türkiye diyerek verdik.
Onlar ezanları susturmak için camilerin kapılarına dayandılar. Bira kutuları ile beraber o camimize girenler değil mi? Bu ahlaksızlar, edepsizler değil mi? İşte o gezi olaylarında da bunların hesabını onlara sorduk. Bundan sonra da ola ki böyle bir yola (Gezi olayları) tevessül edecek olurlarsa bu millet bunun bedelini çok ağır ödetir. Biz cevabımızı geceler boyu süren selalarımızla verdik.
Hiç kimsenin bu şehre, bu ülkeye, bu millete kem gözle bakmasına müsaade etmedik, etmeyeceğiz.
Batı için Türk yani İslam, Doğu için de Türk yani Kızıl Elma olan İstanbul'un bu kutlu kimliğini elinden almak isteyenleri sandığa gömeceğiz.
İstanbul'a 46 adet yeni spor tesisi kazandırdık. Sadece son 18 yılda İstanbul'a eski rakamla 275 katrilyon lira tutarında yatırım yaptık. İstanbul'a kazandıracağımız plan, proje ve ihalesi devam eden toplamda 9 bin 582 yatak kapasiteli 60 sağlık tesisimiz var. İstanbul'u sadece ülkemizin değil dünyanın en önemli sağlık merkezi haline getiriyoruz.
Marmaray'ı Avrasya Tüneli'ni sadece milletimizin değil, insanlığın hizmetine sunduk mu sunduk. İstanbul'un Ankara, Eskişehir, Konya, Bilecik ve Sakarya ile olan bağlantılarını yüksek hızlı tren ile bağladık. Atatürk Kültür Merkezi'nin İnşasında sona geliyoruz. Opera binasını İstanbul'a kazandırıyoruz. Kısa zamanda bitiyor.
İstanbul'un turizmine, kültürel zenginliğine, ekonomisine ciddi katkısı olacağına inandığımız Haliç Yat Limanı ve Kompleksi projemizi de seneye bitirmeyi planlıyoruz. Boğaz'ın altından geçecek yeni tünel olan Büyük İstanbul Tüneli'nin etüt proje çalışmalarını tamamladık, ihale hazırlıkları devam ediyor.
KANAL İSTANBUL AÇIKLAMASI
Kanal İstanbul projemizin etüt kapsamında yer alan tüm teknik çalışmalar tamamlandı. Diğer adımları için gerekli çalışmaları da başlatıyoruz. Onlara rağmen Kanal İstanbul'u yapacağız. İnadına yapacağız ve Kanal İstanbul ile İstanbul nasıl güzelleşecek, İstanbul bir başka şehir olacak bunu da görecekler. Alıştıracağız, buna da alışacaklar
Milletimize verdiğimiz hiçbir sözü unutmadık, kulak arkası etmedik. Ne dediysek, ne taahhüt ettiysek eninde sonunda hepsini yaptık. İnsanımızı sevincinde de üzüntüsünde de yalnız bırakmayacağız.
İstanbul'da ahvalinden haberdar olmadığımız, sokağına, hanesine iş yerine girmediğimiz, gönlüne dokunmadığınız tek bir vatandaşımızı bırakmayacağız. Şimdi önümüzde Ramazan var. Ramazanı çok çok iyi değerlendirmemiz lazım. Seçim tarihine kadar geçen her günü seçim günü gibi kabul edip çalışacağız. Seçim günü geldiğinde de sandıklara çok iyi sahip çıkacağız. Bugünden itibaren seçime kadar boş geçecek tek bir günümüz yoktur. Kader gayrete aşıktır inancı ile var gücümüz ile çalışacağız.
İstanbul'u karanlık ve sapkın ajandalarına aparat yapmaya kalkanları, bu uğurda gerekiyorsa şeytanla bile iş birliğine girenleri, sandıkta muhakkak ifşa edeceğiz. Bunlar teröristlerle birlikte değil mi? Bunlar şeytanla iş birliği içinde değil mi? Ama ne oldu? Biz bunlara Cudi'yi, Gabar'ı, Tendürek'i, Bestler Deresi'ni mezar yaptık.”