BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, Meclis'teki grup toplantısında Başbakan Erdoğan ve İmralı süreci ile ilgili şok açıklamalar yaptı!
Demirtaş’ın konuşmasından satırbaşları..
Suriye’de yaşanan savaşın Türkiye’ye sıçradığını biliyoruz. Bu ilk olay değil. Türkiye resmen savaşa girmiş değil ama Suriye’de yaşanan çatışmaların önemli boyutu Türkiye üzerinden yürütülmektedir.
Çeteler Türkiye tarafından örgütlenip Suriye’ye gönderiliyor. Hükümet savaşı resmen ilan etmiş değil. Sınır ötesi tezkere Suriye’yi de kapsıyordu.
Dün Hatay’da yaşanan saldırıda bunlardan bağımsız değil. Türkiye’nin güney sınırları yok hükmündedir. Sınır kapısı yok. Sınırın Türkiye tarafından görev yapan yetkililer çetelere kimlik dahi sormuyor.
Şu husus var. Davutoğlu ısrarla şiddeti bitirmek dına çaba harcadığını söylüyor. Aynı Davutoğlu İsrail’in Şam’a saldırısında farklı konuşuyor. Dış politikada gelinen noktanın tehlikeler arz ettiği konusunda idrake erememiş. Bir yandan İsrail’le birlikte Suriye’de Müslüman halka savaşı destekliyor. Aynı Türkiye Gazze katliamı nedeniyle İsrail’i kınıyor. Yine aynı Türkiye oradaki savaşı yürütüyor.
TÜRKİYE SURİYE BATAKLIĞINA GİRMİŞTİR
Türkiye Suriye’de Kürt karşıtıdır. Kürt fobisidir. Hücrelerine işlemiş Kürt fobisidir. Kürtler orada hak elde etmesin diye Türkiye’yi Suriye bataklığına götürmüştür. Bunun sonucu dünkü gibi 13 kişinin yaşamına mal olmuştur. Başbakan Erdoğan Suriye’deki politikamızın haklı göstergesidir diyor. Suriye bataklığına düşmüş olduğunun sonucu olarak görmüyor. Türkiye bodoslama Suriye’deki bataklığına dalmıştır.
İMRALI SÜRECİ
Türkiye’de en önemli gündem maddelerinden biri de İmralı süreci. Bu süreçle ilgili özellikle 15 Şubat’ın yaklaştığı günlerde hatırlatmalara ihtiyaç var. O dönem Türkiye’nin barışa kabuştuğunu düşünüyorlardı. Rahmetli Ecevit Abdullah Öcalan’ın bize neden teslim edildiğini anlamış değilim demişti. İtiraf etmişti. Türkiye resmi olarak İmralı ile görüşmelere başlamış durumda. 14 yıl gecikildiği için kaybedilmiş binlerce can var. 14 yıl öncesinde ogünün fırsatları değerlendirilseydi bugün Kürt sorunu konuşulmayacaktı.Eğer o günkü hükümetler bu fırsatları değerlendirseydi savaştan söz etmiyor olacaktık.
Gecikmiş olsa da birkez daha bu konuda girişimlere başlanmış olmasını destekliyoruz. 15 Şubat’la ilgili halkımızın hassasiyeti var.
Diyarbakır’da Şahin Öner polis aracı tarafından ezilerek öldürülmüştür. Elinde patlayıcı patlamamıştır. Paznerle ezildikten sonra karakolun bahçesine götürülmüş. 19 yaşındaki genç yaşamını yitirmiştir. Size hiç gibi gelebilir. 19 yaşında bir Kürt daha ölmüş denebilir
Devlet dün Diyarbakır’da katil olmuştur. İçişleri Bakanı bundan sorumludur. Senin valin ve emniyetin elinde bomba patladı demesine rağmen kaburgaların kırıldığı için öldüğü tespit edilmiştir. İmralı sürecine yaklaşımınız bu mudur?Bu süreç nedir?
Sayın Başbakan bunu izah etsin. Ben İmralı’da görüşme yapabilirim ama siz bunu protesto edemezsiniz diyor. Bunların hepsi bu sürecin ne kadar pamuk ipliği ile bağlı süreçler olduğunu gösteriyor.
İmralı’da önemli aşamaya gelindi ama isim krizi nedeniyle süreç ilerlemiyor şeklinde algı dayatmasını kabul etmiyoruz. Bizden kaynaklı süreç tıkanması yok. Biz ille de İmralı’ya gieceğiz diye dayatmıyoruz.
Başbakan Ahmet Türk’e bozuk o yüzden İmralı’ya ziyaret gerçekleşmiyor.
