CUMHURBAŞKANI ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün partisinin Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'nde düzenlediği İstanbul mitinginde konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Bu seçim döneminde gittiğimiz her şehirde, havalimanından miting meydanına kadar attığımız her adımda milletimizin sevgisine, coşkusuna şahit olduk. İşte dün Kayseri'deydik, 135 bin kişi vardı. Oradan Mersin'e geçtim, 80 bin kişi vardı. Ama her şeyden önce yol kenarları muhteşemdi ve heyecan muhteşemdi. Hepsi kararı vermişti.
Caddelerdeki, meydanlardaki bu tablo bize başbakan ve cumhurbaşkanı olarak 21 yıldır hizmet verdiğimiz milletimizle aramızdaki bağın ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha gösterdi. Bir önceki gün Erzurum'daydım.
Dadaşlar, bizim otobüsün adeta önünü kestiler, yürütmüyorlar. Fakat alana bir geldik, orada da 130 bin kişi. Dadaş bu dadaş, o yürü demezse yürüyemezsin. Ve onlarla beraber alana yürüdük. Alandaki coşku yine bir başkaydı.
"BİRA ŞİŞELERİYLE, BİZİM MABEDİMİZİ KİRLETTİLER Mİ?"
Gezi olaylarında İstanbul'un sokaklarına bu alçaklar ne yazdılar? ‘Zulüm 1453'te başladı.' Bunlar kim? İşte, CHP. Yandaşları, bunlar duvarlara yazdılar. Benim Başbakanlık Ofisi'min karşısına rahmetli anneciğime hakaretler ettiler. Ne elde ettiler? Bunlar, Dolmabahçe'de Atik Valide Camii'ne bira şişeleriyle girdiler mi? Bira şişeleriyle, bizim mabedimizi kirlettiler mi?
Loderlerle tüneller açmaya kalktılar. Ama bedelini ağır ödediler ve ödeyecekler. Öyle biz girdik, biraları devirdik. Bay bay Kemal, istediğin kadar fıçı dolusu iç, hiçbir şey seni iflah etmez. Benim milletim, ayyaşa sarhoşa kalkıp da meydanı bırakmaz.
"ÇARŞI PAZARDAKİ HAYAT PAHALILIĞINI YOK SAYMIYORUZ"
Ama bunları yeterli görmüyoruz. Son dönemde ardı ardına patlayan küresel krizlerin ülkemize yansımalarından kaynaklanan sıkıntıları da biliyoruz. Deprem felaketlerinin üzerine binmesiyle kimi alanlardaki sıkıntıların da arttığının farkındayız. Emin olun, konut ve gıda fiyatları başta olmak üzere çarşı pazardaki hayat pahalılığını yok saymıyoruz. Kimi açgözlülükten kimi mevsim şartlarından kaynaklanan bu meseleleri yakından takip ediyoruz.
Zamanla tüm bunların hal yoluna girdiğini muhakkak göreceğiz. Ülkemizin ve milletimizin bugüne kadarki her sıkıntısını nasıl çözdüysek bunların da üstesinden biz geleceğiz. Çünkü biz çözümün eriyiz. Çünkü biz, ülkemizin sahip olduğu imkanları en doğru şekilde değerlendirebileceğimizi biliyoruz. Çünkü biz, milletimize hizmeti ibadet mertebesinde gören bir siyaset anlayışına sahibiz. Bunun için de 21 yıldır, eser ve hizmet siyaseti yaptık. Bundan sonra da aynı şekilde devam edeceğiz."