Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Manisa ziyaretinin ikinci gününde Akhisar’daki toplu açılış töreninde konuştu.
İşte Erdoğan’ın açıklamaları:
Bu büyük yatırımı Akhisar bileğinin gücüyle hak etti. Manisa Akhisarspor’un başarısını ilgiyle takdirle izliyoruz. Ancak Akhisarspor’un maçlarını yapabileceği güzel bir stadı yoktu.
Şimdi biz 12 bin seyirci kapasiteli stad yapma kararı aldık. İhale yapıldı, temelini de başbakan yardımcım biliyorsunuz birlikte attılar.
Stadyumu inşallah 2015 yılında tamamlayıp Akhisarlıların hizmetine sunacağız.
Ama Kasımpaşa’ya gelip bizi de 4-2 yenmek o da bizi üzmedi değil yani berabere de bitebilirdi. İyi oynayan kazansın diyoruz. Kazandıkları için tebrik ediyoruz.
Son seçimlerde iki kişiden biri AK Partiye oy verdi. Ama birileri de bunu hazmedemedi. Milli iradenin demokrasinin güçlenmesini hazmedemedi. Milli iradeyi gasp etmek isteyen çevrelere, örgütlere karşı amansız bir mücadelenin içinde olduk.
Türkiye’ye sadece ve sadece milletin istikamet çizmesini sağlamak için elimizden geleni yaptık.
Tamamen kendi keyiflerine göre hükümetlerinin iş başına gelmesini yada sürekli iş başında kalmasını istediler. Ama millet bunlara artık yeter dedi. Ne zaman onların çıkarları zedelendiyse, görevdeki hükümete, ellerindeki sermaye ile kontrolleri altındaki medyayla dışardaki işbirlikçileriyle saldırılar düzenlediler. Ülkeyi yönetemez hale geldiler. Siyaseti her seferinde istedikleri gibi dizayn ettiler. Bunlar milleti hiçbir zaman adam yerine koymadılar.
İşte bu CHP benim milletime bidon kafalı dedi, göbeğini kaşıyan adamlar dedi. CHP zihniyeti bu. CHP bu ülkede kaymak takımının partisidir. Millet karar veremez diyorlar, millet anlamaz diyorlar.
Vah vah vah. Bunlara işte o lobiler, o örgütler, o çeteler onlar destek veriyor. Ak Parti ile işte bu kirli oyun bu kirli düzen çöktü.
Yolsuzlukların olduğu bir hükümet olsa bu hükümet, 230 milyar dolardan milli gelir 800 milyar dolara çıkar mıydı? Soruyorum sizlere Allah aşkına 79 senede bu ülkede 6 bin kilometre bölünmüş yol yapıldı, biz ise 10 yılda 17 bin kilometre yol yaptık.
Ey CHP’nin genel müdürü, sen sosyal güvenlik kurumunun genel müdürlüğünü yaptık güya. Senin döneminde ilaç bulamıyorduk ila. Yolsuzluklara gömüldün ve Rahşan affıyla çıktın kurtardın işi. Eğer Rahşan affı çıkmasaydı sen burada değildin, sen CHP’nin genel başkanlığına maharetinle gelmedin yahu. Sen kendi genel başkanına bir skandal olan kasetle genel başkan oldun. Sen kaset genel başkanısın kaset.
Çıkıyorsun şimdi sıkılmadan utanmadan hukukun beraati zimmet asıldır kaidesini bir kenara koyuyorsun, suçlu-suçsuz daha bilmeden, maalesef bazı savcıların evrakları deşifre etmesiyle onlara sığınıyorsun.
‘EVLADIM OLSA…’
Babamın oğlu olsa, evladım olsa, kim olursa olsun biz yolsuzlukla mücadelede prim vermeyiz. Yolsuzluklara bulaşmayan insanları yolsuzluğun içinde gibi gösterme gayreti içine girenleri de affetmeyiz.
