Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö'yü ağırlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, görüşme sonrasında ortak basın toplantısı gerçekleştirdi. Erdoğan, Ankara'da 97 kişinin hayatını kaybettiği canlı bomba saldırısına ilişkin yaptığı açıklamada, "Bu saldırı Türkiye'ye yapılmıştır. Saldırının hedefi ülkemizin ve milletimizin tamamıdır" dedi. Erdoğan, yabancı bir gazetecinin sorduğu "Halk sizden korkuyor. 'Diktatör' olduğunuzu söyleyenler var. Ne diyorsunuz?" sorusuna da "Diktatörün olduğu bir ülkede herhalde böyle bir soru soramazsınız. Diktatörün olduğu bir ülkede o ülkenin başbakanı ve cumhurbaşkanına ailesi dahil sınırsız hakaretin olduğunu göremezsiniz. Özgürlüklerin sınırsız yaşandığı ülke Türkiye'dir." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da 97 kişinin hayatını kaybettiği canlı bomba saldırısına ilişkin yaptığı açıklamada, "Devlet Denetleme Kurulu'nu görevlendirdim. Saldırıyla ilgili hiçbir ihtimalin göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünüyorum" dedi.
İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
"Türkiye ile Finlandiya’nın ekonomik yapıları işbirliği için uygundur. Türkiye kültür turizminin yanı sıra sağlık turizminde de ilerleme kaydediyor. Ülkemizdeki hastaneler sadece Türk vatandaşlara değil Avrupalı vatandaşlara da aynı imkanı sunuyor. Her iki ülkeyi ilgilendiren bölgesel ve uluslararası konularda görüş alışverişinde bulunduk. Çatışmaların çözümlenmesi bu süreçte son derece önemlidir. Türkiye öteden beri bu alanda önemli bir konumda bulunmuştur. Bugün Türkiye ve Finlandiya AGİT, AB gibi alanlarda güç birliği yapıyor. Değerli dostumla hem bu girişimi hem de arabuluculuk dostlar konusunda ilerlemeleri ele aldık. Finlandiya’nın AB’ye verdiği destek için de bir kere daha kendilerine teşekkür ediyorum.
''BU SALDIRI TÜRKİYE'YE YAPILMIŞTIR''
Olayın olduğu gün bir yazılı açıklamayla değerlendirmede bulunmuştum. 97 arkadaşımız hayatını kaybetti, çok sayıda arkadaşımız da yaralandı. Öncelikle bu terör olayında hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet geride kalanlara sabır diliyorum.
Bu saldırı Türkiye'ye yapılmıştır, saldırının hedefi milletimizin tamamıdır.
Türkiye terör ile ilk defa karşılaşmıyor. Sadece son 40 yılın bilançosunu çıkardığımızda dahi bu gerçeği görmemiz mümkündür. Örneğin, Ermeni Terör örgütü Asala, 1970’lerde çok sayıda eylem gerçekleştirdi. PKK’nın 1984 yılından bu yana gerçekleştirdiği saldırılardan 14 binden fazla güvenlik görevlimiz hayatını kaybetti.
Son olarak Suriye ve Irak'ta ortaya çıkan DAEŞ de ülkemiz sınırları içinde yaptığı çeşitlerle Türkiye’ye karşı faaliyet gösteren örgütler olarak ortaya çıktı.
Biz terörü hangi grubu temsil ettiğine göre bakmıyoruz.
Bizim PKK tarafından Ceylanpınar’da evlerinde uyurken evlerinde şehit edilen askerlerimiz için de. Evlerinin önünde, çarşıda, pazarda, özel araçlar içinde alçakça şehit edilen assubayımız, polisimiz için de, son 3 ay da şehit edilen, Silvan’daki ekmek almaya giderken bomba ile katledilen Fırat için de, reyhanlıda katledilen 52 vatandaşımız için de Suruç’ta canlı bomba ile hayatını kaybeden 33 vatandaşımız ve son olarak Ankara’da canlı bomba ile kaybettiğimiz 97 vatandaşımız için de aynı derecede üzücüdür.
''ÇALIŞMALAR TİTİZLİKLE DEVAM EDİYOR''
Ankara’daki patlama da bir sınavdır. Bu sınavdan başarıyla çıkacağımıza inanıyorum.
Diğer hadiseler gibi çalışmalar titizlikle devam ediyor.
Cumhurbaşkanı olarak şu anda Devlet Denetleme Kurumuna gerekli yetkiyi verdim.
DAEŞ, PKK, PYD ve DHKP-C dahil tüm ihtimaller sorgulanmalıdır.
''BU SALDIRILARI BOŞA ÇIKARACAĞIZ''
İnşallah bir süredir yoğunlaşan bu saldırıları aynı şekilde boşa çıkaracağız.
Millete kardeşliğimizin sınandığı bu dönemde hepimize düşen görevler var. Tarih herkesi bu kritik dönemlerde gösterdiği tavra göre kaydecektir. Ülkesinin yanında olanlarla, kendi çıkarları için hareket edenler için böyle dönemler turnusol kağıdı görevi görür.
Alçakça katledilen vatandaşlarımızı, çocuklarımızı taş kesilmiş gibi görmeyenleri tarih kaydediyor.
