YARSAV ve YARGI-SEN Kurucu Başkanı, Çankırı hakimi Ömer Faruk Eminağaoğlu yazılı bir açıklama yaparak Başbakan Erdoğan'a çağrıda bulundu. İşte o açıklama:
İÇİŞLERİ BAKANI VE ADALET BAKANI GÖREVDEN ALINMALIDIR
Hukuk devletinin korunması için Başbakan, siyasi sorumluluğunun gereğini yapmalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti'nin hukuk devleti niteliğinin korunması gerekirken, bugün ülkenin doğusunda, güneydoğusunda, her köşesinde yaşanan ve giderek tırmanan tüm olaylar, Türkiye'nin hukuk devleti olmaktan uzaklaştırılmasının doğrudan sonucudur.
Bunun siyasi sorumluluğu hükümette ve hükümet adına da Başbakan'dadır. Başbakan sorunlara çözüm bulma konusunda içten ise öncelikle sorunların gerçekçi çözümünü sağlayamayan, İçişleri Bakanı ve Adalet Bakanı'nı görevden almalıdır. Aksi halde bu durum kendi sorumluluğunu gerektirecektir.
SORUNLARA ÇÖZÜM ÜRETİLEMEMİŞTİR
Bölgede yaşanan sorunların çözümü için içten ve kalıcı çözümler üretilmemiş, temel hak ve özgürlüklerin yaşanamayacağı bir ortam yaratılıp, körüklenen bu ortamda da, emperyalizmin
tuzağına düşülerek insanların ötekileştirilmesi sağlanmış, bu ötekileştirmenin de sömürüsü yapılarak, halkla devlet karşı karşıya getirilmiş ve özellikle birbirinden uzaklaştırılmış, Lozan'la tescillenen Cumhuriyet'in var ettiği ulus devlet ve ulus devletin yarattığı hukuk devletinin tartışma konusu edilmesine yol açılmıştır.
YARGININ SİYASALLAŞTIRILMASI SÜRECİ
ÖGM'ler nedeniyle yargı, siyasi iktidarın dipçiği gibi kullanılınca, temel hak ve özgürlükler ve hukuk devleti yerle bir edilmiş, şimdi çıkartılan terör mahkemelerinin yeni bir hukuk terörü süreci başlatacak olması da, sorunların daha fazla tırmanmasına yol açacaktır.
Sivil unsurun öne çıkması için 2001 yılında MGK'ya sokulan Adalet Bakanı'nın HSYK Başkanı sıfatı, 2010 Anayasa değişikliğinde korununca, MGK'da yer alan bir HSYK Başkanı'na da dünya sadece
Türkiye'de tanık olmuştur. Bu anlayış paralelinde, 2010 yılında kurulan Kamu Düzeni ve
Güvenliği Müsteşarlığı bünyesindeki istihbari kurula Adalet Bakanı Müsteşarı sokulmuş,
Müsteşarın HSYK üyeliği bile korunmuş, adalet dağıtması gereken yargı, bu tabloda hükümetin güvenlik ve istihbarat politikalarının uygulama merci durumuna sokulmuştur.
Bu tabloda yapılandırılan Adalet Bakanlığının etkisi altındaki ÖGM'lerin hukuk dışı uygulamaları da, sorunların körüklenmesine ayrıca zemin yaratmıştır.
O SÜREÇ BUGÜNKÜ SORUNLARIN NEDENİDİR
Zamanında etkin ve gerekli güvenlik önlemleri alınıp uygulanmadığından, bu durum terörün ve sorunların tırmanmasına neden olmuş, ancak kamuoyu önünde terörle etkin mücadele ediliyormuş görüntüsü altındaki kalıcı çözüm yaratmayan işlemler, içişleri konusunda zaafiyet ortaya çıkmasına yol açtığından, olaylar azalmayıp giderek artmaya başlamıştır.
Adalet ve İçişleri Bakanlarının etkin olmayan hatta olaylara zemin hazırayan bu yaklaşımları, hukuk devleti yönünden sorunlar yaratmış, bu sorunlar bağlamında da can ve mal güvenliği ortadan kalkmış, ölüm ve şehit haberleri de eksilmez olmuştur.
VE SONUÇ…
Bu nedenle sorunların çözümü ve hukuk devletinin korunması için ivedilikle adım atılmalı,
ilk adım olarak ta Başbakan; doğru politikaları uygulayacak bakanlar görevlendirmek için Adalet ve İçişleri Bakanları hakkında gerekeni yapmalı, gerekeni yapmazsa bu durumun demokratik bir hukuk devletinde kendi sorumluluğunu ortaya çıkaracağını bilmelidir.