O insanlar emeklerini gayretlerini ortaya koyuyorlar. Lekelemeye hakkınız yok. Kimin kiminle iş birliği içinde olduğunu bunları da deşifre edeceğiz. Şu anda yargı süreci var. Hale bak. Savcı kalkıyor, bana hemen bunları getireceksin diyor, ona getirmeden medyaya getiriyor. Başsavcının açıklamalarını gördünüz. Ne diyor savcı için? Bir kısım medyayı yanına alarak adli takip olabilir mi?
Bu savcı kimin savcısı? Öğrencilik yıllarımızda oldukları gibi o uç örgütlerin militanları gibi çıkıp adalet sarayının önünde bildiri dağıtıyor? Bir savcı böyle bir şey yapabilir mi? Bunlar nasıl adalet dağıtacak? Bunlar adil olabilir mi?
Şimdi biz bu tür insanların tabi ben düzgün dürüst yargı mensuplarını tenzih ederim. Bugüne kadar onların hepsini savundum. Ancak ben bu CHP zihniyetine mensup olan savcıların mağduruyum onu da söylüyorum. Onların meşrebine sahip olanların mağduruyum. Bunların genlerinde ne var bunu da iyi bilirim. Çünkü şu anda başbakanınız milli eğitimin kitaplarında olan bir şiiri okumak suretiyle içeri girdi?
Kimdi mahkum eden? İşte bu CHP zihniyetine mensup, genel başkanın meşrebinden olan kişilerin mağduruyum:
‘RAHŞAN HANIM’A DUA ET’
Dün kalkıyor aynı hezeyanları kusuyor. Delille konuş delille. Böyle leke atmakla bir yere varamazsın. Ama senin karakterin bunu gerektiriyor. Bununla bir şey elde edeceğini zannediyorsun. Ama SGK genel müdürüyken yaptıkların hiçbir zaman silinmeyecek. Rahşan Hanım’a dua et, merhum Ecevit’e dua et. Onların affıyla işi yırttın.
‘VATANA İHANET İÇİNDELER’
Bu insanlar geçmişinden bugüne, bizim dönemimizde ortaya çıkmış müteahhit firmalar değil. Siz bunları lekeledikçe, bu insanlar yurt içinde yurtdışında kredi almakta zorlanmayacak mı? Bunlar vatana ihanet içerisindeler. Gerek ana muhalefet, gerek yavru muhalefet vatana ihanet içindedir. Zira 642 milyar eski rakamla 642 katrilyon, bu ülkede devletin kasasında kaldı.
Ama bak 17 Aralık’tan bu yana 120 milyar dolar maalesef zarar var. yazık değil mi? bunu nasıl yaparsınız? Bu bir çete olayıdır. Bu bir örgüt olayıdır. Maalesef ana muhalefet de yavru muhalefet de el ele şu anda bu işi yapıyorlar. Bunların derdi yolsuzluk falan değil. bunların derdi hukuk adalet değil. tek bir derdi var bu milletin hükümetini yıpratmak.
İstedikleri gibi kazanıyorlardı. Millet çalışıyor, milletin alın terini faiz yoluyla onlar cebe indiriyorlardı. Çalıyor çırpıyor mahkeme önüne bile çıkmıyorlardı.
Bunlar var ya keşke şehit gelsin diye bekliyorlar. Çünkü bunlar şehitlerimizden beslendiler.
Hala kendini bilmez öğretmen ve müdürler bunu yine engellemeye çalışıyor. Ama bize ihbarlar geldikçe gereğini yapıyoruz onu da söyleyeyim. Yapmaya da devam edeceğiz. Bu normalleşmenin önüne dikilenler karşılarında bizi bulurlar.
Hani bölünecekti? Hani parçalanacaktı? Sevgi bu ya, saygı bu ya. İşte bunu hallettik biz. Şu MHP, CHP’nin yavrusu DSP yok öyle bir parti artık da, bunlar IMF’ye borçlandılar.
İşte Gezi dediler cam çerçeve indirdiler. Şimdi de yolsuzluk yoksulluk dediler cam çerçeve indirmeye gayret ediyorlar. Sandıkta gereken cevabı vereceğiz sandıkta.