Terör örgütlerinin hepsini de onların karşısında durmayanları da tarih kaydediyor.
Yaralılara müdahale edilmeden Ankara’da, suçlu yarışına girenlerin samimiyetsizlerin durumunu kaydettik.
Kendilerince romantik kasım güzellemeleri yapanları izledik, henüz cenazeler kaldırılmadan iş bırakanlara milletçe şahit olduk.
Sosyal medyada kalemini silah gibi kullananları gördük.
Bu tutumların hepsinin terör örgütlerine hizmet ettiklerini vurgulamak istiyorum.
Bu süreçte en iyi imtihanı milletimiz verdi. Milletimiz tercihinin birlikten, güvenden. istikrardan yana olduğunu gösterdi.
Milletimiz kendisinin ve çocuklarının geleceğine sahip çıkma konusunda kararlıdır. Siyasi,ekonomik sosyal çalkantıların milletimize etkisini hep birlikte görüyoruz.
''ÜZÜNTÜMÜZÜ PAYLAŞANLARA TEŞEKKÜR EDİYORUM''
Yaşadığımız bu elim olay nedeniyle, çeşitli kanallarla üzüntülerimizi paylaşan tüm ülkelere teşekkür ediyorum .
Acılarımızın bizleri birbirimize daha da yakınlaştıracağına inanıyorum.
Değerli dostum Ministo'dan böyle bir açıklama yapacağımın iznini almıştım, kendileri de bunu farklı bir yaklaşımla benimsediler kendilerine çok çok teşekkür ediyorum.
Finlandiya terör olaylarına tamamen karşıdır. Türkiye’ye karşı bu zor zamanlarda desteğimizi göstermek istiyorum. Biz bu gerilimin çoğalmamasını önemli buluyoruz.
Suriye iç savaşı birlikte paylaştığımız bir sorunla bağlantısı var o da mülteciler ve göçmen sorunu.
''TÜRKİYE ÇOK BÜYÜK SORUMLULUK ALDI''
Avrupa'nın Türkiye'ye daha öncekine göre daha fazla ihtiyacı var.
Türkiye çok büyük pay aldı ve sorumluluğu taşıdı
Türkiye ve ab arasında işbirliği devam etmekte ve çoğalmaktadır. Birçok sektörde bu işbirliği devam ettirilebilir. Enerji, ekonomi, dış politika. Finlandiya Türkiye’nin devamlı üyeliğini destekliyor.
Nükleer enerji güvenlik konusu önemli. Bu konuda işbirliğini derinleştirebiliriz. Yarın istanbulda heyetimiz verimli bir konuşma yapabilirler. Finlandiyalı turistlerden bahsettiniz, onlar Türkiye’de iyi vakit geçirdiler.
Finlandiya verimli işbirliği için hazırdır.
FİN BASINI'NDAN 'DİKTATÖR' SORUSU
Yabancı bir gazeteci Erdoğan'a "Halk sizden korkuyor. 'Diktatör' olduğunuzu söyleyenler var. Bazı insanlar iddia ediyorlar ki Ankara’daki terör olayları içinde devletin parmağı var. Ne diyorsunuz?" sorusunu yöneltti.
Erdoğan ise şöyle cevap verdi: Şimdi şunu bir defa samimiyetle görmek var. Diktatörün olduğu bir ülkede herhalde böyle bir soru soramazsınız. Diktatörün olduğu bir ülkede o ülkenin başbakanı ve cumhurbaşkanına ailesi dahil sınırsız hakaretin olduğunu göremezsiniz. Özgürlüklerin sınırsız yaşandığı ülke Türkiye'dir. Avrupa Birliği üye ülkeleriyle yarışırız onlarla, iddia ediyorum. Yazılı ve sosyal medya, ailem, eşim, çocuklarım olmak üzere her türlü hakaretle karşılaşmaktadır. 13 yıllık süreçte buna sabırla katlandık. Derin devlet deniliyor. Fikirle mi konuşuyoruz, bilgi ile mi. Fikir ile konuşursanız yanılırsınız, bilgi ile konuşursanız delil vardır.
Gördüğüm odur ki, dedikoduyla konuşuluyor. Ben bir yıl önce halkımın yüzde 52sinin oyuyla cumhurbaşkanı seçilmiş bir insanım. Halkının yüzde 52 oyuyla seçilmiş bir cumhurbaşkanını acaba diktatör ilan edenler kimler. Menfaatleri gidenler mi.. İstediği gibi hükümet kurup indirenler mi.. Türkiye’de ekonomide ner ye geldi, özgürlükte nereye geldi bütün bunları ölçüsü bilgi olarak ortada.. Bu olayda da derin devletin izi var diyenler aslında kendilerini gizliyor.
Bu hangi örgütler tarafından yapılmış bu zaten ortaya çıkacak. Canlı bombalarla ilgili DNA testleri yapılıyor."
ERDOĞAN'DAN 'İSTİFA' YORUMU
Erdoğan, iki bakanın istifa etmeleri gerektiği yorumları için de “Her olayda hemen istifa mekanizmasını çalıştırmak doğru değil” dedi