Türkiye’nin tarihi sorununu çözmek için elimizi taşın altına koyduk diyeceğiz. Gelip isimler konusunda takıntı olarak düşünülerek süreç tıkandı denilecek. Kaybedecek zaman var. Türkiye bu barışı özlüyor.
"Karadeniz'in yetiştirmiş olduğu saygın sanatçılardan Kadir İnanır'ı son günlerde bu konudaki cesur açıklamalarından dolayı kutluyorum.
Diğer sanatçıların da bu sürece bu kadar cesur yaklaşarak, cesur bir tavır ortaya koyarak, destek sunmalarının önemli olduğunu buradan bir kez daha belirtmek istiyorum."
KADİR İNANIR NE DEMİŞTİ?
Türk Sinemasında Kadirizm ekolü oluşturacak kadar önemli yere sahip ünlü jön, Kürt Sorunuyla ilgili soruları yanıtlarken yıllar önce çektiği yasaklı filme atıfta bulundu ve o filmdeki Apo karakterinin Abdullah Öcalan olduğunu söyledi.
Radikal Gazetesinden Ezgi Başaran'ın sorularını yanıtlayan Kadir İnanır, "Kürtlere ne zulüm yapıldı, onlar devlette de özel sektörde de yükseldiler" ifadesinin argüman bile denemeyecek kadar saçma olduğunu söylerek, "birilerinin devlet katında yer bulması yahut sanyi yapması bir halkın refah, hak, hukuk çerçevsinde yaşadığına dair kanıt oluşturmaz. Bölgedeki Kürtlerin hep sömürülen olduğunu kim inkar edebilir? Bu cümleyi argüman diye sunanların gözleri mi yoktu acaba. Oradaki insanların sadece dilleri ve kimlikleri değil, tarımı hayvancılığı da ellerinden alındı. Böylelikle büyük göç başladı. Geldikleri şehirlerde yattıkları odalarda ben insanım diyen kimse kalamaz yahu" dedi.
İMRALI SÜRECİNİ DESTEKLİYORUM AMA HATALARI DA VAR
Kadir İnanır, imralı süreci konusundaki görüşlerini açılarken de "Kürtlere hakkını vereceksin. Bu siyasal bir konudur. Dolasıyla müzakere masasında çözülür. Süresi destekliyorum ama hataları da söylemek sorundayım" ifadesini kullandı.
İnanır'a göre hatalardan biri; Dağdakilere özgürlük ve hak vereceğim deyip, ondan sonra onlarla kucaklaştı diye bir milletvekiline terörist demek.
PKK BİR KÜRT PARTİSİDİR
Ezgi Başaran'ın "Sizde, Kürt kardeşlerim ayrı PKK ayrı, şeklinde bir sınıflandırama var mı" sorusu üzerine İnanır, "Hayır yok. PKK bir Kürt partisidir. PKK kimlerden oluşur? Kürtlerden. O Kürtler de bizim kardeşimiz değil? Ne zamandan beri değil? Niye o dağa çıkmışlar? Bu sınıflandırmalar da siyasi. Ben siyasetçi değil sanatçıyım. Daha da önemlisiyim sadece insanım. Şunu da unutmayalım: Bugün ne PKK, ne Öcalan, ne BDP, ne de Kürt halkı Türkiye'den ayrılma gibi bir hayalin peşinde. Bunu istemiyorlar ve istemediklerini de söylediler. O yüzden yalandan yere politakalar üretip gerginlikler yaratmayalım. Barış sğrecinden kim dönerse, çok canı yanar. Çünkü halkın heyecanını ve desteğini boşa çıkarmış olur. İşte o zaman bu cennet ülke, olur sana cehennem"
SÜREÇTEN DÖNENİ HALK AFFETMEZ
İnanır, "Barış hasreti, Kürt ve Türk hassasiyetinden büyüktür. Barış sürecinden döneni halk affetmez" dedi.
KADİR İNANIR'A GÖRE ABDULLAH ÖCALAN
"Öcalan bana göre bir Apo. Benim 'isyan' filmimdeki Apo. Bu filmi çektiğimde Öcalan henüz yoktu. Ama film hâlâ yasaklı. Çünkü filmdeki ismim Apo. Hiçbir yerde benim İsyan filmimi gördünüz mü?" diye sordu.
Yasaklı İsyan Filmi; feodal yapı içinde ağanın baskısıyla kaçakçılığa sürüklenen bölge halkını "Ben kaçakçılığa gitmiyorum" diyerek isyana teşvik eden ve özgürlüğe kavuştumak için dağlara çıkan adamı anlatıyordu...
Kadir İnanır röportajda 1986 yılında çektiği Katırcılar filminde de Uludere'de katledilen kaçakçıların hikayesi anlattığını hatırlattı ve "Yazıklar olsun. 1986 nere, 2012 nere... Bazen hiç bir şey değişmiyor... " dedi.